Hareketsiz yaşam tarzı, kilo ve obezite, sigara, aşırı alkol kullanımı, düşük lifli, yüksek yağlı veya işlenmiş etlerin yüksek olduğu diyetler ve diğer çevresel faktörler… Kolorektal kanser genellikle yaşlıların hastalığı olarak görülüyor ancak genç yetişkinlerde artıyor.  Gençlerde kolorektal kanser sayısının neden arttığını kesin olarak bilinmemekle yukarıda saydığımız nedenlerin tümü hastalıkla ilişkilendirilmiş durumda. Ailede kolorektal kanser veya polip öyküsü ve inflamatuar barsak hastalığı gibi durumlar da risk faktörleri arasında. Uzmanlar 1-31 Mart Kolorektal Kanser farkındalık ayı kapsamında 45 yaşın üzerindeki tüm yetişkinleri kolorektal kanser taraması için hekime başvurmaya davet ediyor. Ayrıca tüm yetişkinlerin tekrarlayan kabızlık, rektal kanama veya bağırsak hareketlerinde ani değişiklikler gibi şüpheli belirtiler konusunda bir hekime başvurması gerektiğine dikkat çekiyor.

“TARAMAKLA ÖNLENEBİLEN 3 KANSER TÜRÜNDEN BİRİ”

1-31 Mart Kolorektal Kanser farkındalık ayı kapsamında düzenlenen basın toplantısında bir araya gelen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu ve Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan, kolorektal kanseri gelişmeden önleyebilmek için tarama programlarına vurgu yaptı.

Toplantıda, kolorektal kanser veya kolon kanseri olarak da bilinen kolorektal kanserin şu anda dünyada en sık görülen 3. en ölümcül ise 2. kanser türü olduğunu belirten Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, kolorektal kanserin en erken evrelerinde yakalandığında tedavi edilebilir olmasına rağmen, tüm vakaların yalnızca yüzde 35’ine en erken evrede teşhis konduğunu belirtti. Prof. Dr. Nuri Karadurmuş şöyle devam etti: “Günümüzde özellikle genç yetişkinlerde de görülmeye başlayan kolorektal kanser ile ilgili bilim, tıp ve teknoloji sayesinde daha etkili tedavi yöntemleri, erken teşhis olanakları ve hastaların yaşam kalitesini artırmak için yeni çözümler geliştirilmektedir. Ancak, bu süreçte toplum olarak daha fazla farkındalık yaratmak kanser oluşumunu önleme ve erken teşhis oranlarını arttırmak önem arz etmekte. Erken teşhis ve tedavi ile kanserli hastalarda önemli oranda iyileşme mümkün olabilmektedir. Bu sebeple 45 yaşından sonra kadın erkek ayırmaksızın kolon kanserinde erken tanı ve önlemeye yönelik kolonoskopi periyodik olarak yapılmalıdır.”

Prof. Dr. Nuri Karadurmuş kolorektal kanserin herkes için orta riskli olduğuna dikkat çekiyor. Artık 20’li 30’lu 40’lı yaşlarda da sık görüldüğünü belirterek taramakla önlenebilen 3 kanser türünden (meme, rahim ağzı, kolon) biri olduğunu ifade ediyor. Eskiden tarama metotlarının zor ulaşılabilir olduğunu dile getiren Karadurmuş, ‘Eskiden 50 yaştan sonra önerilirdi. Gelişmeler şunu gösterdi ki, herkes kolon kanseri için orta risklidir. Bu nedenle sigara içseniz de içmeseniz de, zayıf olsanız da olmasanız da tarama zorunluluğu getiriyor. Kanserle ilgili en iyi başarı kanseri olmadan önlemek.”

“BAKANLIK ENDOSKOPİ VE KOLONOSKOPİ İŞLEM EHLİYETİNİ GENEL CERRAHLARLA PAYLAŞACAK”

Prof. Dr. Nuri Karadurmuş, hastanelerdeki yoğunluktan dolayı kolonoskopi ve endoskopi için randevuların geç veriliyor konusu üzerine yılda bir kez yapılacak gaitada gizli kan testiyle de çok önemli sonuçlar elde edildiğine dikkat çekti. Dışkı analizindeki kanın varlığı eğer düzenli yapılırsa yüzde 85-90 sonuç verdiğini dile getirdi. Karadurmuş ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili bir çalışma içerisinde olduğunu müjdeledi ve şunları söyledi: “Gastrologlar çok kıymetli bir iş yapıyorlar. Hastalarının tanı ve tedavilerini eş zamanlı yapıyorlar. Bakanlık çok yakın bir zamanda endoskopi ve kolonoskopi işlem ehliyetini genel cerrahlarla paylaşacak. Bu iki branş hem taramada hem de tedavide etkin rol oynayacak.”

Hepatit B ve D, diyabet ve kardiyoloji ilaçları aile hekimlerince yazılabilecek Hepatit B ve D, diyabet ve kardiyoloji ilaçları aile hekimlerince yazılabilecek

“45 YAŞINIZDAN İTİBAREN TARAMA TESTLERİNİZİ YAPTIRIN”

Prof. Dr. Nuri Karadurmuş’un açıklamalarının ardından sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin önemini vurgulayan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur, doğrudan olmasa da potansiyel riskler olarak hastalıkla ilişkili olduğu gösterilen çeşitli yaşam tarzı faktörlerine işaret etti. Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur şunları söyledi: “Hareketsiz yaşam tarzı, aşırı kilo ve obezite, sigara, aşırı alkol kullanımı, düşük lifli, yüksek yağlı diyetler veya işlenmiş etlerin yüksek olduğu diyetler ve diğer çevresel faktörlerin tümü hastalıkla ilişkilendirilmiştir. Ailede kolorektal kanser veya polip öyküsü ve inflamatuar barsak hastalığı gibi durumlar da risk faktörlerindendir. Yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesindeki ilerlemeye rağmen, kolorektal kanser dünya çapında kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir.”

Prof. Dr. Mehmet Ali Nahit Şendur toplumda farkındalık yaratmak için, 20’li veya 30’lu yaşlarda olsalar bile, rektal kanamalarının olup olmadığı, bağırsak alışkanlıklarında herhangi bir değişiklik olup olmadığı, iştahlarında herhangi bir değişiklik (“tok” hissetmek gibi) olup olmadığını kontrol etmelerini öneriyor. Eğer belirtilerden herhangi biri mevcut ise uzman bir hekime gitmelerini tavsiye ediyor: “Testlerden de korkmayın. Birçok kişi, bağırsakları temizlemek için bir gün önce güçlü bir müshil almayı da içeren kolonoskopi hazırlığı nedeniyle ertelenir. Ancak kolonoskopi kolorektal kanserlerin teşhisinde altın standart olarak kabul ediliyor ve hayat kurtarıyor.”

“KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİ İLE BAŞARIYA ULAŞMA ORANI ÇOK YÜKSEK”

Türk Tıbbi Onkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu ise, her vakanın farklı olmasına rağmen yeni nesil tedavi seçenekleri ve cerrahi işlemler ile hem kolon hem de rektum ileri evre hastalığı olan birçok hasta için bile oldukça başarılı sonuçlara ulaştıklarını söyledi. Doç. Dr. Gökşen İnanç İmamoğlu, “iyi haber şu ki, tedavi kanserin yaygınlığına bağlı olsa da çoğu hastanın bireysel riskleri sınıflandırılarak kişiselleştirilmiş tedavi ile başarıya ulaşma oranı çok yüksek.

Kolorektal kanserin biyolojisi ve genetiğinin anlaşılmasında temel ilerlemeler kaydedildi. Bu da bize yeni nesil tedavi seçenekleri sunuyor. İhtiyaçlarınıza en uygun kararı vermenize yardımcı olması için, hedefleri ve olası yan etkileri de dahil olmak üzere tüm tedavi seçeneklerinizi doktorlarınızla görüşmeniz önemlidir. Emin olmadığınız bir konu varsa soru sormanız da çok önemlidir. Gün geçtikçe gelişen teknolojiler sayesinde hastalarımızın yaşam süresini uzatıyoruz.” dedi.

Toplumda kolorektal kanserlere ilişkin farkındalığın artırılmasının çok önemli olduğuna işaret eden Kanserle Dans Derneği Başkanı Sevil Gürkan, kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanserinin önlenebilir, teşhis edilebilir ve tedavi edilebilir bir kanser türü olduğunu vurguladı. Gürkan, “Hep birlikte erken tanı konusunda farkındalık yaratarak, birçok hayatın kurtulmasına yardımcı olabiliriz. Bu sebeple saygıdeğer hocalarımız ile bugün burada bir araya gelerek yaptığımız çalışmaların, bilgi eksikliğini ortadan kaldırmanın ötesinde, erken tanıya vurgu yapmak açısından çok anlamlı olduğunu düşünüyorum.

Kanser ve kanser tedavileri hakkında Türk Tıbbi Onkoloji Derneği’nin dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmelere yönelik hazırladığı içeriklere www.kanser.org adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.

Muhabir: Nursel DİLEK MANAVBAŞI