Nursel DİLEK MANAVBAŞI

Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Gaziantep, İslahiye, Kilis, Hatay, Elazığ, Osmaniye, Adana, İskenderun.. Türkiye 6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki iki depremle sarsıldı. Depremi yaşayan çoğu insan ‘o an’ için şehri terk etmek için yola çıkarken asrın felaketinin yaşandığı şehirlere doğru yola çıkanlar gazetecilerdi. Çünkü bilinir ki herkes olay yerinden kaçarken haberciler olay yerine koşan kişilerdi.  Muhabir, foto muhabiri, kameraman. Yüzlerce haberci olay yerine doğru yola çıktı. Tarihe not düşmek için.

“ETE KEMİĞE BÜRÜNEN ÇARESİZLİK”

Türkiye ‘Asrın felaketini’ onların mikrofonundan, deklanşöründen, vizöründen izledi. Günlerce hatta aylarca. Muhabirler kimi zaman gözyaşını içine akıtarak sundu haberini. Kameramanlar ise elektriğin verilmediği noktalarda projeksiyonunu arama kurtarma ekiplerine yol göstermek için açtı. İçlerinde babasını ve yeğenlerini kaybedenler bile vardı. Ne acının tarifini anlatacak kelime ne de yaşanan felaketin dehşetini anlatacak kadar görüntü vardı. CNN Türk Kameraman Şefi Ahmet Akpolat’ın ifadesiyle ‘Ete kemiğe bürünen bir çaresizlikti’ yaşananlar. Her görüntü bir öncekinden daha felaketti.  Enkaz altından gelen sesler, yakınlarını bekleyen insanların çığlıkları uzunca bir süre habercilerin kulaklarından çıkmayacaktı.

“KİTAP AFET HABERCİLİĞİNİN BAŞLANGICI OLACAK”

Hepimizin bildiği bir gerçek var ki o da yaşadığımız coğrafyanın deprem bölgesi olduğu. Gölcük, Düzce, Van depremlerinin ardından İstanbul depreminin de ‘oldu olacak’ olması afet haberciliğinin ne denli önemli olduğunu gösteriyor. İşte bu nedenle habercilerin gözünden deprem bölgesinde yaşananlar ‘sarsılMA’ adlı kitapta buluştu.

Türkiye Haber Kameramanları Derneği 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 110 habercinin, o gece yaşadıklarını anlattıkları ve büyük ses getiren "kalkışMA" kitabının ardından önemli bir projeyi hayata geçirerek deprem felaketini gazetecilerin dilinden hayata geçirdi.  6 Şubat depremlerinde görev yapan 77 kameraman ve muhabir orada yaşadıklarını ‘sarsılMA’ kitabında kaleme aldı.

Editörlüğünü A. Füsun Sahebkalan’ın yaptığı kitap 1- 10 Aralık tarihinde ATO Congrensium da düzenlenen 19. Kitap fuarında okuyucularıyla buluştu. Türkiye Haber Kameramanları Derneği Başkanı Aytekin Polatel ve Yönetim Kurulu Üyelerinin büyük mesai harcadıkları ve 8 aylık çalışma sonucunda hazırlanan kitap aynı zamanda genç gazeteci adaylarının da faydalanacakları bilgi kaynağı olma özelliği taşıyor.

Aytekin Polatel kitabı afet haberciliğin bir başlangıcı olarak değerlendiriyor. Deprem ülkesinde yaşadığımız hatırlatan Polatel, “Savaş muhabirliği var ancak afet haberciği yok. Aslında Gölcük depremini yaşamış bir ülkeyiz ama bunla ilgili bir belge yok. Biz gazeteciler olarak birbirimize anlatıyoruz ama yaşadıklarımızı kâğıda dökmüyoruz. Herkesin farklı farklı yasadıkları var.”

Sözcü TV Yurt Haber Müdürü

“İNSAN ÇOCUĞUNA SARILIRKEN UTANIR MI? BEN UTANDIM”

“Sahadaki görevim bitmişti. Haber merkezindeki editörlük görevime dönmem gerekiyordu. Kahramanmaraş Havalimanı’ndan uzun çabalar sonucunda bir yardım uçağında yer buldum. Uçak havalanırken yapabileceğimden çok ama çok daha fazlasını yaptığım hayatlara dokunmayı başardığım için gönlüm rahattı ama buruktu. Yol boyu depremzedelerle cümle kurmadan konuştuk acıyı paylaştık. İnsan evladına sarılırken vicdanı sızlar mı? Çok özlemiştim oğlumu sımsıkı sarıldım. Fakat gözümün önünde hayatını kaybeden enkazdan çıkan evlatlar vardı. Annesiz babasız kalan ‘enkaz bebek’ vardı. 

Haber Global Muhabiri Hasan Uylaş

“DAYI BENİ KURTAR ÖLÜME BIRAKMA”

“Ankara’dan gelen arama kurtarma ekipleri de Mustafa için seferber olmuştu. Artık kurtarma çalışmalarında sona gelinmişti. Sedye istendi tek isteğimiz Mustafa’nın hayata tutunmasıydı. Ama maalesef olmadı o küçük bedeni fazla dayanamadı. ‘Dayı beni kurtar ölüme bırakma demişti’ ama başaramadım. O kadar acı içinde ilk kez ağladım. Başaramadım, kurtaramadım Mustafamızı. Dünyanın birçok noktasında savaş ortamında yayın yaptım. Savaşın verdiği yıkımı acıyı ekrana taşıdım. Ama ilk kez böyle bir acıyı yaşamıştım. Mustafa’nın cenazesini aldık son görevimizi yaptık.”

Haber Global Kameramanı Aydın Korkmaz

SESİMİ DUYUYOR MUSUN HATAY?

İlk gece enkazın olduğu yerde ateş yakıp ısınmaya çalıştık. Ne yiyip ne içiyorduk aklımızdan bile geçmiyordu. Düşündüğümüz tek şey Mustafa ve enkaz altındaki binlerce insandı. Elinden hiçbir şey gelmemesi ne kötü bir şeymiş o gün anladım ve artık 10. güne girmiştik. Günlerce umutla beklediğimiz Mustafa’yı da Hasan’ın babasını da kaybettik. “Mustafa sana verdiğimiz sözü tutamadık hakkını helal et. Çok güçlü ve iradeli bir çocuktun.”

Editör: Ezgi Bardakçı