Muhammed Ali Yahşi
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Milli Eğitim Bakanlığına ait 2024 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında, Bakan Yusuf Tekin’in sunumunun ardından söz olarak, ilgili bakanlığın faaliyetleriyle ilgili eleştirilerde bulundu. Konuşmasının başında Bakan Yusuf Tekin’e öneride bulunan Gürer, “Sayın Bakan, yanınıza hiçbir bürokratınızı almayın, valiye haber vermeyin, yalnızca tek başınıza şu Anadolu illerinden rastgele birkaç okula bir gidin. Eğitimin ne olduğunu ve ne durumda olduğunu en iyi göreceğiniz yerler oralar” ifadelerini kullandı. Kendi ziyaret ettiği okullarda karşılaştığı sorunları da aktaran Gürer, “Kapıdaki güvenlik karşılıyor diyor ki ‘Vekilim, bizi on ay çalıştırıp iki ay işsiz bırakıyorlar.’ Bahçeye geçiyorum, çocuk diyor ki ‘Öğretmenimiz yok, bahçede zaman geçiriyoruz.’ Okulun genelinde hizmetli olmadığı için temizlik sorunu var. Öğretmenler odasına giriyorum, öğretmenlerimizin kıyafetinden hangisinin ücretli, hangisinin kadrolu, hangisinin vekil olduğunu da çözebiliyorum” dedi.
“ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER TARLALARDA ÇALIŞIYOR”
Bakan Yusuf Tekin’e, tarım işçileriyle ilgili de öneride bulunan Gürer, “Tarlanın kenarında arabanızı durdurun oraya da varın, sorun, ‘İçinizde atanamayan öğretmenler el kaldırsın’ deyin, öğretmen kızlarımız atanamadığı için tarlada tarım işçiliği yapıyor. "Niye okudu?" diyor babası annesi bize, bu soruyu soruyor. Şu anda kaç tane kadrolu olmayan öğretmen görev yapıyor, ne kadar açığınız var? Bunu da açıklarsanız hem kamuoyu da bilir. Yani eğitim sisteminin yalnızca eğitim sorunu yok, atanamayanları var. PICTES öğretmenleri beş yıl 657'ye tabi proje elemanı olarak çalıştırıyorsunuz ama yasal anlamda, ceza anlamında 657'ye tabi ama öğretmen değil. Ücretli öğretmenler her gün bütün milletvekillerine mail yağdırıyorlar, bu arkadaşların sorunlarını çözün, çok fazla da değiller. Her dönem aynı sorunları gündeme getirmek de insanı yoruyor” şeklinde konuştu.
“KIRSALDAKİ OKULLARIN YENİDEN AÇILMA SÖZÜ HAVADA KALDI”
Taşımalı eğitimin neden olduğu sorunlara da dikkat çeken Gürer, “Taşımalı eğitim; velinin okulla ilişkisi bitmesi demek, öğrencinin erken saatte okula gitmesi nedeniyle performansının düşmesi demek, doğru beslenememesi demek, can güvenliği demek çünkü yolda kaza olur ne olur ne olmaz” ifadelerini kullandı. Taşımalı eğitim mantığından vazgeçip kırsaldaki okulların yeniden açılması yolunun sözünün verildiğini ancak bunun gerçekleştirilmediğini hatırlatan Gürer, “Yani verilen söz havada kaldı ve bu yıl 8 tane ortaokulumuz kapandı. İşin ilginci kapanan ilkokulların içinde bazıları yeni yapılmış. Ya, kapanacaktı niye ilkokul yaptırıldı hayırsever insanlara? Bunu da anlamakta zorlanıyorum. Eğitim sisteminin doğal olarak içinde bulunduğu sorunların artarak sürdüğünü ifade etmek isterim” diye konuştu.
“ÇIRAK VE STAJYERLERE YAŞLILIK SİGORTASI BAŞLANMALI”
Çıraklık ve stajyerlik başlangıcının yaşlılık sigortası başlangıcı sayılması gerektiğine vurgulayan Gürer, “Bunları öğrenci sayıyorlar ama ağır işlerin yani ağır işin yaptırılmasından o çocuklardan yararlanıyorlar. Sonra o Afganlı, Iraklı, Suriye kökenli öğrencilerimiz var okullarda. Bana verilen bir yanıtta 1 milyon civarındaydı, şimdi kaç olduğunu, bunu da açıklarsanız öğrenmiş oluruz” dedi.
“ÖNLÜK YERİNE BİR MAAŞ İKRAMİYE VERİLSİN “
Bu yıl başlatılacak olan öğretmenlere önlük verilmesi uygulaması yerine 24 Kasım’da öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmesini öneren Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısındaki konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sayın Bakan, endüstri meslek liselerini eski konumuna taşıyın, oradaki öğretmenlerimizin haklarını güçlendirin, özlüklerini iyileştirin. Eğitimi eğer eğitimi verenlerin sorunlarını çözmeden sürdürebileceğinizi sanıyorsanız kâğıt üzerinde verdiğiniz bilgiler o sizi tatmin eder, ülkenin geleceğini ve eğitimin sorunlarını çözmez.”