Muhammed Ali YAHŞİ
Hayvan varlığındaki azalmanın et ve süt ile et ve süt ürünlerindeki raf fiyatlarına da yansıyan bu olumsuz tablonun getirdiği sonuçlarının nedeni olarak gösteren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaptığı açıklamada, geçmiş dönemdeki Tarım ve Orman Bakanlarının 2023 yılında hayvan ithalatını sonlandıracaklarını belirttikleri konuşmaları hatırlattı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat verdiği rakamların kaygı verici olduğuna dikkat çekti. Bu yıl yeniden hayvan ithalatında önemli artış yaşandığını ifade etti.
BAKAN BOLAT: “10 AYDA 882 BİN BAŞ HAYVAN İTHAL EDİLDİ”
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,
Bütçe görüşmelerinde Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a Bu yılın ilk on ayında ne kadar canlı hayvan, ne kadar et ithal edildiğinin açıklanmasını isteyen Gürer, “Ne kadar döviz yurt dışına gitti? Bunu ithal edenler kimler? Bunların kamuoyu tarafından bilinmesinde yarar var. Gümrük vergisi sıfırlanarak 2022 ve 2023 yılında ne kadar gümrük vergisinden vazgeçilmiştir? İthal edilen gıda ürün çeşit sayısının bu yıl ülkelere göre dağılımı ne kadardır? İthal üründe amaç fiyat dengelemek olduğu hâlde yerli üründen daha pahalı olarak raflarda yer alması neden önlenmemektedir? Sorularını yönelten Gürer’e Bakan Ömer Bolat verdiği yazılı yanıtta:
“Canlı hayvan ithalatımız 2023 yılının ilk on aylık döneminde 682.331 bin baş (864 milyon $) olarak, et ithalatımız ise aynı dönemde 26.954 ton (181 milyon $) seviyesinde gerçekleşmiştir.
Canlı hayvan ithalatında, damızlık olan büyükbaş ve küçükbaşlar için yüzde0, büyükbaş hayvanların kesimlik olanlarında yüzde26, küçükbaş hayvanlardan koyun-keçi için sırasıyla yüzde40- yüzde135 oranında gümrük vergisi uygulanmaktadır.
Et ithalatında ise, karkas et ithalatında büyükbaş için yüzde40, küçükbaş için yüzde100, kemiksiz et ithalatında ise yüzde225 oranında gümrük vergisi uygulanmaktadır.
Diğer taraftan, canlı hayvan ve et ithalatı Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi:2023/5) uyarınca insan sağlığı ve güvenliği ile hayvan ve bitki varlığı ve sağlığı yönünden kontrole tabidir” dedi.
HAYVAN VARLIĞI SÜREKLİ AZALIYOR
Yem fiyatlarının artması ve ahır giderlerinin yükselmesi ile küçük aile tipi işletmelerin hayvanlarını sattığını, iktidarı uyarmalarına rağmen gereken önlemlerin alınmadığını ve sonunda yine ithalat ile çözüm arandığına dikkat çeken Gürer, hayvan varlığı azalırken dişi inekler, gebe inekler ve düvelerin kesime gönderildiğini de vurgulayarak, “TÜİK verilerine göre 2023 yılında 17 milyon 876 bin olan büyükbaş hayvan varlığı bugün 16 milyon 667 bine kadar geriledi. Aynı şekilde 58 milyon olan küçükbaş hayvan varlığı 53 milyona kadar düştü” dedi.
Hayvanların satışa gittiği dönemde seçim öncesi et fiyatları kısmi düşük tutulurken, hayvan varlığındaki azalmanın et üretimindeki düşüşü de beraberinde getirdiğine değinen Gürer, et ve süt ürünlerinin de bu süreçteki raf fiyatlarının artışına işaret ederek, “Gelecek daha sorunlu gelecek” diye konuştu.
“İNEKLER KESİME GİDERKEN İKTİDAR SEYRETTİ”
Ülkemiz hayvan yetiştirme konusunda kendi kendine yeter olması gerektiğine ve hayvancılık için tüm olanaklara sahip olmasına rağmen, Türkiye’nin yurt dışından canlı hayvan ve et ithalatı yapmasının düşündürücü olduğunun altını çizen Gürer, “Dişi inekler kesime giderken siyasi iktidar seyretti. Göreceli olarak o gün için et fiyatları belki düşük gibi göründü ama ondan sonra hayvan varlığı azaldı. Bugün ithal edilen hayvan 2 yıl içerisinde yeni doğum yapacağı için en az 2 yıl süreyle Türkiye’de hayvan varlığı açığı devam edecek ve sonrasında da ithalat ile çözüm arasan da fakir fukara garip gureba et ve sütten mamül ürünlere dahi erişemez noktaya gelecek” ifadelerini kullandı.
“ET ÜRETİMİNİN GİDEREK DÜŞTÜĞÜ GÖRÜLÜYOR”
Cumhurbaşkanlığı 2024 yılı bütçe gerekçesinde et üretiminin 2023 yılında planlanan 1 milyon 954 bin ton iken 1 milyon 827 bin ton olduğunu aktaran Gürer, “2024 yılı hedefi 1 milyon 727 bin, 2025 yılı tahmini hedefi 1 milyon 764 bin ve 2026 yılı tahmini 1 milyon 788 bin olarak açıklandı. Bu veriler ışığında et üretiminin giderek düştüğü görülüyor” diye konuştu.
“YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMELİYDİ”
Gürer, “Hayvancılık zor bir meslek; 24 saat sürdürülmesi gereken bir çalışma içeriyor. Ahır bakımı, veterinerlik hizmetleri, mazot, elektrik giderleri var. Ama karşılığında yaptığı masrafı alamayınca, hayvancılığı bırakıyorlar. Ve Bakan’ın da ifade ettiği gibi 10 ayda 682 bin 331 baş hayvan ithal etmek zorunda kalıyoruz. Buzağı ölümleri önlense, hayvan hastalıkları ile zayiat önüne geçilse, yem fiyatlar düşürülse doğru bir planlama ile ithalata mecbur olmayız.1 milyar 45 milyon doları hayvan ve et ithalatına vermek yerine yerli besici ve üretici desteklenmeliydi” dedi.
“İTHALATA MECBUR KALIYORUZ”
1 ila 10 baş hayvan varlığına sahip olan küçük aile tipi işletmelerin yem fiyatlarındaki artış ve ahır masrafları nedeniyle hayvancılıktan çekilmeye başladığını ve artık Anadolu’da ahırların boşaldığını belirten Gürer, “Bu nedenle ithalata yeniden mecbur kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
YEM FİYATLARI DÜŞÜRÜLMELİ
Sorunun çözümüne yönelik önerilerde de bulunan Gürer, “Yem fiyatları düşürülürse, sübvanse edilirse, ahır giderleri azaltılırsa, çiftçiye gerekli destekler sağlanırsa, üreticinin ürettiği süt değerinde alınırsa bu sorunlar yaşanmayacaktır” dedi.