Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "fahiş fiyatı boykot edin" çağrısını, tarım kesiminde artan girdi maliyetleri üzerinden yorumlayan Gürer, “Fahiş fiyatı artan ve tarımın sürdürülebilirliği için zorunlu olan ürünler boykot çağrısı ile alınmazsa, yem ve gübre boykot edilirse, hayvanda da tarlada da verim kaybı yaşanacak ve hayvancılık yapan da çiftçilik yapan da daha büyük sorunlarla karşılaşacak. Maliyet artışı sonuçta yine vatandaşı vuracak” ifadelerini kullandı.
GÜBREDE ARTIŞ DEVAM EDİYOR
Gürer, 2024 yılının son ayında hızla artan gübre fiyatlarının 2025 yılına da zamla girdiğini belirtti. Gürer, 2020 yılında tonu 1.100 TL olan amonyum sülfat gübrenin, 2025 yılına bayi fiyatı olarak 9.000 TL/ton seviyesine ulaştığını söyledi. DAP gübre ise 2020 yılında 2.140 TL iken bayi fiyatı 24.700 TL’ye çıkmış durumda. Üre gübre de 2020 yılında tonu 1.860 TL iken, 2025’te 17.200 TL bayi fiyatına yükseldi. Çiftçi bu koşullarda üretim yaparken bir de sahte gübre ile uğraşıyor. Gürer, “Cumhurbaşkanı, ‘fahiş fiyat’ diyerek yem ve gübre almazsa, hayvancılıkta, tarlada, bahçede üretim ve verim düşer” dedi.
''TEMEL GIDA ÜRÜNLERİ DAHİL EN AZ 21 ÜRÜNDE AÇIĞIMIZ DEVAM EDİYOR''
2024 yılında farklı nedenlerle Türkiye’nin hububat üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 7,5 oranında, yaklaşık 3,5 milyon ton azaldığını belirten Gürer, ''TÜİK’in Bakanlık verileri üzerinden yaptığı tahminlere göre, 2024 yılında buğday üretimi geçen yıla göre 1 milyon 200 bin ton (yüzde 5,45) azalarak 20 milyon 800 bin tona, arpa üretimi ise 1 milyon 100 bin ton (yüzde12) azalarak 8 milyon 100 bin tona geriledi. Mısır üretimi de 900 bin ton (yüzde10) azalarak 8 milyon 100 bin tona düştü. Diğer bitkisel ürünlerden ayçiçeği üretimi 3 bin ton azalarak 2 milyon 195 bin tona, şeker pancarı üretimi 2 milyon 250 bin ton azalarak 23 milyon tona, nohut üretimi 5 bin ton azalarak 575 bin tona, kırmızı mercimek üretimi 19 bin ton azalarak 405 bin tona geriledi. Bu üretim düşüşleri ithalat yoluyla giderilmeye çalışıldı. Gürer, “Bakan, kesin ihracatçıyız dese de temel gıda ürünleri de dahil en az 21 üründe açığımız devam ediyor” dedi.
''ÜRETİCİ KAZANMADI TÜKETİCİ DE FAHİŞ FİYATTAN ÜRÜN ALDI''
Gürer, 2024 yılında sebze bol olmasına rağmen rafta ve tezgahta fiyatların düşmediğini ve tüccarın elinde kalan üreticinin çok ürünü tarladan toplayamadığını ifade etti. Gürer, “Sebze üretimi yüzde 5,6 oranında (1 milyon 784 bin ton) artarak 33 milyon 572 bin tona, meyve üretimi ise yüzde 2,1 oranında (589 bin ton) artarak 27 milyon 977 bin tona yükseldi. Patates üretiminde yüzde 21, çay üretiminde yüzde 4,3, tütünde yüzde 9,5, pamuk üretiminde yüzde 6,8 oranlarında artış yaşandı. Ancak patates, 1999 yılı üretimine erse de değer bulmadı ve depoda kaldı. Üretici mutlu olmadı. Ürünün bol olması rafta ürün fiyatını düşürmedi. Tüccar piyasayı belirledi. Rafta fiyatlar düşmedi, üretici kazanmadı, tüketici ise fahiş fiyatlarla ürün almak zorunda kaldı” dedi.
''GÜBRE BAŞTA OLMAK ÜZERE HER ÜRÜNÜN GİRDİ FİYATINDA CİDDİ ARTIŞ OLDU''
Tarımsal girdi fiyatlarındaki artışın 2024 yılında da devam ettiğini ifade eden Gürer, “Ekim ayında bir önceki aya göre girdi fiyatları TÜİK’e göre yüzde 2,75 oranında arttı. Eylül ayında yüzde 31,8’e kadar inen tarımsal girdi fiyatlarındaki yıllık artış, ekimde yeniden yüzde 32,6’ya yükseldi. TÜİK’in belirlemelerine göre ekimde tohum ve dikim materyali fiyatları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 55, enerji fiyatları yüzde 16,5, gübre ve toprak geliştirici fiyatları yüzde 13,4, tarımsal ilaçlar yüzde 22, veteriner harcamaları yüzde 60,1, yem harcamaları ise yüzde 33,5 oranında arttı. Bu artışlar üretici ve besici maliyetlerine yansıyor. TÜİK ortalama olarak fiyat belirliyor. Bazı kalemler o dönem kullanılmıyor, ama ortalama fiyat alınınca rakam düşüyor. Esasında girdi maliyeti kullanılan ürün dikkate alınsa, daha yüksek oranda artışlar olduğu görülür. 2024 yılı son aylarında gübre başta olmak üzere her ürünün girdi fiyatında ciddi artış oluştu” diye konuştu.