CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında çiftçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, üreticilerin borçlarını ödeyemez hale geldiğini vurguladı. Gürer, “Bu yıl üretici, ürettiği her üründen zarar etti. Bazı üreticiler diyor ki, 'En azından bir ürün para kazandırsaydı, birden fazla çeşit ürün yetiştirdik, en azından dengelerdik.' Ama bankaya kredi borçları var, Tarım Kredi Kooperatiflerine borçları var. Eğer bunlar yapılandırılmazsa ve borçlar ertelenmezse, bu yıl çoğu çiftçinin tarlasına haciz gelecek. Büyük bir sıkıntı var.  Sebze ürünlerinde dahi sorunlar katladı.” diyerek, üreticilerin içinde bulunduğu durumu özetledi.

ÇİFTÇİLERİN BORCU BİR AYDA 15 MİLYAR TL ARTTI

Çiftçilerin kredi borç yükünün her geçen gün daha da ağırlaştığını belirten Gürer, “Çiftçilerin bankalara olan toplam borçları, son verilere göre 714 milyar 981 milyon 699 bin TL'ye ulaşmış durumda. Bu borç miktarına ek olarak, ödenemeyen ve takibe alınan borç tutarı da 2 milyar 821 milyon 838 bin TL seviyesine çıktı. Sadece bir ay içinde çiftçilerin toplam borcu 15 milyar 107 milyon TL artarken, takipteki borç tutarında da 225 milyon TL'lik bir artış yaşandı. Bu rakamlar, çiftçilerin ekonomik açıdan içinde bulunduğu zor durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Artan üretim maliyetleri, düşük ürün fiyatları ve finansal desteklerin yetersizliği nedeniyle borçlarını ödeyemeyen çiftçiler, ciddi bir çıkmazla karşı karşıya. Borçların yapılandırılması ve faizlerin silinmesi gibi önlemler alınmadığı takdirde, tarımsal üretimin sürdürülebilirliği ciddi tehdit altında kalabilir.” diye konuştu.

HAYVANCILIK DA KURTARMADI

Çiftçi İbrahim Ayhan yaşadıkları sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi: "Biz ürettiğimiz sebze, meyvenin dışında hayvancılık da yapıyoruz. Zarar falan edersek diye 5-6 farklı ürün ektik; birinden zarar edersek, birinden karşılayalım. Altı ürün ektik, altısından da zarar ettik. Bari hayvanlarımızı satalım, sütümüz var, onu değerlendirelim. Bu şekilde kredilerimizi ya da borçlarımızı ödeyelim. Bu sefer de et para etmiyor; eti düşük kesiyorlar, süt de para etmiyor. Sütün parasını da 2-3 ay sonra veriyorlar, bazılarına da çek veriyorlar. O şekilde de döndüremiyoruz. Kredi kartlarımızı ödeyemiyoruz. Kredi kartlarımızı aylık ödemek zorundayız. Ulusal Süt Konseyi’nin verdiği 14 lira 65 kuruşluk fiyat uygulanmıyor. Çiftçilikten kazanamadık, hayvancılıktan da kazanamıyoruz."

Ayhan, sözlerine şu şekilde devam etti: "Daha önceki yıllarda da başımıza geldi, yine zarar ettik ama hayvanlarımız vardı. Hayvanlarımız değerliydi, sattık, Ziraat Bankası'na borcumuzu ödedik, tekrar hayvan aldık ve yine çiftçilik yapmaya çalıştık. Ama şimdi onu başaramıyoruz. Hiçbir ürünümüz para etmiyor. Yani en azından bir ürün para etsin; insan üzülüyor.”

DESTEKLER VE HİBE SORUNLARI

Çiftçiler ayrıca, devlet desteklerinin adil dağıtılmadığına ve gerçek kişilere ulaşmadığına da dikkat çekti: "Bunu birçok kez dile getirdik. İlçe tarıma da söylüyoruz, il tarıma da söylüyoruz. Ben bu 140 dönüm tarlayı kiraladım. Ama ÇKS'sini kullanamıyorum. Zaten tarla sahibi vermiyor. Bana ait diyor. Hem benden kira alıyor hem de devletin verdiği desteği alıyor. Şimdi kayıt dışı bir sürü tarla var, yıllardır hiç ürün ekilmiyor, 20 yıldır, 30 yıldır ekilmiyor. Adam benimle beraber gidiyor, destek alıyor. Benimle beraber gidiyor, hibeye yazılıyor. Bunu ben mi kontrol edeceğim? Bunu il tarımın kontrol etmesi lazım.”

"ÇİFTÇİYİ AYAĞA KALDIRACAK CAN SUYU GEREK"

Gürer, çiftçilerin mali açıdan çıkmaza girdiğini belirterek, “Çiftçilik ve hayvancılık yapanın sorunları gerçekten bu yıla kadar hiç bu kadar ağırlaşmamıştı. Her üretici dertli. Kimisi korktuğundan konuşmuyor; kimisi konuşuyor, çaresizlikten dert yanıyor. Bu anlamda Bakanlığın, Cumhurbaşkanının sorunları görmesi lazım. Mutlak suretle çiftçinin borçları ertelenmeli. Bunun için kanun teklifi verdim: Çiftçinin borçları 2027 yılına kadar ertelensin, faizler silinsin. Aksi taktirde çiftçinin üretim yaptığı aracını el koyarsanız, bu çiftçi nasıl borcunu ödeyecek de ayakta kalacak?” şeklinde konuştu.

"ZİRAAT BANKASI TARIMIN YANINDA DEĞİL"

Başka bir çiftçi ise, borçlarını ödeyemediği için Ziraat Bankası tarafından haciz işlemi başlatıldığını belirterek, “Bankadan 1 milyonu TL’nin üstünde kredi çektim. Şu anda ödeyecek durumum da yok. Traktörüme haciz geldi. Bu nasıl ödenecek, bilmiyorum. Bankalara olan borçlarımızın ertelenmesini istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum.” dedi.

Çiftçi İbrahim Ayhan ise borçlarını ödeyemediği için varlıklarını satmaya çalıştıklarını belirterek, "Çiftçilerin borçlarını ödemeleri mümkün değil. Şu an öyle bir kötü durumdalar ki, çiftçi kendi malını satıp ödemeye çalışıyor. Onu da satamıyor. Geçen yıl 2 milyona aldığı traktörü 700 bin liraya dahi satamıyor; alıcı yok. Çiftçi traktörünü de satamıyor. Neyini satsın? Tarlalarını yok fiyatına satıyor. Yani alıcı gelse bile geçen seneki fiyatın üçte bir fiyatını verip zor durumda bırakıp, o şekilde almaya çalışıyor. Yani çiftçi nasıl ödeyecek, bilmiyorum ki. Tamam, tarlayı satalım, traktörü satalım, yağmurlama borularımızı satalım, bütün tarım aletlerimizi satalım. Ama satamıyorsun, yok, alıcı da yok." diyerek düştüğü çaresizliği anlattı. 

"ZİRAAT BANKASI ÇİFTÇİNİN TARLASINI SATIYOR"

 Gürer, çiftçinin yaşadığı bu duruma Ziraat Bankası’nın yanlış politikalarının neden olduğunu söyledi: “Ziraat Bankası çiftçi kuruluşu olmadan Türkiye'de tarımın sorunları ortadan kalkmaz. Ama Ziraat Bankası şu anda kredi kullandığı için borçlanan çiftçinin arazisini satmanın peşinde. Bu yanlış bir yol. Çiftçi bu yıl büyük darbe yedi. Çoğu seneye ekim yapmayacağım diyor. Bir de tarladan, traktörden, ekipmandan olursa, önümüzdeki yıl çiftçi nasıl ayağa kalkacak? Onun için çiftçiye destek verilmeli ve borçları ertelenmeli.”

Muhabir: Hatice Gürel