Anadolu Ajansının "Kayıp Umutlar: 30 Yılı Aşan Evlat Arayışı" başlıklı dosyasının dördüncü haberinde, Ankara'da 1987'de dünyaya gelen ve erken doğum nedeniyle öldüğü söylenen erkek çocuklarının aynı hastanede ölen başka bir bebekle değiştirildiğini düşünen Güler Çifti, konuştu.
Güler çiftinin ilk çocukları, Ağustos 1987'de Ankara'da bir hastanede doğdu. İddiaya göre doğumun ardından anne Türkan Güler'e, 7,5 aylık doğan bebeğin ciğerlerinin henüz gelişmediği, bu nedenle bir süre kuvözde kalacağı belirtildi. Aileye ertesi gün ise bebeğin öldüğü bilgisi verildi.
Anne Türkan Güler, erken doğum nedeniyle bebeğin kuvöze konulduğunu, ilk gün camdan kuvöz içindeki bebeğini gördüğünü, ertesi gün ise bebeğinin öldüğünün söylendiğini anlattı.
Güler, hastane personelinin, "Bebeği biz defnedeceğiz" dediğini belirterek, "Bizde de cahillik işte çıkıp eve geldik. Ama benim aklım orada. Kulağıma ağlama sesleri geliyor gibi hissediyorum. Sonuçta anneyim. Hiç ölmemiş gibi hissediyordum." diye konuştu.
Bir televizyon programında kendisinin yaşadığı olaya benzer konuların işlendiğini görmesi üzerine şüphelerinin arttığını ifade eden Güler, şöyle konuştu:
"Programı izleyince etkilendim. Aynı benim yaşadığım olaylara benziyor. Birkaç gün sonra cesaretimi toplayıp hastaneye gittim. Orada bir görevliye, 'Bu tarihlerde ben de çocuğumu kaybettim. Çocuğum yaşıyor, onu bulmak istiyorum. O tarihte Türkan Güler adına yapılan doğum belgelerini almak istiyorum' dedim. 'Doğumevinde yangın çıktı, arşivdeki bütün dosyalar yandı.' dedi. Belki beni göndermek için öyle söyledi."
"ÇOCUĞUMUZ BAŞKA BİR AİLEYE VERİLMİŞ OLABİLİR"
Baba Cengiz Güler de eşi doğum yaptıktan hemşirelerin, bebeğin hasta olduğunu söylediklerini aktardı. Güler, "Bir iki saat sonra çağırdılar, koridorda bana ölmüş bir çocuk gösterdiler. Bana gösterdikleriyle bizim doğan çocuğumuz farklıydı." diye konuştu.
Bebeklerinin cenazesinin kendilerine verilmediğini söyleyen baba Güler, şunları kaydetti:
"Çocuğu almayın, biz onları toplu olarak gömüyoruz. Siz masraf etmeyin' dediler. Biz de almadık. İçimde 'çocuğum acaba yaşıyor mu yaşamıyor mu?' diye devamlı şüphe içerisinde yaşadım. 10, 15 yıl önce hastanenin arşivleri yandı. O zaman iyice şüphelenmeye başladım. Televizyonda da bu konular işlenince şüphem arttı."
Çocuklarının başka bir aileye verilmiş olabileceğini düşündüklerini ifade eden Cengiz Güler, "Ben hala ilk oğlumun yaşadığını düşünüyorum ve gelmesini istiyorum." dedi.