Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bir otelde düzenlenen "Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi Tanıtım Programı"nda yaptığı konuşmada, bugün sosyal hizmetlerin merkezinde yer alan aile kurumunu güçlendirmek adına yepyeni bir adım attıklarını söyledi.
Çocuklara sunulabilecek en büyük değerin öncelikle sevgi, şefkat ve güven olduğunu belirten Göktaş, sevildiğini hisseden çocuğun mutlu, sağlıklı ve geleceğe büyük bir özgüvenle hazırlandığını dile getirdi.
Çocukların sevgi, şefkat ve güven içinde büyüyüp yetişebilecekleri en sağlam kalenin aile olduğunu vurgulayan Göktaş, "Biz, sosyal hizmet anlayışımız gereği bütün çocuklarımız için aynı şartları sağlamayı hedefliyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda öncelikle ailelerin çocuklarına sundukları imkanları destekliyoruz. Sosyal Ekonomik Destek Programımızla 165 bine yakın çocuğumuzun ailesine ödenek sağlıyor, aile birliğinin güçlenmesine katkı sunuyoruz." diye konuştu.
1051 özel gereksinimli çocuğun bakımı da sağlanıyor
Göktaş, biyolojik ailelerinden uzak kalan çocukları Koruyucu Aile Programı ile sorumluluk sahibi, sevgi dolu ve sıcacık koruyucu aileleriyle buluşturduklarını belirterek, 1926'dan itibaren Türk Medeni Kanununda yer alan koruyucu aile hizmetinin ilk uygulama örneklerinin 1961'de başladığını söyledi.
Bunun yaygınlık kazanmasının ise 2012'den itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayesinde "Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri Projesi" ile gerçekleştiğini hatırlatan Göktaş, şöyle devam etti:
"2002 yılında 500 koruyucu aile yanında 515 çocuk himaye ediliyordu. 2023 yılı Ağustos ayı itibarıyla 7 bin 817 koruyucu aile yanında 9 bin 335 çocuk bakılmaktadır. Ayrıca koruyucu ailelerimizin yanında 1051 özel gereksinimli çocuğumuz ve 652 yabancı uyruklu çocuğumuzun da bakımı sağlanmaktadır. Koruyucu ailelerimiz için sigorta ödemeleriyle birlikte aylık ortalama 6 bin lirayı bulan miktarda ödenek sağlıyoruz. Özel gereksinimli çocuklarımız için ise bu miktar ortalama 8 bin liraya tekabül etmektedir. 6 Şubat depremleri öncesinde 669 olan koruyucu aile başvurusu, bildiğiniz gibi depremlerden sonra 328 bini aşmıştır. Yine depremden önce 560 olan evlat edinme başvurusu 70 bine ulaşmıştır. Bizim gayemiz, sevgi ve şefkatle dolup taşan yüzlerce aile ile bir tebessümün sıcaklığıyla hayata bağlanacak çocuklarımızı bir araya getirmektir. Bu birleşmelerden çocuklar kadar ailelerin de mutlu olduğunu görüyoruz."
"Geçici Koruyucu Aile Sisteminin pilot illerde uygulamasını başlatacağız"
Bakan Göktaş, çocukların aile ortamında büyümelerinin toplumsal değerlerin korunmasında da vazgeçilmez bir rolü olduğuna inandığını vurguladı.
Ulaştıkları sonuçlar doğrultusunda, koruyucu aile hizmetini geliştirmeye karar verdiklerinin altını çizen Göktaş, şöyle konuştu:
"Bu kararımız kapsamında Avrupa Birliğinin finansal desteğiyle Türkiye'de Koruyucu Aile Sisteminin Güçlendirilmesi Projesini, UNICEF işbirliğinde yürüteceğiz. 36 ay sürecek olan projeyi üç temel hedef üzerine inşa edeceğiz. İlk olarak, koruyucu aile hizmetimizin güçlendirilmesine odaklanacağız. Bu aşamada öncelikle mevcut imkanlarımızı değerlendireceğiz. Aynı zamanda alanda hizmet veren personelimizin ve koruyucu ailelerin verimliliğini artırmaya yönelik çalışmaların alt yapısını güçlendireceğiz. İkinci aşamada ise Geçici Koruyucu Aile Sistemini planlayacak ve pilot illerde uygulamasını başlatacağız. Geçici Koruyucu Aile Sistemi ile çocuklara uygun hizmet modeli belirleninceye kadar koruyucu aile yanında en iyi şartlarda bakımlarının sağlanmasını hedefliyoruz. 11 ilde 122 koruyucu aile adayı ile pilot çalışmamızı gerçekleştireceğiz."
Bakan Göktaş, koruyucu ailelerin güçlendirilmesine yönelik hazırlanan yeni projenin çocukların sağlığı ve mutluluğu başta olmak üzere, toplumsal refahı da destekleyeceğine inandığını vurguladı.
Programa katılan koruyucu aile Betül Gümüş ile bir başka koruyucu ailenin yanında yetişen Pelin Çalışkanoğlu Ekşi, duygu ve düşüncelerini dile getirdi.
Konuşmaların ardından Bakan Göktaş, protokol üyeleri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.
Açılışa, UNİCEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği ve Mali Yardımlar Dairesi Başkan Vekili Ömer Faruk Cantekin ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut da katıldı.