Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, evde takibi yapılan Kovid-19 tanılı ya da temaslı hastalara gerektiğinde filyasyon ekiplerinin ilaç tedavisi uygulayabileceğini açıkladı. Bunun üzerine filyasyon çalışmalarını yürüten Ankara Diş Hekimleri Odası bir açıklama yaparak, 'Madem Kovid-19 salgını kontrol altında neden evde ilaç başlanıyor' diyerek bir dizi soru yöneltti. Pandemi hastanelerinde yoğun bakım ünitelerinin yüzde yüz doluluk oranına ulaştığı, günlük vaka sayısının bine dayandığı ve sağlık çalışanlarının enfekte olmaya devam ettiği koşullarda yetkili ağızlardan 'Salgın kontrol altında' açıklamaları devam ediyor. Filyasyon ekibinde yer alan ve gerekli olduğunda ilaç verilmesi başlanması kararı ile karşı karşıya kalan diş hekimleri, salgın yönetiminin ciddiyetle ve bilimsel veriler ışığında yapılmasını önerirken tüm bileşenlerin ise katılımını önemseyerek şunları soruyor: 'Neden koronavirüsün en aktif olduğu söylenen nisan-mayıs aylarında tüm Ankara'da görülen günlük vaka sayısı, bugün sadece Çankaya'da tespit ediliyor? Neden filyasyon ekiplerindeki diş hekimleri temaslı taramasına yetişemiyor ve evde ilaç başlanıyor? Neden hastanelerde elektif cerrahi vaka alımları durduruluyor? Elektif dahili yatışlar erteleniyor? Klinik servis yataklarının en az yarısı, boş yoğun bakım yataklarının ise tamamı Kovid-19 için ayrılıyor?' Ayrıca verilmesi tavsiye edilen ilaçların bilimsel etkinliğinin kanıtlanmamış, hastanın e-nabız verilerini bile göremeden, sadece kişinin beyanına güvenerek vermenin tıbbi-hukuki sorumluluğu olduğunu hatırlatan hekimler, filyasyon ekiplerinin iş yükü artıp temaslıların evlerinde kalma süresi uzadıkça enfekte olma riskinin arttığına dikkat çekti.

'İŞ YÜKÜ ARTTI CİDDİ PERSONEL EKSİKLİĞİ VAR'

Hekimler, filyasyon ekiplerinin karşı karşıya kaldıkları sorunları ise şu şekilde sıraladı:

• Diş hekimleri filyasyon olarak başlayan sürecin sonrasında sürüntü almaya, ilaç dağıtmaya kadar giden ve görev tanımı belli olmayan bir şekilde çalıştırılmaktadırlar.

• Filyasyon, sürüntü, numunelerin teslimi, TÜİK taramaları, toplu ve riskli sürüntüler ve son olarak ilaçların dağıtımı gibi bütün işlerin sadece diş hekimleri üzerinden yürütülmesi ciddi oranda iş yükünü arttırmış. Bu durum aynı zamanda hekimlerde bulaş riskine sebep olmuş, ailesine, çocuklarına bulaştırma kaygısını ve ciddi psikolojik sorunları beraberinde getirmiştir.

• Ciddi bir yardımcı personel eksikliği mevcut olup bu durum diş hekiminin iş yükünü arttırmıştır.

• Alınan numuneler geç saatlerde diş hekimleri tarafından ve bazen de diş hekimlerinin kendi özel araçları ile teslim edilmek zorunda kalınmıştır.

• Bu dönemde sahada ve bulaş riski çok fazla olan görevlerde çalışan diş hekimlerinin maaşları dışında nerdeyse yok denecek kadar az bir miktarda ek ödeme yapılması sonucu ciddi gelir kayıpları oluşmuştur.

• Filyasyon görevinde olan diş hekimlerinin temaslılara ulaşmak için kendi kişisel telefonlarını kullanmak zorunda kalmış ve bunun sonucu özel hayatı etkileyecek şekilde görev sonrası rahatsız edici durumlar yaşanmıştır. Bu durum hala aynı şekilde devam etmektedir.

• Temaslı ailede ex varsa, çoğunlukla ölüm nedeninin Kovid-19 yazılmamış olması nedeniyle ajite durumda olmaları ve gece geç saatlere kadar süren filyasyon hizmetinden kaynaklı olarak ekiplerde ciddi bir güvenlik endişesi oluşmuştur.

• Filyasyon görevinde olan diş hekimlerinin yıllık izinlerinin kullandırılmasında zorluk çıkarıldığı görülmüştür.

'CEZAEVLERİNDEKİ VAKALAR NEDEN AÇIKLANMIYOR'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi de cezaevindeki KOVID-19 vakalarının açıklanmadığına dikkat çekti. Gamze Akkuş İlgezdi, 'Konu hakkında vermiş olduğum bilgi edinme başvurusuna Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Namık Kemal Varol tarafından 17 Haziran'da açıkladık diye yanıt veriliyor. 48 gündür cezaevindeki veriler açıklanmıyor' açıklamasını yaptı. İlgezdi, şunları söyledi: 'Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verileri açıklamazken açık cezaevinde kalan mahkumların koronavirüs iznini 31 Temmuz tarihi itibarıyla üçüncü kez iki ay daha uzatıldı. Cezaevlerinde giderek artan bir risk söz konusudur ancak bakanlık koronavirüs ile mücadele etmek yerine, veri gizleyerek basından ve kamuoyundan vakaları gizleme derdinde.' Bakana tekrar verileri şeffafça açıklama çağrısı yapan İlgezdi, 'Koronavirüs tespit edilen tutukluların tedavi edilmediği ile ilgili haber sürekli basında yer alıyor. Bu iddiaların derhal araştırılarak, hasta tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetinden yararlanmaları sağlanmalı' dedi.

'SAYILAR GERÇEĞİ YANSITMIYOR MU?'

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş da, Türkiye'de her gün açıklanan pandemi verilerinin gerçeği yansıtmadığı iddialarına dair önerge verdi. Önergesinde, 'Bu iddialar doğru ise neden gerçek veriler halktan gizleniyor' dedi.

Önergede şu bilgiler yer aldı: 'Verilerin ortaya çıkan vakalar ile örtüşmediği yönünde yaygın bir kanı hasıl oldu. Test sayılarının azaltıldığı, bu nedenle salgına dair verilerin mevcut durumdan daha az gösterildiği, tüm bilgilerin paylaşılmadığı, hastalara konulan tanıların adlarının kayıtlara farklı düşürüldüğü yönünde iddialar söz konusu.'

Önergede, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan şu soruları yanıtlaması istendi:

* Bakanlığınız ülke çapında sosyal medya hesaplarından uyarı yapmak dışında Kovid 19 virüsüne dair hangi önlemleri almıştır?

* Bakanlığınızın koronavirüs vakalarında dair gerçek bilgileri yansıtmadığına dair iddiaları doğru mudur? Şayet bu iddialar doğru ise neden gerçek veriler halktan gizlenmektedir?

* Test sayılarının azaltılma sebebi nedir?

* Test sayılarının azaltılmasının vaka sayısını azaltması bağlamında, vaka sayıları neden az gösterilmek istenmektedir?

* Vaka sayılarının az gösterilme sebebi ekonomideki durgunluğun giderilmesi için halkın normalleşmeye hazırlanması mıdır?

* Okulların açılma tarihlerinin yaklaşmış olması ile test sayıları azaltılarak vaka sayılarının azaltılması arasında bir bağ var mıdır?

* Hakeza yaz mevsimi olmasından kaynaklı olarak otellerin boş kalmaması amacı ile mi vaka sayıları az ifade edilmektedir?

* Halihazırda vaka sayısı azalırken yoğun bakım ve entübe hasta sayısındaki artışın izahı nedir?

* Vaka sayısı azalmış ise neden hastanelerde yer bulunamamaktadır?

* Yoğun bakım ve entübe hasta sayılarına dair veriler neden artık verilmemektedir?

* Verilerin eksik paylaşıldığı iddialarına dair kamuoyuna bir açıklama yapacak mısınız?

Editör: Haber Merkezi