ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde 30 Nisan günü akademisyenlere yollanan bir e-posta mesajı ile ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsünde görev yapan akademik personel için 1 Temmuz 2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yaş sınırının 67 olarak uygulanmasına karar verildiği duyuruldu. Aynı gün 67 yaş üzerindeki hocalara 1 Temmuz 2019 tarihi itibariyle kontratlarının feshedilip işlerine son verildiği kampüs rektörünün imzaladığı bir yazı ile bildirildi. ODTÜ Yönetim Kurulunca alındığı belirtilen karara gerekçe olarak Ankara kampüsü ile 'uyumluluk' olduğu belirtildi. ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Personel Sendikası (KAMPÜS SEN) ve öğrencilerin oluşturduğu Hocama Dokunma Platformu karara tepki gösterdi.

'KARARIN NEDENİ SENDİKALAŞMA!'

Kampüs Sen tarafından yapılan açıklamada alınan kararın 29 Nisan 2019 tarihinde alelacele Skype üzerinden yapılan bir toplantı ile alındığı belirterek, 'Bu kararı hem kampüsümüzdeki eğitim faaliyetleri açısından sakıncalı buluyor, hem de bu kararın alınma, duyurulma ve uygulanma şeklini yanlış buluyoruz. Ayrıca gerekçesinin de meşru olmadığını düşünüyoruz' denildi. Açıklamada şöyle denildi: 'Kampüsümüz sadece 14 yaşında olduğu üzere, kampüsümüzden emeklilik hakkı kazanmış herhangi bir çalışan da yoktur. Bu yeni karar ile 67 yaşına ulaşmış hocalarımız emekli edilmemekte, işten atılmaktadır. Kampüsümüzdeki 13 bölümün ortalama hoca sayısı 4,8'dir. Bu bölümlerden bazıları lisans eğitiminin yanı sıra yüksek lisans eğitimi de vermektedir. Bazı bölümlerdeki hoca sıkıntısı kronik haldedir, dolayısıyla açıkların kapatılabilmesi için dışarıdan hocalar getirilmektedir. Akademik personel değişim oranı da çok yüksektir ve bu kampüsümüzün önemli sorunlarından biridir. Ayrıca kampüsümüzün sadece beş adet profesör ünvanlı hocası vardır ve bu yeni kararla en az üç tanesinin işine son verilmektedir. Kaybımız sadece bu hocalarla sınırlı kalmayacaktır; son yıllarda gittikçe artmış olan kampüs yönetiminin bu tip duyarsız davranışlarına karşı çalışanlar kendilerini güvencede hissetmemekte ve bu sebeple istifalar da yaşanmaktadır. Bu kayıplarla bazı bölümler işleyemez hale gelecek, en azından bir yüksek lisans programı da kapanma tehlikesi altına girecektir. Onaylanmış bir yüksek lisans programı da aynı sebeplerden başlatılamamaktadır. Zaten öğrenci ve eleman çekmekte zorlanan kampüsümüzün sıkıntıları bu karar ile katlanacaktır. Bu karar alınmadan önce profesyonel bir kuruluştan bekleneceği gibi bir etki değerlendirmesinin yapıldığına dair bir kanıt da yoktur. Dolayısıyla bu kararın gerekçesini anlamak mümkün değildir.' İşine son verilen veya verilmeye çalışılan hocaların kampüste senelerdir emek verdiğinin altı çizilen açıklamada, 'Kendileri çok aktif çalışanlarımızdan olup genç hocalardan dahi daha çok kampüsün akademik ve sosyal aktivitelerine katkıda bulunan hocalarımızdır. Bazıları mensubu olduğu bölümleri kurmuş, bölümlerini tek kişi idare etmişlerdir. Bir geçiş dönemi dahi tanımadan hocalarımızın bu şekilde alelacele ve kaba bir mektup ile kapının önüne koyuluyor olması hem bu hocalarımızın emeğine haksızlıktır, hem de ODTÜ'nün vefa kültürüne aykırıdır. Nitekim bu durum sadece öğretim üyeleri arasında değil, öğrenciler arasında da infial yaratmıştır. Yukarıda sıraladığımız faktörler göz önünde bulundurularak alınan bu kararın geri çekilmesini ve hocalarımızın pozisyonlarına iade edilmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde başta yasal yollar olmak üzere hocalarımızın haklarını savunacağımızı bildirir, herkesi ODTÜ değerlerine ve prensiplerine göre davranmaya ve bu değer ve prensiplere sahip çıkmaya davet ederiz' denildi. 67 yaş üzeri hocaların sendikada etkin ve aktif olduğunun altı çizilen açıklamada, 'Bu hocalarımız hem sendikada aktif hem de yönetimde eleştireldir. Bunu söylemiyorlar ama esas olarak bu hocalardan kurtulmak için böyle bir karar aldılar' şeklinde açıklamalarda bulundu.

'KARAR İPTAL EDİLMELİ'

Üniversite yönetiminin aldığı karardan rahatsızlık duyan ODTÜ'lü öğrencilerin kurduğu Hocama Dokunma Platformu ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Bu kararın Ankara Kampusu veya Türkiye'deki diğer devlet üniversitelerinde kamuda çalışan öğretim görevlilerinin tazminatlarını ve emeklilik hizmetlerini alarak emekliye ayrılmalarıyla karıştırılmamasının önemini vurgulamak istiyoruz. Okulumuzda çalışan öğretim görevlileri kamu görevlisi olmadıkları için 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na tabii değildir. Hocalarımız bir yıllık sözleşme ile çalışmaktadırlar ve bu karar okulun kendi verdiği bir karardır. Dolayısıyla hocalarımız emekliye ayrılmıyorlar, yaşları sebebiyle işten çıkarılıyorlar. Bu kararın geçerli akademik performans değerlendirmeleri yapılmadan 'yaşlarının getirdiği' performans düşüşü iddiasıyla meşru görülmesi adil değildir. Buna ek olarak, çalışanların 'yaşları sebebiyle' sözleşmelerinin yenilenmemesi bir kurumsal ayrımcılık çeşididir. Dolayısıyla yaş temelli işten çıkarma kararının iptal edilmesini ve bu sebepten ötürü sözleşmeleri yenilenmeyen öğretim görevlilerimizin sözleşmelerinin yenilenmesini talep ediyoruz.'

Editör: Haber Merkezi