HAK-İŞ Genel Başkanı Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Genel Merkez Kadın Komitesi tarafından gerçekleştirilen 'Sendikalı Kadın Liderlerin Yetiştirilmesi Eğitim Programının' açılış toplantısına katıldı. Arslan, medeniyet coğrafyamızda kadının yeri ve rolünün hiçbir zaman tartışılmadığına, kadını dışlayan, yok sayan, kadını yerinden ve rolünden uzaklaştıran bir anlayışın Anadolu topraklarında asla olmayacağına vurgu yaptı. Arslan, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü: 'Biz kadın mücadelesini başlatırken kadınların iş yerinde onurunu, haysiyetini koruyarak, kendisini bütün baskılara karşı direnebilecek noktaya taşımak için yola çıktık.' Arslan, 'Biz kadın mücadelesini başlatırken kadınların iş yerinde onurunu, haysiyetini koruyarak, kendisini bütün baskılara karşı direnebilecek noktaya taşımak için yola çıktık' diye konuştu. Arslan, şunları söyledi: 'Kadın sendika, kadın mücadele yaklaşımımızdan geri adım atmamalıyız. Zorluklar var mı? Mutlaka var. Ancak bir süreçten bahsediyorum. İsmine tahammül edilmeyen, yaşam tarzına müdahale edilmiş, kişilik haklarına saldırılmış, iş yerlerinde mobbinge sürekli maruz kalmış, her türlü tacizin muhatabı olmuş, yaşadıklarını ailesiyle, eşiyle, çocuklarıyla, yakınlarıyla paylaşamayan ama hayatını kazanmak zorunda kalan, evine ekmek götürmek zorunda kaldığı için o bütün yaşadığı zorluklara direnen kadının hemen istediğimiz istikamette yürümesi söz konusu değil.'
'15 YIL ÖNCE KADIN FAALİYETLERİNE BAŞLADIK'
15 yıl önce sendikalı kadın faaliyetlerine başlanıldığını belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Biz başladığımızda kadınların çalışma hayatında yaşadığı zorlukları çözmek, onların bu sorunlarını gündeme getirmesinisağlamak ve bununla mücadele etmekle başladık. Birçok kadın sendikacı arkadaşımız bizimle görüşerek 'Başkanım yaşadığım tacizleri eşimle paylaşamıyorum. Biliyorum ki eşimle paylaşırsam beni öncelikli olarak işten çıkartacak. Çevremdekilerle paylaşamıyorum, adımı çıkaracaklar. Kadın olarak yaftalanmak, kadın olarak onurumla oynanmasına da razı değilim. Ben ne yapacağım? Amirim, şefim, beraber çalıştığım insanlar bizi maalesef istismarın her boyutuyla taciz ediyorlar' dediler. O yüzden biz kadın mücadelesini başlatırken birincisi kadınların insan olarak, çalışan kadın olarak iş yerinde onurunu, haysiyetini koruyarak, herhangi bir şekilde baskı ve benzeri şekilde bir kısım olumsuzluklara karşı kendini savunabilecek, kendisini bütün bu baskılara karşı direnebilecek noktaya taşımak için yola çıktık.' Arslan, Hak-İş'in zaman zaman eleştirildiğine dikkat çekerek, 'Hak-İş'i kadınların çalışmasına yönelik kendileri gibi düşünmediği için suçlayan çevreler var. Kadın evde olsun, kadın çocuklarıyla ilgilensin çocuk yetiştirsin, kadın sokakta işi ne, iş yerinde işi ne diye görüşler var. Biz bu tür tartışmaların dışındayız. Çalışan kadınlar sendikamızın üyesi. İşe başlamış, hayatını iş yerinden kazanmaya çalışan kadının sorunlarıyla ilgilenmek zorundayız. Felsefi birtakım görüşler bizim alanımızın dışında. Bu mücadeleyi sağımıza solumuza bakmadan ve asla geri adım atmadan bunu bir insanlık sorunu olarak görüyoruz. İnsanlık sorununu çözmek için de mücadele edeceğiz' ifadelerinde bulundu.
