Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu, konuya ilişkin düzenlediği basın toplantısında Halkevlerinin 87 yıldır olduğu gibi bundan sonra da 'kamu yararına' tüm faaliyetlerine devam edeceği belirtildi. Halkevleri Genel Sekreteri Özge Ozan, İçişleri Bakanlığı'nın Danıştay'a yazı göndererek dosyanın 'kamu güvenliği ve kamu düzenini' ilgilendirdiği gerekçesiyle 'ivedilikle incelenmesi' yönünde talimat verdiğini, Danıştay Tetkik Hakimi Halkevleri'nin lehine mütalaa verdiği halde Danıştay İDDK'nin talimatla aldığı bu kararın Halkevleri'ne yönelik tavırlarının devamı niteliğinde olduğunu vurguladı. Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş, saldırıların odağında Halkevlerinin temsil ettiği eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış değerleri olduğunu belirtti. Aktaş saldırının ideolojik olduğunu belirtti ve 'İktidar, yaratmak istediği toplum düzenine karşı Halkevleri'ni bir tehdit olarak görmektedir' dedi. Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay ise, kamu yararı'nın iktidarın anladığı gibi bir tür 'hayır' kuruluşu ya da yandaş kurum olmakla ilgili olmadığını belirtti. Günay 'Halkevleri dayanışma evidir' dedi ve Halkevlerinin 2011 depreminin ardından Van'da çocuk evi kurduğunu, Filistin halkıyla ve Suriye'deki savaşın sonucunda mağdur olan Suriye halklarıyla dayanışma kampanyaları düzenlediğini anımsattı. Halkevleri'nin son zamanlarda çocuklara yönelik yaptığı çalışmalardan dolayı hedef gösterildiğini belirten Günay, bu çalışmalarına devam edeceklerini kaydetti.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN DANIŞTAY'A TALİMAT

Halkevleri Hukuk Sekreteri Sercan Aran, konuya ilişkin hukuki bilgilendirmelerde bulundu. Söz konusu dava dosyasında 2008 ve 2010 tarihli müfettiş raporların bulunduğunu belirten Aran, bu raporlarda Halkevleri'nin 'kamu yararına faaliyet yürütmediği ve gelirlerinin yüzde 50'sinden fazlasını kamu yararına faaliyetler için harcamadığı'nın iddia edildiğini belirtti. Aran, raporda yer alan iddialara ilişkin Halkevleri'nin parasal değerle ölçülemeyecek bir biçimde gönüllü emekle dayanışmayla faaliyetlerini yürüttüğüne ilişkin veriler aktardı ve Halkevleri'nin tüm faaliyetlerine ilişkin hazırlanmış olan bir raporla yanıt verdiklerini kaydetti. 2015 yılında Danıştay 10. Dairesi'nin Halkevleri savunmasını haklı bularak, müfettiş raporlarının maddi dayanakları olmadığını ve subjektif olduğunu belgelediğini belirtti. Aran, 2 Ekim 2018'de yapılan seçimlerde Hasan Güzeler'in Danıştay İDDK başkanı olmasının ardından İçişleri Bakanlığı'nın talimat niteliğinde bir yazı gönderdiğini kaydetti. Bakanlığın yazısının ardından yandaş basının Halkevleri'ni hedef aldığını ve dört şube başkanın gözaltına alındığını hatırlatan Aran talimattan 40 gün sonra ise Danıştay İDDK'nin dosyayı karar bağladığını belirtti.

OYA ERSOY'DAN, SOYLU'YA STATÜ SORUSU

Halkevleri önceki dönem başkanı ve HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, 1932 yılında kurulan, 1961 yılında 'kamuya yararlı dernek' statüsü verilen Halkevleri'nin statüsünün kaldırılmasını Meclis gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi veren Ersoy, Halkevleri'nin kamu yararına dernek statüsü kaldırılırken adı yolsuzluk ve istismar olayları ile bilinen derneklerin denetlenip denetlenmediğini sordu. Ersoy, Halkevleri'nin 'kamu yararına dernek' statüsünün İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Avni Çakır'ın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na yazdığı talimat içeren yazı dosyaya girdikten sonra alındığını da vurgulayarak 'İçeriği itibariyle hüküm belirten ve 'bir an önce karar verin' diyen bir yazı yazılması, İçişleri Bakanlığı'nın, doğrudan yargıya müdahalesi değil midir?' diye sordu. Oya Ersoy, Bakan Soylu'ya şu soruları yöneltti : İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Avni Çakır imzalı söz konusu yazı Bakanlığınızın talimatı doğrultusunda mı dosyaya sunulmuştur? İçeriği itibariyle hüküm belirten ve 'bir an önce karar verin' diyen bir yazı yazılması, İçişleri Bakanlığı'nın, doğrudan yargıya müdahalesi değil midir? Halkevleri'nin kamuya yararlı dernek statüsünün kaldırılmasına dayanak olan 11/04/2008 günlü, 98/8 sayılı ve 22/09/2010 günlü, 30/3 sayılı denetim raporlarını hazırlayan dernek denetçileri hakkında yürütülen bir FETÖ soruşturması var mıdır? Varsa kaçı FETÖ üyesi olmaktan yargılanmaktadır? Bakanlığınız tarafından, bu kişilerin düzenlediği raporların sunulduğu yargılama dosyalarına, söz konusu kişilerin 'sahte rapor hazırlamaktan' yargılanmakta olduğu bilgisini sunma ihtiyacını neden duymamaktadır? Bu bilgi, kamu düzeni ve güvenliğini yakından ilgilendirmemekte midir? Kamu düzeni ve güvenliğinden ne anlıyorsunuz? Halkevleri'nin 'kamu yararına dernek' statüsü kaldırılırken 'kamu yararına dernek' statüsü verilen; adı yolsuzluk ve istismarla anılan Deniz Feneri'nin, Onursal Başkanı Cübbeli Ahmet olan, İsmail Ağa Cemaati'ne bağlı Hoca Ahmet Yesevi Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin, Menzil tarikatı ile ilişkisi bilinen Beşir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin, 'kamu yararına faaliyeti' Afrika'da dağıtmak için Kuran-ı Kerim toplamak ve cihatçıların cirit attığı İdlip'e yardım olan Hak İnsani Yardım Sağlık Eğitim Kültür Ve Çevre Koruma Derneği'nin, Kuran-ı Kerim ve Elif Ba dağıtım projeleri ve ana faaliyet alanı Suriye olan Hayrat İnsani Yardım Derneği'nin faaliyetleri Bakanlığınız tarafından denetlenmekte midir?

Editör: Haber Merkezi