Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kimya Mühendisleri Odası Sakarya'nın Hendek ilçesinde bir havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonrası çıkan yangınla ilgili açıklama yaptı. 'Bu kaza yaşanan ilk kaza olmayıp son da olmayacaktır' denilen açıklamada, 30 Aralık 2013'te Resmi Gazete'de yayımlanmasına rağmen uygulanmayan 'Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik' hatırlatıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Anılan yönetmelik hiçbir gerekçe gösterilmeden o günden bu yana sürekli yürürlük tarihi ertelenmiştir. Erteleme tarihi sonunda ise iptal edilerek birkaç ay sonra tekrar yeniden yayınlanmış ve sonra yürürlük tarihi bir kez daha ertelenmiştir. 'En son 2019 yılında yönetmeliğin İşletmecinin Genel Yükümlülüğü ile ilgili olan 6. Maddesinin 2. Fıkrası, Büyük Kaza Senaryosu Hazırlanması ile ilgili 8. Maddesi, Büyük Endüstriyel Kaza Frekansının Sınır Değeri ile ilgili 9. Maddesi, Acil Durum Planı Hazırlanması ile ilgili 13. Maddesi ve Kamunun Bilgilendirilmesi ile ilgili 16 maddesi Temmuz 2020 tarihine kadar ertelenmiştir. Yönetmeliğin gerekçesiz olarak ertelenmesi sonucu tehlikeli kimyasalları depolayan ve bunlarla çalışan işletmeler gerekli önlemleri almamakta, risk analizi yapmamakta ve olası kaza senaryolarını hazırlamamaktadırlar. '

Açıklamanın devamında şöyle denildi: 'Havai fişek yapımında kullanılan temel bileşen kara baruttur. Havai fişeğin yukarı doğru ilk itme hareketini sağlayan siyah barut haricinde renkleri üretmek için bakır, baryum, sodyum, stronsiyum gibi elementlerin yanında magnezyum, alüminyum ve titanyum gibi elementler de kıvılcım- parıltı sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bunlar haricinde havai fişeklerde oksitleme bileşikleri olarak da nitrat, klorat veya perklorat`a da yer verildiği bilinmektedir. Normal bir havai fişek patlama işleminde oksitleme görevini gören elementlerin ve kimyasal reaksiyonların sonucu nispeten kontrollü bir nihai ürün oluşumu gözlenirken, kaza sonucu üretim tesisinde tüm bu kimyasalların alev alması ve patlaması ile açığa çıkan gazlar kontrolsüz olarak salınır. Bu gazlar mukozal yapıya, gözlere ve solunum sistemine zarar veren bir etkiye sahiptir. Nefes almada zorluk, boğulma hissi, nefes darlığı yanan kimyasallara ve çıkan gaz yoğunluğuna göre artar veya azalır. Bu nedenle gaz emisyonu azalana kadar ya yakın çevre boşaltılmalı ya da sokağa çıkma önlenmelidir. 6269 sayılı Kanuna göre bu tip işletmelerde sorumlu müdür olarak bir Kimya Mühendisi çalıştırılması zorunlu iken ne yazık ki bu tip işletmelerin çoğunda ya sorumlu müdür çalıştırılmamakta ya da kağıt üzerinde çalıştırılmaktadır. Yapılması gereken bu kazaların, patlamaların ve yangınların önlenmesi için söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe sokulmasıdır.'

Editör: Haber Merkezi