Nursel DİLEK MANAVBAŞI
Ali Babacan, Gazze’de dün akşam yaşanan hastaneye yönelik saldırının ardından sabah saatlerinde Filistin Büyükelçiliği’ni ziyaret etti. Babacan, saldırıda hayatını kaybedenlerle ilgili Filistin Büyükelçisi Faed Mustafa’ya başsağlığı dileğinde bulundu. Filistin davasının evrensel bir adalet ve vicdan meselesi olduğunu, haklı ve meşru davaların da tüm dünyada sembolü haline geldiğini söyleyen Babacan, "Filistin halkının yanındayız. Dünkü hastaneye yapılan saldırıda, 500'den fazla insan hayatını kaybetti. Muhtemelen yarısı çocuk, sayılar daha tam değil. Enkazın altında kaç can vardı, tam bilemiyoruz. Hedefleyerek, bilerek sivilleri, hastaneleri, okulları vurmak, bombalamak bir savaş suçudur, insanlık suçudur" dedi.
ÇÖZÜM BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİNİN KURULMASIDIR
Gazze'de yaşanan insanlık suçlarına tepki göstermeyen herkesin, katliamdan sorumlu olduğunu vurgulayan Babacan, "Uluslararası kamuoyu hiçbir gerekçeye ve bahaneye sığınmadan acilen tek ses olup, bu kıyıma 'dur' demelidir. Uluslararası toplumun ateşkes ve insani yardım konusundaki çabalarını yeterli bulmuyoruz. İki acil konu var; bir bombalamaların durması, iki insani yardımın ulaşması. Fakat uluslararası toplum çok sessiz, çok pasif. İşlenen tüm savaş suçları, yapan kim olursa olsun soruşturulmalı ve hak örgütlerinin raporları dikkate alınmalıdır. Çözüm, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen Filistin devletinin kurulmasıdır” dedi.
“SİVİL İNSANLARIN SUÇU NE?”
Büyükelçi Mustafa ise Gazze’de dün yaşananların dünya ve İslam aleminin vicdanını sızlatacak bir saldırı olduğunu belirterek, "21'inci yüzyıldayız, uluslararası toplum bunu nasıl kabul ediyor? Oradaki insanlarımızın, sivil insanların suçu ne? Türk milleti, cesur ve vicdanlı bir millettir. Başta devlet olarak, partiler olarak herkesi takdir ediyoruz, herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle dün Türk halkı birçok şehirde dayanışmak için mitingler yaptı. Onlara teşekkür ediyoruz. Bu son zorluklarda, krizlerde hep beraber, birlikte olmalıyız ve sesimizi yükseltmeliyiz. Tek bir isteğimiz var; o da bağımsız bir vatanımızın olması. Vatanımızın da başkentinin Doğu Kudüs olması, bu olmadığı sürece o bölge güven ve istikrar altında olmayacaktır" diye konuştu.