Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Vieira ile ikili ilişkileri ve uluslararası gündemin önemli başlıklarını ele aldıklarını aktaran Fidan, iki ülke arasındaki ilişkilerin Osmanlı Devleti dönemine kadar uzandığını ve bu ikili ilişkilerin son yıllarda giderek güçlendiğini söyledi.
Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva arasındaki samimi dostluğun ülkeler arasındaki ilişkilere olumlu yansıdığını belirterek, "Ülkelerimiz, liderlerimizin çizdiği rota doğrultusunda pek çok uluslararası meselede aynı hassasiyetleri, aynı vizyonu paylaşmakta. Türkiye ve Brezilya, aradaki coğrafi uzaklığın aksine birbirleriyle son derece yakın diyalog içerisindedir." ifadelerini kullandı.
İlişkileri geliştirirken birbirilerini desteklemeye özen gösterdiklerini, sevinçleri ve acıları paylaştıklarını dile getiren Fidan, Brezilya'nın güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde mayısta gerçekleşen sel felaketinde hayatını kaybedenler için Brezilya hükümetine ve halkına taziye dileklerini sundu.
İKİLİ İLİŞKİLER
Fidan, ikili ilişkilerin tüm veçhelerini ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirme konusunda mutabık kaldıklarını kaydederek, "Brezilya, bizim Latin Amerika'daki en büyük ticaret ortağımız. Ticaret hacmimiz geçen yıl itibarıyla 5 milyar dolara ulaşmış durumda. Bunu dengeli bir şekilde daha da artırmayı hedefliyoruz. Değerli dostumla karşılıklı yatırımları nasıl artırabileceğimizi de ele aldık." dedi.
Turizm sektöründe işbirliği yapma konusunda mutabık kaldıklarına değinen Fidan, geçen yıl yaklaşık 103 bin Brezilyalı turistin Türkiye'ye geldiğini ve bu sayıyı artırmak istediklerini söyledi.
"GAZZE KONUSUNDA BREZİLYA'YLA BÜYÜK ORANDA AYNI HASSASİYETLERİ PAYLAŞIYORUZ"
Bakan Fidan, iki ülkenin küresel gelişmeler hakkındaki yaklaşımlarının birçok konuda örtüştüğüne dikkati çekerek, "Gazze konusunda da Brezilya'yla büyük oranda aynı hassasiyetleri paylaşıyoruz. Brezilya'nın İsrail-Filistin meselesindeki duruşunu takdirle karşılıyoruz." diye konuştu.
Çoğunluğu kadınlar ve çocuklardan oluşan 36 binden fazla Filistinlinin Gazze'de katledildiğine işaret eden Fidan, bölgede 7 Ekim 2023'ten bu yana 100'den fazla gazetecinin ve çeşitli ülkelerden 200'ü aşkın insani yardım görevlisinin öldürüldüğünü hatırlattı. Hakan Fidan, şunları kaydetti:
"İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen ülkeler, bu katliamı hala görmezden gelmeye devam ediyorlar. Bununla da yetinmeyip İsrail'e durmadan silah ve mühimmat yardımı yapıyorlar. Durum apaçık ortada. Fundamentalist (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hükümeti sistematik katliamını sürdürüyor."
Fidan, 8 Haziran'da İstanbul'da düzenlenen Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda da Gazze'deki vahşete seyirci kalmayacaklarını vurguladıklarını anımsattı.
"BARIŞIN TEK YOLU İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM"
"Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) bünyesindeki Arap kardeşlerimizden, BRICS bünyesindeki dostlarımıza varana kadar, Gazze'deki trajedi herkesi kaygılandırıyor. Katliamı görmezden gelenler vebal altındadırlar." diyen Fidan, Filistin coğrafyasında barışın tek yolunun iki devletli çözüm olduğunu ve Gazze'de akan kanın durması için çabalarını sürdüreceklerini vurguladı.
Fidan, "Brezilya'nın Filistinlilerle dayanışma içerisinde olmasını takdirle karşılıyoruz. Brezilya, Filistin'in Birleşmiş Milletler'de (BM) tam üye olarak tanınması için aktif şekilde çalışmaya devam etmektedir." ifadesini kullanarak, Brezilya'nın, Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) başlattığı davayı desteklediğini açıklamasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
Brezilya'yı "başarıyla sürdürdüğü" G20 dönem başkanlığı için tebrik eden Fidan, 2025'te üstleneceği COP30 ve BRICS dönem başkanlıkları için Brezilya'ya başarılar diledi.
"TÜRK DIŞ POLİTİKASI DÜNYAYA VE OLAYLARA 360 DERECE BAKIYOR"
Bakan Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Fidan, özellikle son 2 haftadır çok yoğun bir diplomasi trafiği olduğunu belirterek, "Aslında bir gerçek ortaya çıkıyor. O da şu: Türk dış politikası dünyaya ve olaylara 360 derece bakıyor ve böyle bakmaya devam etmek zorundayız." diye konuştu.
Dünyanın her köşesindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmelerin nabzını tutmaları gerektiğini dile getiren Fidan, dış ilişkileri uluslararası gündeme ve küresel sisteme etki edebilen bir aktör olarak yürütmeleri gerektiğini kaydetti.
Fidan, diğer taraftan zamanın kıymetli olduğunu, bir kıtadan diğerine kritik platformlarda yer almaya ve küresel gündeme tesir edebilen dinamik bir etkileşim kurmaya da önem verdiklerini söyledi.
Son birkaç hafta içindeki ziyaret trafiğine bakıldığında mayısta Çekya'nın başkenti Prag'da NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılarak müttefiklerle bir araya geldiklerini aktaran Fidan, "NATO konularına ilaveten, özellikle Ukrayna ve Filistin'deki acil barışın ve ateşkesin vurgusunu yapan öncü ülkelerden biri Türkiye oldu." dedi.
Fidan, Prag'ın ardından Çin'i ziyaret ettiğini, Çin ile ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel sorunları masaya yatırdıklarını ve çok sayıda Çinli yetkiliyle bir araya geldiklerini anlattı.
Daha sonra Urumçi ve Kaşgar'daki halkla bir araya geldiklerini ve bölgede incelemede bulunduklarını anımsatan Fidan, bunun hemen arkasından 8 Haziran'da İstanbul'da Olağanüstü D-8 Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na ev sahipliği yaptıklarını söyledi.
Fidan, Konsey'in uzun bir süre sonra Gazze konusuyla toplandığına işaret ederek, "Özellikle Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için ve bazı somut tedbirleri hayata geçirmek için yoğun bir mesai yaptık." diye konuştu.
KİK-TÜRKİYE KONSEYİ
Ertesi gün Katar'ın başkenti Doha'da Körfez İşbirliği Konseyi-Türkiye Özel Bakanlar Konseyi Toplantısı'na katıldıklarını hatırlatan Fidan, bölgeyle yaşanan normalleşme süreci sonucunda 8 yıl sonra bu toplantıyı ilk defa yaptıklarına dikkati çekti.
Fidan, toplantı kapsamında hem Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki ilişkiler hem Körfez ülkeleriyle Türkiye'nin küresel ve bölgesel konulara yaklaşımı ve Filistin meselesinin ele alındığını dile getirdi.
Hem ikili ilişkilerin geliştirilmesindeki ortak iradeyi görmek hem de Filistin konusunda aynı noktada durduklarını görmenin Türkiye'ye güç verdiğini kaydeden Fidan, Doha'da ikili görüşmeler de yaptığını, Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani ve Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile görüştüklerini söyledi.
Fidan, ayrıca ateşkes müzakerelerini görmek ve arazideki son durumu değerlendirmek üzere Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ve arkadaşlarıyla bir araya gelme imkanı da bulduklarını, devam eden müzakereler konusunda görüş teatisinde bulunduklarını ifade etti.
Bu görüş teatisinin son günlerde ortaya çıkan tavırlarda da olumlu rol oynadığını görmekten memnun olduğunu ifade eden Fidan, Doha'dan sonra Rusya'ya gittiğini, Moskova'da ikili temaslarda bulunarak ve Nijniy Novgorod'da BRICS+ toplantısına katılarak iki ayaklı bir ziyaret gerçekleştirdiğini söyledi.
RUSYA ZİYARETİ
Bakan Fidan, ikili temaslar kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildiğini; Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, Devlet Başkanı Danışmanı İgor Levitin ve diğer yetkililerle görüşme imkanı bulduğunu belirtti.
İkili ve bölgesel ilişkileri çok detaylı bir şekilde masaya yatırdıklarını kaydeden Fidan, "Özellikle Ukrayna'da devam eden savaş ve buna yönelik neler yapılabilir, tabii ki Suriye meselesi başlıca konular arasındaydı." dedi.
Fidan, enerjiden ticarete, güvenlikten ulaştırmaya çeşitli konuları da ele aldıklarını, iki ülke arasında Filistin meselesi ve Güney Kafkasya konularının da çok derinlemesine konuşulduğunu söyledi.
Filistin meselesinde de Rusya'nın, Türkiye ile aynı şekilde düşünüyor olmasının memnuniyet verici olduğuna işaret ederek, özellikle Ukrayna konusunda Türkiye'nin yaklaşımlarına da sıcak baktıklarını duymaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Fidan, öte yandan Rusya'da yaşayan 120 bin Ahıska Türkü'nün temsilcileriyle bir araya gelme imkanı bulduğunu anımsatarak, onların Rusya'daki yaşamlarını ve konularını dinlediklerini ve iyi bir görüşme olduğunu anlattı.
Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliğinin ev sahipliğinde Rusya'da faaliyet gösteren Türk iş insanlarıyla bir araya geldiğini aktaran Fidan, iş insanlarının sorunlarını ve çalışmalarını birinci elden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan adına dinleme imkanı bulduğunu kaydetti.
Fidan, iş insanlarının sorunlarını dinlediğini ve Putin dahil gün boyu yaptığı görüşmelerde bu konuları ilgili muhataplara taşıma imkanı olduğunu anlattı.
Nijniy Novgorod'taki BRICS+ toplantısının da oldukça önemli olduğunu vurgulayan Fidan, BRICS gündemini anlamak ve üyelerin görüşlerini ilk elden dinlemek bakımından toplantının oldukça faydalı geçtiğini ifade etti.
Fidan, BRICS'in küresel ekonomik sistemde yaklaşım, kimlik ve siyaset çeşitliliğini artıran bir örgüt olduğunu bir kez daha gördüklerini, BRICS'in, mevcut sistemin çeşitlenmesi bakımından Türkiye'nin değerlendirmelerine göre önemli bir işlev üstlendiğini vurguladı.
Toplantı vesilesiyle Etiyopya, Küba, Belarus ve Kazakistan Dışişleri Bakanları ile de ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini bildiren Fidan, bugün de diplomasi trafiğinin devam ettiğini ve Brezilyalı mevkidaşı Vieira'yı Ankara'da ağırladığını dile getirdi.
FİDAN, KUZEY MAKEDONYA, İTALYA VE İSVİÇRE'YE GİDECEK
Fidan, yarın Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'e Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere gideceğini, 14 Haziran'da da İtalya'da yapılacak G7 Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a refakat edeceğini bildirdi.
Uluslararası meselelere dair Türkiye'nin görüşlerini aktarıp Filistinlilerin sorunlarını her zamanki gibi orada da gündeme taşıyacaklarını kaydeden Fidan, 15-16 Haziran'da da İsviçre'de düzenlenecek Ukrayna Barış Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil edeceklerini ifade etti.
Fidan, adil bir barışın sağlanmasına yönelik görüşlerini paylaşacaklarını belirterek, "Avrupa'dan Asya'ya, Orta Doğu'dan Balkanlara gerçekleştirilen ziyaretlerin her birinin arkasında gerçekten çok ciddi bir çalışma ve emek var. Arkadaşlarım inanılmaz bir fedakarlıkla gece gündüz çalışmakta, büyük bir dikkat ortaya koymakta. Bu yoğun gündemde ülkemizi ve milletimizi temsil ediyor olmak da bize ayrıca onur vermekte." diyerek sözlerini tamamladı.