Etrafımızda neler oluyor, farkında mıyız?.. (II)

Önceki yazımızda etrafımızda İsrail ve Ukrayna’da yeni bir dünya savaşını ateşleyecek dinamitlerin fitillerinin ateşlendiğini...

Ukrayna ve İsrail yönetimlerinin, bu çatışmada ABD ve Batı Avrupa’nın emperyalist ülkelerinin çekirdeğini oluşturduğu kampın vurucu güçleri görevini üstlendiğini...

Bunların, yanlarına ABD’nin Doğu Akdeniz’deki yeni üslerini ülkesinde barındıran Yunanistan ve Polonya gibi ülkeleri de alarak  Avrupa ve Ortadoğu’da her geçen gün genişlemekte olan NATO içinde savaşa hazırlandıklarını söylemiş; ülkemizdeki kamu oyunun bu konular yerine bir takım havadan sudan gündem maddeleriyle eğlenmeyi seçmesini eleştirmiştik...

***

Geçtiğimiz günlerde İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD ve Batılı müttefik güçlerin Normandiya sahillerine yaptığı çıkarmanın 80. Yıldönümü dolayısıyla ABD Başkanı Biden’ın yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kral III. Charles, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun da katıldığı bir anma töreni düzenlendi...

Bu çıkarma Nazi Almanyası’nın çöküşünü hızlandırması açısından önemliydi...

Ancak çıkarmanın yapılması için 1944 yılına kadar beklenmesi o günlerde bile eleştirilmişti.

***

Çıkarmanın olması gerektiği gibi daha erken bir tarihte değil de savaşın sonunun görüldüğü 1944 yılında yapılmasının gerçek nedeni, Nazi Almanyası’nın Sovyet Rusya’ya karşı giriştiği istila savaşında yenilgiye uğramış ve hızla geri çekilmeye başlamış olmasıydı...

O günlerde kaçan Nazi askeri güçlerini kovalayan Sovyet ordusu yolunun üzerindeki Ukrayna, Polonya, Bulgaristan, Yugoslavya, Macaristan gibi ülkelerdeki direniş güçlerinin de desteğini alarak hızla Berlin’e doğru ilerlemekteydi. Eğer Normandiya çıkarması yapılmasaydı, İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’daki tek galibi o savaşta 50 milyona yakın insanını feda ederek faşizm belasından dünyayı kurtaran Sovyetler Birliği olacaktı. Fransa, İtalya, Yunanistan, Arnavutluk gibi komünistlerin önderlik ettiği direniş güçlerinin de ülkelerine hakim olmasıyla Avrupa’nın büyük bir bölümü Sovyet etki alanına girecekti...

Normandiya çıkarmasının ardından ABD ve Batılı müttefikleri Berlin’e aşağı yukarı Sovyet ordusuyla aynı zamanda ulaştı ve bunun sonucunda Almanya ile birlikte tüm Avrupa Doğu ve Batı olarak ikiye bölündü. Bu iki blok arasındaki  “soğuk savaş” adı verilen mücadele Sovyetler Birliği yıkılıncaya kadar sürdü.

***

O yıllarda dört bir yanı ateşle çevrilmiş olan Türkiye İsmet İnönü önderliğinde savaşın dışında kalmayı başarmış ve işgal edilen ülkelerin uğradığı yıkıma uğramaktan kurtulmuştu...

Ancak İnönü ve CHP yönetimi, savaş sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık ilkesini korumayı başaramadığı için kaderini Batılı ülkelerle birleştirmek zorunda kalmış, daha sonra NATO’nun bir parçası haline gelerek Sovyetler Birliği’ne karşı bir “ileri karakol” görevini üstlenmişti...

O dönemde yaşanan olaylardan alınacak pek çok ders vardır!

***

Biden ve Zelenski’nin baş rolleri üstlendiği Normandiya Çıkarması’nın 80. yıldönümü kutlamalarının amacı ise o dönemi hatırlamak ve yaşananlardan ders çıkarmak değil, o günlerde başarılamayan, daha sonra Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku’nun çökmesiyle gerçekleşen, ancak günümüzde bir kez daha dağılmakta olan “tek kutuplu dünya”yı yeniden kurmaktır...

O nedenle de önceki yılların aksine Sovyetler Birliği’nin mirasçısı Rusya kutlamalara davet edilmemiş, etkinlik yeniden canlandırılan “soğuk savaş”ı körüklemek amacıyla kullanılmıştır...

Kutlamalara katılan savaş kışkırtıcısı Biden’ın, kutlamaların “onur konuğu” olan neo-nazi Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky’nin huzurunda İkinci Dünya Savaşı ile günümüzde Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kıyaslayarak, “Buna izin veremeyiz. Zorbalara karşı pes etmek, diktatörlere boyun eğmek düşünülemez. Sakın bir yanılgıya düşmeyin: boyun eğmeyeceğiz ve unutmayacağız” demesi ise ibretlik bir olaydır.

***

Bu olaylar yaşanırken, Türkiye kamu oyu kendi “küçük dünyasında” bambaşka olaylarla oyalanmaktadır...

Az sayıdaki strateji uzmanı, bu gelişmelerin anlam ve önemini topluma anlatmaya uğraşmakta, ancak sesini yeterince duyuramamaktadır. Onlardan biri FETÖ davaları ile ordudan uzaklaştırılan ve hapse atılan Emekli Amiral Cem Gürdeniz’dir...

Gürdeniz, yaptığı paylaşımda Normandiya çıkarması dolayısıyla düzenlenen törende kutlamaların onur konuğu ilan edilen Zelenski’nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile işbirliği yapan işbirlikçi “Banderacılar” tarafından iktidara getirildiğini hatırlattıktan sonra İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamın en büyük destekçisi olan Biden'ın Zelenski’yi överek demokrasi, özgürlük ve insan haklarından bahsetmesini "iki yüzlülük" olarak nitelemiş ve şu uyarıyı yapmıştır:

"Türkiye için NATO üyeliği; İncirlik’teki taktik nükleer silahlar ve Kürecik radarı artık saatli bombaya dönüşmüştür. Tarihimizin en dikkatli olmayı gerektiren dönemine girmiş bulunuyoruz.”

***

Gerçekten de geçmişte Ukrayna’da Yahudi soykırımını yapan Nazi artıklarıyla onların kurbanı olmuş olan siyonist Yahudilerin günümüzde en büyük emperyalist güç olan ABD’nin kanatları altında el ele tutuşarak bir yandan katliamlarla dünya savaşını kışkırtmaları, diğer yandan dünyaya demokrasi dersi vermeleri demagoji olmanın ötesinde ibretlik bir olaydır...

Türkiye kamu oyu etrafımızdaki tehlikeli gelişmeleri izlemez ve uyanık olmazsa ileride çok daha büyük sorunlarla uğraşmak zorunda kalacaktır.