Trump'ın Suriye'den çekilme kararı doğal olarak ülkemizde gündemin ana sorunu haline geldi...

Çünkü hepimizin hayatını çok yakından ilgilendiriyor...

Ama bir başka savaş daha var ki, dünya üzerindeki uzun vadeli etkisi belki Suriye savaşından bile büyük olacak...

Bu savaşa 'siber savaş' ya da 'ticaret savaşı' deniliyor...

Ve Trump'ın Suriye'den çekilme kararının ardında bu savaşta yenilmekte olan ABD'nin 'makûs kaderini' değiştirme çabası yatıyor!

***

Son günlerde ABD'nin Suriye politikasının iflas ettiği çokça konuşuluyor...

Ama bu olayda askeri bir yenilgi değil bir planın bozulması söz konusu...

Şimdi Trump, o planın yerine başka bir plan uygulama uğraşı içine girmiş bulunuyor.

***

Oysa 'siber ticaret savaşı'nda ABD'nin 'çok uluslu şirketleri' iflas tehlikesiyle karşı karşıyalar...

Durumun ABD açısından taşıdığı vehameti anlayabilmek için şu habere bir göz atalım:

Dünyanın en büyük siber teknoloji firmalarından Apple'ın, geçen yılın Ekim ayında ulaştığı 1 trilyon 158 milyar dolarlık borsa değeri üç ay sonra yüzde 39 oranında düşmüş...

Bu, şirketin 452 milyar dolar kaybettiği anlamına geliyor...

Bu rakam, Türkiye'nin 2018 için rekor olarak açıkladığı 168 milyar dolarlık yıllık ihracat rakamının 2.5 katından fazla!

***

Bu nedenle sene başında Apple CEO'su Tim Cook, yatırımcılara gönderdiği bir mektupta 'Satışlarımız iyi gitmiyor' açıklamasını yapmak zorunda kaldı... Bu açıklamadan sonra Apple hisselerinin borsadaki değerleri bir kaç gün içinde yüzde 9'dan fazla geriledi...

Böylece şirketin piyasa değeri bir ayda 749 milyar dolardan, 679 milyar dolara kadar indi...

Bu rakamlar, en büyük ABD teknoloji şirketlerinden birinin yaklaşık dört aylık bir süre içinde değerinin yarısını kaybettiğini gösteriyor.

***

Ve geçtiğimiz yıllarda neler olduğunu hatırlayalım:

Kanada menşeli dev teknoloji firması Nortel kapandı...

Amerikalı Lucent, kapanma tehlikesi ile karşılaştığı için Alcatel ile birleşti...

Ericsson ve Cisco'nun piyasadaki payı hızla azalıyor.

***

Peki neden?..

Apple'ın CEO'su 'Çin piyasasındaki yavaşlama yüzünden' diyor...

Aslında 'yavaşlama'nın nedeni Çinli teknoloji devi Huawei'nin 'hızlanmış' olması!..

***

En azından bir 'akıllı cep telefonu' almış ya da alma niyeti olan herkes bu markayı bilir...

Gazetelerin dünya haberlerine göz atanlar da, o markayı yaratan şirketin CFO'su Mıng Vancou'nun ABD'nin talebiyle geçtiğimiz günlerde Kanada'da tutuklandığını ve yargılanmak üzere büyük bir kefaletle elektronik kelepçe takılarak serbest bırakıldığını okumuştur...

Ming Vancou'nun Huawei'nin kurucusu Ren Zengfei'nin kızı olduğunu ise çoğu kişi bilmez.

***

Peki kimdir bu Ren Zengfei?..

1987 yılında telefon ekipmanları satmak için Çin ordusundaki görevinden istifa eden bir eski subay...

İşe Hong Kong'dan ithal ettiği parçaları Çin'de satarak başlamış...

O dönemde haberleşme altyapısını modernleştirme çabası içinde olan Çin, bir taraftan Japonya'dan NEC ve Fujitsu, Amerika'dan AT&T, İsveç'ten Ericsson ve Fransa'dan Alcatel gibi dünya devlerini ülkeye davet ederken, diğer taraftan Çinli girişimcilere bu sektöre girmeleri için önemli teşvikler vermekteymiş...

Ren de bu teşviklerden yararlanarak işi geliştirmiş ve 1992 yılında seri üretime geçmiş...

Sonraki yıllarda Çin ordusunun yeni haberleşme sistemini kurmuş ve hükümetin yerli üreticiyi destekleyen adımlarıyla ülkesinde sektöre hakim olmuş...

2019 yılına gelindiğinde Huawei, 170'ten fazla ülkede faaliyet gösteriyor ve Türkcell dahil, dünyanın en büyük 50 operatöründen 45'i için haberleşme çözümleri tedarik ediyor.

***

Ren'in kızının Kanada'da ABD'nin talebiyle tutuklanmasının nedeni, şirketin ABD'nin İran ambargosunu ihlal ettiği suçlaması...

ABD, daha önce şirketi 'siber casusluk yoluyla teknoloji çalmak'la itham etmiş ama 'tutturamamış'...

Olayın ardından bir açıklama yapan Clingendael Hollanda Uluslararası İlişkiler Enstitüsü uzmanlarından Sico Van Der Meer, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Huawei'nin CFO'sunun yaptırımlar kapsamında tutuklanmasını Washington ile Pekin arasındaki teknolojik, jeopolitik ve ekonomik rekabete bağlayarak şunları söylüyor:

'Tutuklama, Çin'in talebi üzerine Google, Microsoft ve Facebook gibi ABD'li büyük şirketin CFO'suna yapılsaydı Amerikan kamuoyu çok büyük tepki gösterirdi. Çünkü bu, büyük şirketlerle başa çıkmanın normal yollarından biri değil, kabadayılık taslamak.'

(Devam edecek)