Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. 

"Yola çıktığımız ilk günden beri biz milletimizle gönül bağımızı güçlendirmeye çalıştıkça birileri de aramıza girip nifak çıkartmanın peşinde koştu" diyen Erdoğan, bu çabaların bir kısmının ideolojik saplantılardan kaynaklandığını söyledi.

Zaman içinde bu tür endişelerin boş olduğunu anlayanların "hata yapmışız" deme erdemini gösteremediğini ifade eden Erdoğan, "Bize yönelik husumetlerin bir kısmı da çeşitli maskeler altında ülkeyi sömürenlerin soygun çarkını bozmamızdan kaynaklanıyordu. 23 yıl boyunca en büyük tepkiyi ve nefreti de bunlardan gördük." dedi.

"Gözü dönmüşleri asla unutmadık, unutmuyoruz"

"Şurası bir başka hakikattir. Kimi zaman Gazi Mustafa Kemal'i, kimi zaman Batı'yı, kimi zaman da milletimizin çeşitli kesimlerinin inanç ve köken hassasiyetlerini istismar eden bu yağmacıların kuyruk acısı hala dinmedi" diyen Erdoğan, Türkiye'ye ve Türk milletine varoluşsal düşmanlık besleyen çevrelerin her iki cenahı da kendi amaçları doğrultusunda tepe tepe kullandığına dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk ekonomisinin batırılması için çalışmak dahil beşinci kol faaliyetlerinin bu kadar yaygın ve pervasız yürütülmesinin gerisindeki sebeplerden biri kendi çıkarını her şeyin önünde tutan köksüzlerin sayıca fazla olmasıdır." diye konuştu.

Geçen 23 yılda ülkeye ve millete sağladıkları kazanımları, söz konusu kesime, bu kesimin sabotajlarına ve ihanetlerine rağmen başardıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Evet, bunca yılı yıkılmadan dimdik ayakta geçirdik. Ama karanlık cinayetlerle kaos çıkarma niyetinde olanları da bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için darbe çığlıkları atanları da FETÖ'nün ihanetlerine piyonluk yapıp, tanklarına alkış tutanları da terör örgütlerinin sınırlarımıza ve şehirlerimize saldırılarından medet umanları da asla unutmadık. Aynı şekilde, başları her sıkıştığında ülkemize uluslararası müdahale çağrısında bulunanları, siyasi mücadeleyle beceremediklerini ekonomiyi çökerterek elde etme hesabı yapanları, her fırsatta inanç, köken, siyasi ve sosyal farklılıklar üzerinden milleti birbirine düşürmeye çalışanları, deprem gibi bir felaketi dahi hezeyanlarına alet etmeye kalkanları, velhasıl bizi gayrimeşru yollarla alt etmeye gayret edenleri, ülkeyi ve milleti ateşe atacak kadar gözü dönmüşleri asla unutmadık, unutmuyoruz. Hem milletimiz hem devletimiz bunların hepsini gerektiğinde hesabı tek tek sorulmak üzere belleğine kaydetmiştir."

"CHP iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da yakıt tankeriyle milyonlarca liralık sebze ve meyve taşındığını, İstanbul halkının en mahrem bilgilerinin 3-5 milyon dolar için yabancılara peşkeş çekildiğini, tutarı yüz milyarlarca lirayı bulan hırsızlıklar ile basında ve sosyal medyada halkın parasıyla beslenen tetikçilere varıncaya kadar her türlü gayrimeşruluk, her türlü hukuksuzluk olduğunu belirtti.

"Öyle ki İstanbul'un CHP'li belediyelerindeki yolsuzlukları dizi yapmaya kalksanız Brezilya dizilerinden daha fazla malzemeyle karşılaşırsınız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üstelik bunlar henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP'nin bizzat içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği suçlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak. Ortada bunca yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, alavere dalavere, sahtekarlık varken hakkı hukuku, adaleti dilinden düşürmeyen CHP yönetimi iddiaları aydınlatmak yerine ucuz siyasete yönelmeyi tercih etti. Yargının iddialarının hiçbirine cevap veremeyen CHP yönetimi, insanları sokağa döküp ülkede kaos çıkarmaya çalışarak skandalı örtbas etme çabasına girişti. Dikkat buyurunuz; çalana değil, yakalayana kızıyorlar. Görevini yapanları değil, yolsuzluğa bulaşanları savunuyorlar. Belediye başkanlarının kurduğu haraç ve rüşvet düzeninin bedelini sokaklara döktükleri seçmenlerine ödetmeye kalkıyorduk. İşbirliği yaptıkları marjinal örgütlerin yol açtıkları rezaletleri sahiplenerek girdikleri tehlikeli yolu iyice içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Daha da ötesi, bütün bunların faturasını bize, şahsımıza, hükümetimize ve partimize keserek gerçekleri ters yüz etmeye çalışıyorlar."

"Partiniz içindeki ihbarcılık yarışına niçin bizi karıştırıyorsunuz"

"Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına esas olan bilgi ve belgeleri getirenler, CHP'lilerin bizzat kendileri" diyen Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet parasının taksimatında anlaşmazlık çıkınca, birilerinin giderek, yargıya olan biteni anlattığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımızdaki tablo şudur, yolsuzluğu yapan, rüşveti alan, paraşütle diploma sahibi olup yüzbinlerce gencin hakkını yiyenler CHP'li. Bu paraların bir kısmını siyasi ajandaları için kullanan, bir kısmını da kurdukları suç örgütü üzerinden şirketlerine aktaranlar da CHP'li. Soruşturma başlayınca hem emniyette hem savcılıkta itirafçılık sırasına girenler CHP'li. Soruşturma derinleştikçe savcılığa yeni belge ve bilgi yağdıranlar CHP'li. Suç örgütünün medyada ve sosyal medyada kullandığı tetikçilerden, trol ordularından yılan, yorulan, bıkanlar CHP'li." diye konuştu.

CHP'nin kurultayını "Kurultayda şaibe var" diyerek mahkemeye şikayette bulunanların CHP'li olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Dönen dolapları, alınan rüşvetleri, yapılan hırsızlıkları ekran ekran dolaşıp anlatanlar CHP'li, ama suçlu AK Parti. Allah aşkına biz böyle bir iç hesaplaşmanın neresinde olabiliriz? Sizin paylaşım kavganız nedeniyle başlayan yargı sürecini niye bize mal ediyorsunuz? Partiniz içindeki ihbarcılık yarışına niçin bizi karıştırıyorsunuz? Son olayda tıpkı filmlerde olduğu gibi soyguncular birbirine girmiş, suç ortakları birbirini satmış, gidip polise ve yargıya ihbar etmiştir. Şu an bunun artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA