Onlar için masallar, sadece hayal gücü için bir araç değil, aynı zamanda dünyanın tehlikelerine ve o zamanın kabul edilen ahlaki standartlarına bir girişti. 

Albert Einstein’ın “Çocuklarınızın akıllı olmasını istiyorsanız onlara masal anlatın. Onların daha da akıllı olmalarını istiyorsanız daha çok masal anlatın” diyerek altını çizdiği masallar hep var olacak. Beli ki yakın gelecekte masallar değil ama anlatıcılar değişebilir. 

Hakan Demir’in 2033 yılının Türkiye’sinde geçen romanı Felseverse’de, çocuklarımızı yapay zekalı robotlara emanet ediyoruz. Türk mühendislerin geliştirdiği robotlar, çocuklara Anadolu masallarını anlatıyor. 

Peki çocuklar neden masal dinlemeli? 

Yazar Hakan Demir bu konuda şu bilgileri verdi:

HAYAL GÜCÜNÜ HAREKETE GEÇİRİR

Masalların somut ve gerçekçi olması amaçlanmamıştır. Efsanevi, büyülü karakterleri ve temaları, çocukların hayal gücünü kanatlandırıyor. Ve burası tüm yaratıcılığın, hayallerin, empatinin ve problem çözmenin aktığı yerdir. 

İYİNİN VE KÖTÜNÜN AYRIMI

Masallardaki karakterler çocuklarla basit ve evrensel bir dille konuşurlar. Bunlar, kolektif bilinç dışımızda yer alan ve dünyayı anlamlandırmamıza yardımcı olan sembollerdir. Tipik olarak bu arketip karakterler ya iyi ya da kötüdür.

Hâlâ kararsızlık kavramıyla mücadele eden küçük bir çocuk için bu hikayeler, ahlaki bir kural geliştirmenin ve doğru ile yanlışı ayırt etmenin basit bir yolunu sunar. Kötü şeyleri kötü adamlara yansıtabilseler de aynı zamanda kahramanın iyi niteliklerini tanımlayıp bunları kendilerine ait kılma deneyimine de sahip olurlar.

KELİMELERİN BULUNMADIĞI DURUMLARDA DUYGULARIN İŞLENMESİNE YARDIMCI OLUR

Masallardaki arketipler ve sembolizm, çoğu insanın bir şekilde özdeşleşebileceği evrensel temalar da sunar. Ve hikayelerin güzelliği, anlamlarını analiz etmenin her zaman gerekli olmamasıdır. Sadece anlatma, dinleme ve belki de canlandırma eylemi, bilinçdışının temaları işlemesi için yeterlidir. Tıpkı rüyaların işlevine benzer.

CANAVARLARA KARŞI MASAL

Çocukların yoğun korku yaşadıkları, ancak bunu mantıklı bir şekilde anlamlandıramadıkları veya kelimelere dökemedikleri çeşitli gelişim aşamaları vardır. Bu, korkutucu hissettiren her şeyin görünmeyen yaratıklara yansıtıldığı canavarların zamanıdır. Masallar bu korkutucu şeyleri yansıtacak bir isim ve şekil sunarak bu konuda ilerlemeye yardımcı olur.

Üstelik çoğu masalda bu canavarlar öldürülür ve bu, dünyanın her şeyin iyi olmasıyla sona erer. Yetişkinler olarak dünyanın o kadar da siyah ve beyaz olmadığını biliyoruz ama çocuklar hâlâ buna katlanmayı öğreniyor

MASALLAR HAYAT YOLCULUĞUNUN AYNASIDIR

Peri masallarının çoğu, evden ayrılmak, korkularıyla yüzleşmek ve 'sonsuza dek mutlu' yaşamak zorunda kalan bir kahramanın efsanevi tarifini takip eder. 

Çocukların ve savunmasızların da cesur olabileceği ve üstesinden gelebileceği mesajını verir.”

Koç Holding ve Fenerbahçe’de önemli görevlerde bulunan Hakan Demir’in kaleme aldığı; Elazığ-İznik-İstanbul üçgeninde geçen roman, yediden yetmişe herkesi fantastik bir yolculuğa çıkarıyor.

Kaynak: Baskent