2018-2019 eğitim öğretim yılının ikinci yarısı 920 bin 524'ü resmi eğitim okullarında, 200 bin 701'i de özel okullarda olmak üzere toplam 1 milyon 121 bin 225 öğretmen ve 18 milyona yakın öğrencinin ders başı yapmasıyla dün başladı. Eğitim Sen Genel Sekreteri Velat Kaya, '4+4+4 sistemi ile birlikte eğitimde özelleştirmenin tarihte hiç olmadığı kadar hızlı gerçekleştiğini görüyoruz. Bu durum, kamusal eğitimin hükümet ve MEB işbirliğiyle çökertilerek, özel öğretimin devlet desteğiyle nasıl ihya edildiğinin kanıtıdır' değerlendirmesinde bulundu.

ÖĞRETMEN MAAŞLARI ERİYOR

Toplumun tüm kesimleri gibi, eğitim emekçileri de krizden nasibini aldığını ifade eden Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Son bir yıl içinde, TL'nin ABD doları karşısında değer kaybetmesi sonucunda öğretmen maaşında yaşanan erime aylık olarak 953 TL (175 ABD doları) oldu. Eğitim Sen'in raporuna göre, 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında tek bir kadrolu öğretmen ataması yapılmazken, 2018 itibariyle sözleşmeli öğretmen sayısı 59 bine dayandı. Eğitim Sen raporunda MEB'in resmi verilerine göre ülke çapında görev yapan 920 bin 524 öğretmenin yüzde 66'sı (607 bin 604) son 16 yıl içinde atandı.' Eğitim emekçilerinin, öğrencilerin ve velilerin arkalarında toplumun ve eğitim örgütlerinin desteğini hissetmeye ihtiyaçları olduğunu söyleyen Kaya, 'Her okulun şiddetle mücadele etmek için alınması gereken somut önlemleri, ne yapılacağını ve nasıl önleneceğini gösteren bir eylem planı olmalıdır' diye konuştu.

'ÖĞRETMENLER SÜRGÜN EDİLİYOR'

Kaya, güvenlik soruşturmaları adı altında birçok öğretmenin atamasının yapılmadığını, demokratik hak ve taleplerini dile getiren öğretmenlerin birçok farklı bölgeye sürgün edildiğini, bölge illerindeki öğretmenlerin sözleşmeli alındığını ve öğretmenlerin Eğitim Sen gibi demokrasi mücadelesi veren sendikalara yönelimini engelleyen bir politikanın söz konusu olduğunu ileri sürdü. Kaya, 'Bu arkadaşların hukuksal mücadelesi devam ediyor; ama OHAL Komisyonu 2 yıla aşkın süredir herhangi bir sonuca varmış değil' dedi.

EN ÇOK ANADOLU LİSELERİ TERCİH EDİLİYOR

Eğitim-öğretim yılının ilk yarısında yine çok sayıda sorun yaşanmıştı. Eğitim Sen'in, '2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılı 1'inci Yarıyılı' raporunda şu tespitler sıralanmıştı:

• Türkiye'de, 2 bin 606 özel genel lise, bir açık öğretim lisesi bulunuyor. Resmi ve özel liselerin sayısı, iktidarın özel öğretime yönelik doğrudan teşvik politikalarının da etkisiyle birbirine yaklaştı.

• Okullaşma politikasındaki yanlış uygulamalar meslek lisesi artışı oranlarına bakıldığında net bir şekilde görülüyor. Öğrenciler tarafından en çok tercih edilen okul türü olan Anadolu liselerine ilişkin bu okul türlerini yok sayma politikaları sürdürülmekte, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda meslek lisesi sayısını artırma politikalarına devam ediyor.

• Türkiye'de eğitimde yaşanan ticarileşmenin yansıması olarak kamusal eğitim harcamalarının oranı yüzde 75, hane halkı ve özel kaynaklardan yapılan eğitim harcamalarının oranı ise yüzde 25.

• Eğitimde 4+4+4 düzenlemesi sonrasında özel ortaokulda öğrenci sayısı yüzde 96 artışla 321 bin 779'a ve özel liselerde okuyan öğrenci sayısı yüzde 305 artışla 559 bin 838 sayısına ulaştı.

• İmam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı, bakanlığın üstün gayretleri ve devletin bütün imkanlarını seferber etmesi sonucunda 2018 itibariyle 1 milyon 350 bin 611'e çıkarıldı.'

• KHK ihraçları, sürgün, soruşturma ve hukuk dışı kararlara çözüm üretilmemiştir.

• Mülakata dayalı sözleşmeli öğretmen istihdamında ısrar sürmektedir.

• Ataması yapılmayan öğretmenler sorununa ısrarla çözüm üretilmemiştir.

• Eğitimde yaşanan şiddetin önüne geçilememiştir.

Editör: Haber Merkezi