Ebru APALAK
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022 sonuçlarını değerlendirdi. Eğitim-Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) PISA 2022 sonuçlarını sonuç odaklı olarak değerlendirmesini eleştirdi. “Eğitim sisteminin süreç içinde yapısal hâle gelmiş bulunan sorunları görmezden gelmek mümkün değildir.” diyen Sendika, Türkiye’deki öğrencilerin başarılı olamamasının temel nedenini; okullarda “eleştirmeye ve sorgulamaya dayalı bir eğitim anlayışının olmaması, öğrenilen bilgileri günlük yaşamla yeterince ilişkilendirilememesi” olarak açıkladı.
Eğitim-Sen, sonuçların öğrencilerin okuma becerileri, matematik ve fen bilimlerinde en asgari düzeyde bilgiye sahip olmayı sürdürdüğünü gösterdiğini kaydetti. Eğitime bütçeden pay ayırmanın, okul binalarını yenilemenin öğrencilerin başarısı için yeterli olmadığını belirtti. Açıklamada “kamusal eğitim” vurgusu yapan Sendika, şu ifadelere yer verdi:
“Kamusal eğitime, öğrencilere ve öğretmenlere hak ettiği önemi vermeyen, onlara yatırım yapmayan bir ülkenin eğitimde gerçek anlamda başarılı olması mümkün görünmemektedir.”
TÜRKİYE, PISA’DA BİLİM PUANINDA BEŞ SIRA YÜKSELDİ
Türkiye, PISA 2022'de 81 ülke arasında 453.15 matematik puanıyla 39., bilim 475.94 bilim puanı ile 34. okuma becerileri alanında ise 456.08 okuma puanı ile 36. sıraya sırada yer aldı. Bu verilere göre Türkiye 2018 yılına göre 2022’de bilim puanında beş, okuma becerilerinde dört sıra yükseldi.
Eğitim-Sen, Türkiye'nin sonuçlarda okuma, matematik ve fen bilimi alanlarının tamamında 2018’e göre daha üst sıralarda yer aldığını ancak Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasının altında olduğunu belirtti. Türkiye’nin yirmi yıldan beri her üç yılda bir yapılan PISA sınavında tüm branşlarda OECD ortalamasının altında kalmasını MEB gibi “başarı” olarak değerlendirmenin mümkün olmadığına dikkat çekti.
Sendika, öğrencilerin yüzde 61,3’ü’nün matematik, yüzde 75,3’ünün fen ve yüzde 70,7’sinin okuma becerileri alanında asgari performans düzeyine ulaştığına işaret etti. Üst performans düzeyindeki öğrencilerin en az başarılı olduğu alanın yüzde 1,9 ile okuma becerileri olmasına “dikkat çekici” olarak yorumladı.
“MEB, EĞİTİMİN TEMEL SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMİYOR”
Öğrenciler arasındaki başarı farklılıklarını eğitim sistemindeki değişiklikler açısından ele alan Eğitim-Sen, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de eğitim sisteminin piyasa odaklı ve rekabete dayalı olması, okullar ve öğrenciler arasındaki farklılıkları artıran bir işlev görmektedir. Özellikle 4+4+4 ile eğitimde yaşanan dinselleşme uygulamaları, felsefe ve bilim derslerinin ağırlığının azaltılarak, dini içerikli derslerin artması, ezberci ve sınav odaklı eğitim anlayışı, okullar, bölgeler, özellikle de cinsiyetler arası eğitim eşitsizliğinin giderilememesi, bunlara ek olarak yaşanan yoksullaşma süreçlerinin öğrencilerin başarısı üzerinde doğrudan etkili olduğu açıktır. MEB ise eğitimin temel sorunlarına çözüm üretmek yerine ‘Din Öğretiminde Depreme Dayanıklı Sınıflar’ gibi akla ziyan çalışmalar yaparak dini eğitimi yaygınlaştırmayı ve depreme karşı bilimsel önlemler almak yerine öğrenci ve öğretmenlerin ‘maneviyatını’ güçlendirmeyi hedeflemektedir.”
Türkiye'de 60 kentten 196 okul ve 7 bin 250 öğrencinin katıldığı PISA 2022’ye en fazla katılım yüzde 56 ile Anadolu liseleri öğrencileri arasından oldu. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 33’ü PISA’da uluslararası düzeyde tanımlanan sosyoekonomik dilimlerin en alt diliminde yer alarak, en dezavantajlı öğrenciler arasında konumlandı.