Eczacılık fakülteleri ve kontenjan sayıları hızla artıyor, ancak mezun olan eczacıların çoğu mevcut yasanın 3 bin 500 kişiye bir eczane açılmasını önerdiği için eczane açamıyor. Türkiye’de yaşanılan istihdam sorunu nedeniyle özel sektörde ve kamuda iş bulamıyor. Plansız bir şekilde her geçen gün artan eczacılık fakültelerinin gençlere bir gelecek sunan kurumlar olmak yerine, işsizliği öteleyen bir yapı halini aldığını vurgulayan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, konuyla ilgili şunları söyledi: “1997 yılına kadar 7 tane eczacılık fakültesi bulunurken, yıllar içinde bu sayı dokuz kat artarak bugün eczacılık fakülte sayısı 63’e ulaşmış bulunuyor. Eğitim veren Eczacılık fakültesinden ise sadece 15’i tam akredite eczacılık eğitimi veriyor.
Ve bu fakültelerinde yetişmiş eczacılık eğitimi verecek hocalarımız da bulunmuyor. Yeterli öğretim kadrosunun, laboratuvarın, olmadığı apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemez."
50 BİNLE SINIRLI TUTULMALI
Nurten Saydan, tam donanımlı bir eczacılık fakültesinde 100’ü aşkın akademik kadro varken, akredite olmayan eczacılık fakültelerinde bu sayının 10'u geçmedigini söylüyor. Bu kadroların da hepsinin eczacılık fakültesi çıkışlı olmadığını dile getiriyor. Saydan: " Hatta bir devlet üniversitesinin eczacılık fakültesi 6 akademisyenden kurulmuş ve bunların içinde hiç eczacılık lisans çıkışlı akademisyen yok. 57 eczacılık fakültesinin sadece 29’unun dekanı eczacılık fakültesi mezunudur. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve toplum sağlığının etkin şekilde korunması ve geliştirilmesi adına bu kontrolsüz gidişata dur denilmesi gerekiyor. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin öğrenci alımına izin verilmemeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalı.”