Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş, "Bu hastamızda, taş nedeniyle safra kesesi alındıktan sonra patolojik incelemesinde tesadüfen saptanıyor. Karaciğeri kısmi olarak alıp, lenf bezlerini de tümörden temizlediğimiz ameliyatla hastamız sağlığına kavuştu" dedi.
Adana'da çiftçilik yapan Kemal Yaprak'ın, yaklaşık 7 ay önce mide bulantısı şikayetiyle başvurduğu hastanede yapılan tetkiklerde safra kesesinde taş ve iltihap olduğu görüldü. Yaprak'ın, ameliyatla safra kesesi alındıktan sonra rutin olarak biyopsi de yapılarak alınan parça patolojiye gönderildi. Kanser olduğu saptanan Kemal Yaprak, ileri tetkik ve tedavi için ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne yönlendirildi. Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda görevli Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş tarafından muayene olan hastaya safra kesesi kanseri teşhisi kondu.
Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş, Uzm. Dr. İshak Aydın, Arş. Gör. Dr. Ersin Uslu ve Arş. Gör. Dr. İsmail Cem Yurtçu'dan oluşan ekip tarafından hasta, ikinci bir ameliyata alındı. Yaklaşık 4 saat süren ameliyatta, hastanın daha önce alınan safra kesesine yakın bölgede bulunan lenf bezleri, karaciğer ve safra kanallarındaki kanserli tümörler temizlendi. Başarılı geçen ameliyatın ardından hasta, bir süre yoğun bakımda takip edildikten sonra servise çıkarıldı.
'DÜNYADA 100 BİNDE 3 GÖRÜLÜYOR, RASTLANTISAL SAPTANIYOR'
Yaprak'ın tedavisini gerçekleştiren Doç. Dr. Gökhan Sarıtaş, safra kesesi kanserlerinin dünyada 100 binde 3 oranda görüldüğüne dikkat çekti. Hastalığın Türkiye'de de çok nadir görüldüğünü belirten Sarıtaş, genellikle ileri tetkiklerde rastlantısal saptandığını vurguladı. Sarıtaş, "Bu kanser türünde semptomlar her zaman olmayabiliyor. İnsidental dediğimiz, vücudumuzda klinik bulgu oluşturmadan ileri tetkiklerde rastlantısal olarak tespit edilebiliyor. Çok sinsi ve agresif seyreden bir tümör tipidir. Bazı hastalarda ise tespit edildiği anda çok fazla tedavi şansı olmuyor. Karın içerisine yayılmış tümörler tedaviyi engelleyebiliyor. Bu hastamızda da taş nedeniyle safrası alındıktan sonra rutin patolojik incelemesinde tesadüfen saptanıyor. Dış merkezde safra kesesi alınan hastanın yaptığımız ameliyat ile karaciğerin safra kesesine yakın olan kısmının çıkarılmasını, safra kanalları ve bu bölgedeki lenf bezlerinin tümörden arındırılmasını sağladık. Karaciğerin kısmi olarak alınması ve lenf bezlerinin temizlenmesi ameliyatını gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte de onkolojik kontrolleri devam edecek" diye konuştu.
'3 SANTİMETREDEN BÜYÜK TAŞLARDA KANSER RİSKİ BÜYÜK'
Safra kesesi taşı görülen hastaların ve tedaviyi yürüten hekimin çok dikkatli olması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Sarıtaş, şu uyarılarda bulundu:
"Bu taşlar kanserin gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Özellikle 3 santimetreden büyük safra taşlarının 20 yıldan fazla safra kesesinde kalması kanser gelişmesinde önemli bir pay sahibidir. Safra kesesinde taş veya polip görülen, tifo taşıyıcılığı olan, parazitel enfeksiyonu olan kişilerin safra kesesi kanseri görülme olasılığı artmış hastalar olduğundan mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurmalarını öneriyoruz. Ayrıca kilo kaybı, ateş, sarılık, karın ağrısı gibi rahatsızlıkları olan hastaların da sağlık kuruluşuna başvurmasını tavsiye ediyoruz."
SAĞLIĞINA KAVUŞTUHastanede tedavisi süren çiftçi Kemal Yaprak, uzun süre sonra ayağa kalktığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Yaprak, kendisini iyi hissettiğini ve eski sağlığına yeniden kavuştuğunu belirterek, bu zorlu ameliyatta emeği olan tüm doktorlara teşekkür etti.