Nursel DİLEK MANAVBAŞI

6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin üzerinden yedi ay geçti. Vatandaşlar depremin acımasız sonuçlarıyla baş edebilmek için insani yardıma ihtiyaç duymaya devam ediyor. Dünya Doktorları, sadece Türkiye'de, Richter ölçeğine göre 7,8 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin 25 bin artçı sarsıntısından 156 bin 321 binanın etkilendiğini açıkladı. Dünya Doktorları, depremden etkilenen bölgelerin yeniden inşasının ve sağlık hizmetleriyle desteklenmeye devam edilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.

Deprem bölgesinde Dünya Doktorlarına bağlı doktorların sahada yürüttüğü çalışmalar büyük önem taşıyor. Depremin üzerinden geçen yedi ayda, bölgedeki vatandaşların ihtiyaçlarının hala çok fazla olduğunu açıklayan Hakan Bilgin, depremin etkilerini hafifletmeye yönelik uluslararası fonların azaldığını belirterek, “Tüm zorluklara rağmen Dünya Doktorları mobil sağlık birimleri ve güvenli alanı ile yedi ay içinde 20 bin kişinin sağlık hizmetlerine erişebilmesini sağladı. Birinci basamak sağlık hizmetleri düzeyinde, 16 bin 28 tıbbi muayene gerçekleştirerek, bu hastaların yüzde 92'sine gerekli ilaçları sağladık. Hizmet götürdüğümüz insanların yüzde 63'ü kadın, yüzde 25'i ise mülteci. Depreme yönelik müdahalesindeki başarısı nedeniyle Dünya Doktorları, hali hazırda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile birlikte Sağlık Koordinasyon Grubuna eş liderlik etmektedir. Şu ana kadar 5 bin 706 katılımcıya psikolojik sağlık ve psikososyal destek hizmetleri sağlamış durumdayız. Dünya Doktorları psikologları ve klinik psikologları tarafından desteklenen depremzedelerin en sık yaşadığı sorunların başında yüzde 50 oranıyla deprem travması gelirken bunu akut stres, davranış bozuklukları ve depresyon izliyor. Ayrıca, depremden etkilenen bölgelerde tahmini olarak 25 bin doğum beklendiğinden, kadın ve çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla psikolojik ve jinekolojik hizmetlerin sunulduğu bir alan da oluşturduk” dedi.  

En Büyük Sorun Yeterli Sayıda Sağlık Personelinin Olmaması 

Dünya Doktorlarının Hatay'da sahaya inerek depreme müdahale eden ilk insani yardım kuruluşlarından ve en aktif olanlardan biri olduğunu söyleyen Bilgin, "Her şey yok olmuş durumda; en büyük sorun ise yeterli sayıda sağlık personelinin olmaması. Depremden 7 ay sonra uluslararası yardımların önemli bir bölümü geri çekildi. Ancak, halen Antakya bölgesinde yaşayan halkın insani yardım kuruluşlarına ihtiyaç duydukları biliniyor. Hizmetlerin devamını ve etkinliğini sağlayan finans kaynakları ve fonlar giderek azalırken, bu elbette hiç kolay bir iş değil. Dünya Doktorları olarak, bu sorunlar karşısında pes etmeden mücadele ediyoruz.  Çalışmalarımızı var gücüyle yürütmemizin sebebi, insanların yaşama tutunabilmesi için sağlık hizmetlerinin mümkün olan en kısa sürede burada olması. İhtiyaçları karşılayabilmek için asgari sağlık altyapısının muhakkak kurulması gerekiyor" dedi. Bilgin, ayrıca Suriye'de Afrin ve İdlib gibi depremden etkilenen bölgelerinde iki mobil sağlık birimi ile hizmet verdiklerini ve 3. seviye bir sahra hastanesinin kurulduğunu da belirtti. 

Bilgin: 300 Çocuğun Eğitim Göreceği Bir Okul Açmayı Planlıyoruz

Bilgin, 300 çocuğun eğitim göreceği bir okul açmayı planladıklarını belirterek, “Bizi en çok endişelendiren bir başka konu da, depremin yarattığı korkunç yıkıma şahit olmanın yol açtığı bir travmayla büyüyecek çocuklar. Dünya Doktorlarının ekibinde çocuk doktorları ve psikologlar da yer alıyor. Bireysel ve grup psikososyal destek hizmetleri kapsamında Hatay’da kurduğumuz kadın ve çocuk dostu güvenli alanda depremzede çocuklarla birlikte sanat odaklı psikososyal destek çalışması yaparken, çocukların duygularını, düşüncelerini, acı veren travmalarını resim, heykel, dans, hikâye gibi yollarla ifade etmelerini sağlıyoruz. Psikologlarımız, çocukların birbirleriyle sağlıklı bir şekilde iletişim kurma yeteneklerini geliştirmeyi ve içe dönük çocukları cesaretlendirip özgüvenlerini artırmayı amaçlıyor. Bu zamana kadar bölgedeki bin 236 çocuğa psikososyal destek hizmeti sağlandı” dedi.

Editör: Ezgi Bardakçı