Fidan, Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Botchorishvili ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bölgedeki barış ve istikrarın önündeki en büyük engelin, İsrail'in bölgesel düzeydeki saldırganlığı ve Filistin'de yaşananlar olduğunu belirten Fidan, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Suriye ile ilgili son söylemleri İsrail'in barıştan yana olmadığını açıkça göstermektedir. İsrail, güvenliğin tesisi kisvesi altında sürdürdüğü bölgesel yayılmacılığa son vermelidir." ifadelerini kullandı.
Fidan, küresel savaşların ve krizlerin tamamında barış ve adaleti hedeflemeleri gerektiğini vurgulayarak bazı ihtilafları çözmeye çalışırken diğer savaşlara göz yummanın, hukuka da insanlık değerlerine de aykırı olduğunun altını çizdi.
Bakan Fidan, bu çerçevede İsrail'in bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemeye yönelik eylemlerine karşı net bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurguladı.
Suriye'deki gelişmeleri de yakından takip ettiklerine işaret eden Fidan, dün tamamlanan Ulusal Diyalog Konferansı'nın Suriye'ye ve Suriye halkına hayırlı olmasını diledi.
"Suriye'de geçiş süreci kapsayıcı olmalı ve ayrılıkçılığa geçit vermemeli"
Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin, her zaman Suriye'nin geleceğinin Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiğini savunduğuna dikkati çekerek "Ulusal Diyalog Konferansı'nın düzenlenmesini, Suriye halkının geleceğine sahip çıkma çabasının önemli bir parçası olarak görüyoruz. Konferansın, Suriye'de geçiş sürecinin kapsayıcı bir şekilde sürdürülmesine, devlet kurumlarının birlik ve beraberlik anlayışıyla tesis edilmesine ve Suriye halkının ortak müreffeh geleceğine katkı vereceğini düşünüyoruz. Siyasi geçiş sürecinin sonraki adımlarının da kapsayıcı olmasını ve ayrılıkçı hareketlere geçit vermeyen bir şekilde hayata geçirilmesini bekliyoruz." diye konuştu.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlandırılmasına ilişkin görüşmelere dair basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Türkiye'nin, savaşın başından bu yana tutumunun bir an önce bu yok edici savaşın durması yönünde olduğunu ifade etti.
Fidan, bu konuda hem stratejik hem taktik düzeyde girişim, çalışma ve temasların olduğunu ancak taraflar arasında bugüne kadar bir mesafe katedilemediğini aktararak bugün itibarıyla yeni ABD yönetimiyle yeni bir dinamiğin başladığını söyledi.
Halihazırda ilgili taraflar arasında dolaylı görüşme trafiği olduğuna işaret eden Fidan, bütün aktörlerin birbiriyle konuştuğunu belirtti.
Hakan Fidan, muhtemel bir ateşkes anlaşmasının şartlarının ve devamlılığının nasıl mümkün olacağının, bu ateşkes anlaşmasının bir barış anlaşmasına dönüp dönemeyeceğinin, döndüğü takdirde bunun şartlarının ne olabileceğinin ve savaş bir ateşkesle durdurduğu zaman bunun devamlılığını sağlayacak güvenlik garantilerinin ne olacağı üzerine yoğun bir temas trafiği yürütüldüğünü aktardı.
"Türkiye Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlanmasında önemli roller oynayacak"
Bu konuda Türkiye'nin rolüne ilişkin Bakan Fidan, "Türkiye, bölgenin güçlü ve önemli bir ülkesi. Barışın hayata geçirilmesinde, devamlılığında, ateşkesin muhafazasında muhakkak önemli roller oynayacaktır. Bu yönde Türkiye'nin büyük bir potansiyeli var." ifadelerini kullandı.
Botchorishvili: Türkiye, Gürcistan'ın özel dostudur
Gürcistan Dışişleri Bakanı Maka Botchorishvili de Dışişleri Bakanı olarak Ankara'ya ilk kez resmi temaslarda bulunmak üzere gelmekten dolayı memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Türkiye, Gürcistan'ın özel dostudur." dedi.
Bakan Fidan'ı Gürcistan'a davet eden Botchorishvili, Ankara'daki görüşmelerin, iki ülke arasındaki mevcut ilişkileri daha da ileriye taşımak için bir fırsat olduğunu söyledi.
Botchorishvili, Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne verdiği desteklerinden dolayı Türkiye'ye teşekkür ederek, Türkiye'nin desteğinin ülkeler arasındaki ilişkileri daha da güçlendirdiğini vurgulayarak, "Bu iki ülke arasındaki son derece örnek bir komşuluk ilişkisidir." ifadelerini kullandı.
Fidan ile son derece olumlu görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Botchorishvili, "Tabii ki Türkiye'yi son derece önemli ve bölgede lider ülke olarak görüyoruz, bu şekilde değerlendiriyoruz." diye konuştu.
Botchorishvili, ikili görüşmede, bölgede barış ve refahı tesis edebilecek ilkeleri de içeren birçok önemli konuyu ele aldıklarını dile getirerek, "Bu anlamda sizin görüşleriniz benim için son derece önemlidir." ifadelerini kullandı.
Türkiye, Gürcistan ile Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin farklı formatlar içerisinde geliştirilmesinin önemli olduğuna dikkati çeken Botchorishvili, şunları kaydetti:
"Çünkü, on yıllar boyunca farklı formatlarda geliştirilmiş olan ilişkiler birçok farklı ve yararlı projenin geliştirilmesini mümkün kıldı. Sizin yardımınızla bu projelerin ve faaliyetlerin gelecekte de devam edebilmesini ümit ediyorum."
"Gürcistan'ın NATO'ya entegrasyonunda Türkiye'nin desteğine ihtiyacımız var" vurgusu
Botchorishvili, Gürcistan'ın NATO ile entegrasyonu sürecinde Türkiye'nin desteğinin devam etmesine ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
Türkiye'nin Gürcistan'ın en büyük ticaret ortağı olduğunu ifade eden Botchorishvili, ikili ticaret ilişkilerini genişletmek için ortada oldukça fazla imkanın olduğunu kaydetti.
Botchorishvili, Türkiye ile Gürcistan'ın birçok ortak projede yer aldığını ifade ederek, Orta Koridor projesinin önemine değindi ve Gürcistan'ın bu projenin geliştirilmesi yönünde çaba sarf etmeye devam ettiğini aktardı.
İki ülkenin ortak olarak gerçekleştirdiği projelerin sadece bölgesel değil küresel öneme sahip olduğunu belirten Botchorishvili, Gürcistan'ın Kafkasya bölgesinde barışın sürdürülmesine destek verdiğini, ortak projelerin buna da katkı sağlayabileceğini bildirdi.
Botchorishvili, ikili görüşmede Rusya-Ukrayna savaşı hakkında da konuştuklarını dile getirerek, söz konusu savaşın barışçıl yöntemlerle sona ermesinin önemli olduğunu vurguladı.
Rusya'nın bölgedeki etkisinin Gürcistan için bir "zorluk" yarattığını ifade eden Botchorishvili, "Bu sadece Gürcistan'ı değil, bölgenin tamamını etkiliyor." dedi.