TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, sosyal medya platformu Instagram'a getirilen erişim engeline ilişkin kararı değerlendirdi. Y
ayman, sosyal medya platformlarının kendilerini hukukun, demokrasinin ve devletlerin üzerinde konumlandığını ve bu tavrı asla kabul etmeyeceklerini ifade etti.
Yayman, "Biz sansüre, engellemeye karşıyız. Aynı biçimde bu engellemeye karşı olduğumuz gibi sosyal ağ sağlayıcıların da başta Instagram olmak üzere sosyal medya platformlarında sansürlenmeye de karşıyız. Türkiye'deki sosyal medya aslında iyiliğin, erdemin ve güzelliğin merkezi olması gerekirken dijital faşizm başta olmak üzere; ırkçılık, nefret suçları, ötekileştirme, çocuğa şiddet, kadına şiddet, cinsel istismar, sanal kumar, uyuşturucu kullanımının özendirilmesi başta olmak üzere maalesef şeytanın merkezi haline gelmiş, kötülüğün merkezi haline gelmiş. Biz diyoruz ki, 'Gerçek hayatta suç olanın dijital dünyada da suç olması lazım.' Siz bir taraftan milletimizin değer atfettiği, önem verdiği, bizim için önemli olan kişiler hakkında hakaretamiz, bu başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere diğer devlet adamları, liderler de olabilir; bunlar hakkında yapılan paylaşımlara siz birtakım engellemeler getiriyorsunuz, öbür taraftan ise kendi topluluk kurallarınıza uymuyorsunuz. En son yaşadığımız olay yani Instagram'ın gerçekten Türkiye'de dosyası çok kabarık. Başta katalog suçlar olmak üzere, Sayın Uraloğlu Bakanımızın dile getirdiği konular başta olmak üzere, en son İsmail Haniye'nin vefatı nedeniyle yapılan paylaşımlara sansür getirmelerini biz asla kabul etmiyoruz, doğru da bulmuyoruz ve onları topluluk kurallarına uymaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'INSTAGRAM'IN ÇİFTE STANDARDI KALDIRMASINI İSTİYORUZ'
Hüseyin Yayman, Instagram’a yönelik verilen erişim engeli kararı ile ilgili dijital diplomasi yürütüldüğünü vurgulayarak, "Ben Instagram'ın açılması konusunda zaman vermenin çok doğru olmadığını düşünüyorum çünkü bu müzakerenin kurallarına ters bir şey. Çünkü burada yapılan bir görüşme var ve bu görüşmenin ayakları yere basan bir biçimde ilerlemesi lazım. Yani pozitif bir görüşmenin olduğu muhakkak ama 'bugün açıldı, yarın açılacak, şu saatte açılacak'; bunlar zaten eşyanın tabiatına aykırı bir söz olur. Doğru bir tavır da değildir. Ben bunu gerçekten en azından o müzakereyi yürütenler bakımından da doğru bulmam. Dolayısıyla bizim yaklaşımımız şöyle yani bu çifte standardı kaldırmasını istiyoruz. Türkiye'nin kamu düzenine uymasını istiyoruz. Türkiye'deki hukuk kurallarına uymasını istiyoruz. Instagram'ın veya diğer ağ sağlayıcılarının kendilerini devletin üzerinde görmesi, kendini toplumun üzerinde görmesi, zaman zaman kendini yargının yerine koyup yargı dağıtması, zaman zaman kendini parlamentonun yerine koyup bir yasa koyma noktasında görmesi bunlar tam da bizim dijital ağ sağlayıcılara yaptığımız eleştirilerdir. Bir taraftan bizim kamu düzenini sağlamamız gerekiyor. Öbür taraftan da bireysel özgürlükleri muhafaza etmemiz gerekiyor. Biz sansüre, yasaklamaya karşıyız. Her türlü sansüre karşıyız. Ama diğer taraftan da yani Türkiye'nin hukuk kurallarının çiğnenmesini de asla tasvip etmeyiz" diye konuştu.
'EN YAKIN ZAMANDA INSTAGRAM İLE İLGİLİ TOPLANACAĞIZ'
CHP, İYİ Parti ve DEM Parti'nin; Instagram'a verilen erişim engelini görüşmek üzere Dijital Mecralar Komisyonu'nu olağanüstü toplantıya çağırmasını da değerlendiren Yayman, "Bu konuyla ilgili biz dijital mecralar komisyonu olarak toplantı yapacağız. Toplantının günü ve saatini kendi milletvekillerimizle müzakere ederek yapacağız. Türkiye'de şöyle bir yaygın kanaat var, 'İşte bir anda yaptım, oldu.' Biz bunu doğru bulmuyoruz. Biz milletvekillerimizle tek tek konuşacağız ve en uygun tarihin ne zaman olduğu konusunda bir ortak karar belirlemek suretiyle toplantı tarihimizi belirleyeceğiz. Bunu da kamuoyuna duyuracağız ama bu çok uzun bir tarih değildir. En yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyonu olarak Instagram gündemiyle toplantımızı yapacağız" dedi.
'DİJİTAL BAĞIMLILIK MÜCADELE, ERİŞİM MESELESİ KADAR ÖNEMLİ'
Hüseyin Yayman, dijital ağların bireylerin fikirlerini özgürce ifade etmesi için kullanılması gereken mecralar olduğunu belirterek, "Ama buranın bir bağımlık haline gelmesi söz konusu. Ben şimdi genç kardeşlerimin paylaşımlarını görüyorum, 'İşte ben hayatımı Instagram için yaşıyorum. Ben tatilimi Instagram için yapıyorum. Ben Instagram'da paylaşım yapmak için tatile gidiyorum. Ben Instagram'da paylaşım yapmak için konsere gidiyorum.' Tabii bunlar aslında tam da Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan dijital okuryazarlığının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Türkiye'de insanlar 24 saatinin 4 saatini sosyal medyada geçiriyorlar. 7 saatini internette geçiriyorlar. Bunun çok açık anlamı bir dijital bağımlılıktır ve bu noktada da dijital bağımlılıkla mücadele de bu erişim meselesi kadar önemlidir, değerlidir. Biz de komisyon olarak olabildiği kadar demokratik bir tutumla gündemimizi, konularımızı takip ediyoruz ve bu noktada da gerçekten bir taraftan kamu düzeninin sağlanması, öbür taraftan özgürlüklerin sağlanması, güvenlik, özgürlük dengesini doğru bir biçimde yönetmeye çalışıyoruz" diye konuştu.