Gençliğinde bir aile dostunun tavsiyesi üzerine kemençeye yönelen Takma, kendi çabalarıyla bu müzik aletini çalmayı başardı. Kendini bu alanda geliştirmek isteyen Takma, sınavları kazanarak 1991'de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosunda göreve başladı.

Yaklaşık 3 yıl burada kaldıktan sonra Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosuna tayin olan Takma, çaldığı klasik kemençenin yapımı için de kolları sıvadı. Takma, kendi çabaları sonucu yapımını da öğrendiği kemençeyi 23 yıldır üreterek sanat camiasının hizmetine sunuyor. Önce evde üretim yapan daha sonra da atölye açan Takma'nın sipariş üzerine ürettiği klasik kemençeler, yurt içi ve yurt dışında beğeni topluyor.

O zamanlar bu müzik aletiyle ilgili çok fazla kişinin de bilgi sahibi olmadığını dile getiren Takma, tanıdığı Ankara Radyosu'nda çalışan İhsan Özgen’e bir mektup gönderdiğini anlattı.

Takma, klasik kemençeyi öğrenmek için iğneyle kuyu kazdığını belirterek, "İhsan Özgen’e mektubumda kemençe aldığımı ama çalmasını bilmediğimi yazdım. O zaman da ulaşım çok zor. Mesela Kütahya'dan Ankara'ya gitmek için evvela Eskişehir'e gideceksiniz, Eskişehir'den sonra Ankara'ya gideceksiniz. 'Çık gel' bana dedi. Çıktım gittim, kapısını çaldım böyle gözleri uykulu şekilde açtı. 'Gel bakalım' dedi. Çay verdiler, kahvaltı verdiler. 15 dakika kemençe gösterdi bana. Bütün gördüğüm bu 15 dakika. Kemençenin bir tane teli yoktu üstelik. Böyle başladık kemençeye." ifadesini kullandı.

"YAPTIĞIM KEMENÇELERE İSTANBUL'DAN ÇOK TALEP OLUYOR"

O günlerden sonra elinin müzik aletine iyice alıştığını ve sınavları kazanarak Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosunda sanatını icra etmeye başladığını vurgulayan Takma, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaklaşık 3 sene Diyarbakır'da çalıştıktan sonra Bursa'ya tayinimi istedim. Yaklaşık 30 sene Bursa'da devlet korosu sanatçısı olarak görev yaptıktan sonra 2022'de yaş haddinden emekli oldum. 2000'den bu yana yani 23 yıldan beri klasik kemençe üretimi yapıyorum. Ayrıca, İnci Çayırlı, Alaeddin Yavaşça, Kani Karaca başta olmak üzere pek çok hatırı sayılır sanatçının arkasında çalmak nasip oldu."

Takma, klasik kemençenin küçük gibi gözükse de üretiminin oldukça zor olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

"Klasik kemençe önce 6 santim kalınlığında, 45 santim uzunluğunda 16 santim eninde tahtanın elde edilmesiyle başlıyor. Kendi kalıplarımıza göre şablonunu çizip, ağacın kabasını elde ediyoruz. Ondan sonra içerisini oymakla başlıyoruz. Önce tekne, sonra kapağını dizayn ediyoruz. Kapağı da belirli bir şablonu var. Deliklerini de kesiyoruz. Belli bir kalınlığa gelince tıklatmak suretiyle ikisi arasındaki farkını gideriyoruz. Burguları takıyoruz. En son aşamada da telleri takıyoruz. Bunun telleri de malum bağırsaklar, biraz zor bulunuyor ama çok güzel sesi var."

Kaynak: AA