Ebru APALAK
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Partisi Tekirdağ Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Cem Avşar, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ne dair basın toplantısı düzenledi.
“İDAREYE KEYFİ OLARAK REZERV ALAN İLAN ETME YETKİSİ VERİYOR”
Cem Avşar, 21 maddelik teklifin iki saatte komisyondan geçmesini eleştirdi. Hükümetin muhalefetin itirazlarını dikkate almadığını söyleyen Avşar, kanun teklifine ilişkin “‘Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi’ amacıyla hazırlanmışken, idare eliyle resen yapılanan anayasal haklara aykırılık teşkil eden birçok nokta barındırmakta ve rezerv alan tanımından ‘yeni yerleşim yeri alanı olarak’ ibaresi çıkarılarak afet riski taşısın taşımasın idareye istediği yeri, istediği zaman keyfi olarak rezerv alan ilan etmek yetkisi vermektedir.” diye konuştu.
Teklifin gerekli olduğunu ve teklifi desteklediklerine işaret ederek, “istismara açık yanları” olduğunu kaydetti. Avşar, “Çözüm noktasında çok eksik kalmıştır.” dedi.
Kanun teklifinin altı maddesine yönelik eleştirilerini dile getiren Avşar, ikinci maddenin dava sürelerini kısalttığını, itiraz etme hakkını kaldırdığına dikkat çekti. Bu maddeyle anayasal savunma hakkının yok sayıldığını belirterek, “Alelacele, yangından mal kaçırır gibi yaşanabilecek sorunlar âdete yargı marifetiyle hızlandırılacak ve mağduriyetler doğuracaktır.” ifadelerini kullandı. Çadır ve konteynerde yaşayan depremzedeleri hatırlattı. Avşar, çözümün anayasal hakları ihlal etmek olmadığını, ara çözümlerin bulunması gerektiğini, boş konutların depremzedeler adına kiralanabileceğini söyledi.
“BİZE 104 MİLYAR DOLARA MAL OLMADI MI?”
Avşar, on birinci maddede geçen “uygulama projesi aranmaksızın ihaleye çıkılabilir" değişikliğine tepki gösterdi. “Daha dokuz ay önce kendi deyimleriyle ‘Asrın Felaketini’ yaşamadık mı? Resmi rakamlara göre 50 bin 500 insanımızı kaybetmedik mi? Bize 104 milyar dolara mal olmadı mı?” diye sordu.
Avşar, teklife dair şu önerilerde bulundu:
· Her şeyden önce Şehircilik ve Afet Bakanlığı adıyla afeti ve kentsel dönüşümü birlikte yürüten bir bakanlık kurulmalı,
· Kurumsal ve organizasyonel yapı yeniden kurgulanmalı,
· Afet öncesi, anı ve sonrası için eylem planı, kriz yönetim senaryoları ve simülasyonları yapılmalı,
· Her plana konulan ve bir türlü kurulamayan erken uyarı sistemi kurulmalı,
· İmar mevzuatı geniş katılım, ortak akıl ve bütüncül bir yaklaşım ile yeniden ele alınmalı,
· Bu mevzuat kapsamında sorunları ivedilikle çözmek ve mağduriyetlere yol açmamak için özel ihtisas mahkemeleri kurulmalı,
· İstanbul özelinde tüm aktörlerle bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde ivedilikle hareket planı hayata geçirilmeli.