Nursel DİLEK MANAVBAŞI
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) katkılarıyla hazırlanan ‘Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması’, Ankara'da TOBB Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Raporda, depremden etkilenen illerde üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler ile çalışanlarının depremden etkilenme durumları ortaya konularak, sanayilerin yeniden canlandırılması için çözüm önerileri sunuldu.
HATAY’DA 3 KİŞİDEN BİRİ ÇALIŞMIYOR!
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 6 Şubat’ta korkunç bir deprem felaketi yaşandığını anımsatarak, her milli meselede olduğu gibi, bu süreçte de tüm maddi kaynakları bu işe aktardıklarını söyledi. Bölge ekonomisinin ve istihdamının yeniden canlandırılması için çeşitli girişimler hazırladıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, “Tedarikçim Deprem Bölgesinden Programıyla, deprem bölgesinden mal almak isteyen firmaları, deprem bölgesindeki üreticilerle eşleştirdik. Ulusal Gıda Perakendecilerini, deprem bölgesinden tedarik sağlamaya yönlendirdik. Deprem bölgesinde; elde, depoda, tarlada kalan tarım ve gıda ürünlerinin ulusal zincir market tarafından satın alınmasını sağladık. Ticaret Pazaryerlerinden, Deprem Bölgesindeki üreticilere Destek vermelerini temin ettik. Deprem bölgesindeki satıcıların, e-ticaret pazar yerlerinde komisyonsuz satış yapmasını sağladık” şeklinde konuştu. Devlet ve millet olarak sağlanan yardımların önemli, gerekli ve değerli olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, öte yandan deprem bölgesindeki insanların, üretim ve ticaret yaparak, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak gerektiğini vurguladı.
İstihdamla ilgili son rakamlarda, bölgede özellikle 4 ilde çalışan sayısında çarpıcı bir azalış olduğunu ifade eden TOBB Başkanı şöyle devam etti: “Depremin istihdama en olumsuz yansıdığı il Hatay olmuştur. Hatay’da özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azalmıştır. Yani her 3 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Geçen sene 165 bin olan kayıtlı istihdam bu sene 107 bine düşmüştür. Demek ki 58 bin kişi işten ayrılmış veya işini kaybetmiştir. Kahramanmaraş’ta özel sektörde çalışan sayısı yüzde 29 azalmıştır. Çalışan sayısı 147 binden 104 bine düşmüştür. Malatya’da 95 binden 71 bine gerilemiştir. Yani her eskiden çalışan her 4 kişiden biri artık çalışmamaktadır. Adıyaman’daki özel sektör istihdamı da 55 binden 48 bine inmiştir.” Hisarcıklıoğlu, şehirleri ayağa kaldırmanın yolunun, ekonomiyi yeniden canlandırmaktan geçtiğini belirterek raporun önemini dile getirdi: “Rapor, deprem bölgesindeki sanayimiz için bir yol haritası oluşturacak olması açısından çok değerlidir ve referans niteliğindedir. Hem kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler sıralanmış, yerel ve bölgesel kalkınmaya yönelik somut politika adımları hazırlanmış, hem de kurumlarımız için ne tür adımlar atılması gerektiğine ilişkin yapıcı öneriler belirlenmiştir.”
“GASTRONOMİ KENTİYDİK; AMA AĞZIMIZIN TADI BİRAZ BOZUK”
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi depremden etkilenen 11 ilin geçen yıl yaptığı ihracatın toplamının 20 milyar 510 milyon dolar seviyesinde olduğunu anımsattı. Ünverdi, “Bu illerimizde toplam 47 bin 581 firmamız imalat yapmaktadır. 2021 yılına göre 11 ilimizde toplam istihdam sayısı 3 milyon 841 bin kişidir. Deprem bölgesinin toplam istihdamdaki payı ise yüzde 13,3’tür. Böylesi büyük bir iş hacmine rağmen depremin etkisiyle, korku ve tedirginlikle başka illere göç olmuş, ciddi iş kayıpları yaşanmıştır” ifadelerini kullandı. Ünverdi, yeniden ayağa kalkabilmek için; üretim, ihracat ve istihdamın devam etmesi gerektiğini, bu doğrultuda gerek kamu, gerek özel sektör olsun olağanüstü bir çaba gösterdiğini söyledi.
Sürecin hem üretim, hem istihdam yönüyle etkin bir şekilde yürütülmesi, zaman kaybının önüne geçilmesi, doğru analiz ve hızla sonuca ulaşılması için bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu tespit ettiklerini belirten Ünverdi, bu doğrultuda GSO ve IOM tarafından, “Üretim sektörünün deprem etki analiz ve raporlama çalışması” gerçekleştirildiğini anlattı: “Rapor ile depremden etkilenen 11 ilden 5 tanesi için; (Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman, Antakya illeri) üretim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler ile bunların çalışanlarının yaşanan depremlerden etkilenme durumlarını ortaya koymak ve bu illerle birlikte bölgenin sanayiye dayalı yapılanma ve iyileştirme süreçlerinin kısa-orta ve uzun vadeli eylem planlarının oluşturulması hedeflenmiştir. Çalışmada doğrudan konunun muhatabı olan; üretici firma sahibi veya yetkililerine yönelik anket; bu firmaların çalışan personellerine yönelik anket, üretici firmaların üye olduğu TOBB’a bağlı odalar ile ilgili kurum ve kuruluşlarla nitel görüşmeler yapılmıştır.”
Ünverdi, bu gayret, zaman ve çalışmaların neticesinde; yeşil dönüşüm, dijitalleşme, yalın üretim ve verimlilik unsurlarının yer aldığı; kısa, orta ve uzun vade eylem planları ile proje önerilerini içeren 5 adet il raporu hazırlandığını, tüm illeri kapsayan ve yine kısa, orta ve uzun vade eylem planları ile proje önerilerini içeren bölgesel rapor oluşturulduğunu söyledi. Gaziantep Valisi Kemal Çeber de depremin büyük yıkım oluşturduğunu belirterek, ‘8-10 ay evvel gastronomisiyle anılan bir kentken ağzımızın tadı biraz bozuk’ diyerek söze başladı. Uzmanlık alanının afet yönetimi olduğunu söyleyen Çeber, 6 şubat’taki felaketin çok farklı olduğunu dile getirdi: “Altından kalkması çok zor, güç bir olay idi ama üzerinden geçen 7-8 ayda nereden nereye geldiğimizi herkesin takdirine bırakıyorum. Ülke olarak gücümüz, kudretimiz çok önemli. Biz o bölgede insanlık ailesini de gördük ve dayanışma sergiledik. Şu anda sadece Gaziantep'te 20 bine yakın yıkımın devam ettiği, aynı süre içinde artık hiç çadır kentin kalmadığı, her vatandaşın konteynerler aldığı, her ihtiyacının karşılandığı bir süreci yaşıyoruz. Devletimizin ve insanlık ailesinin gücünü kullanıyoruz." dedi.
"DEPREM ÜRETİM SEKTÖRÜNE BÜYÜK ETKİDE BULUNDU"
IOM Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite de yıkıcı depremlerin üzerinden 8 ay geçtiğini hatırlatarak, depremin üretim sektörüne etkisinin büyük olduğunu söyledi. Deprem sonrasında, yeniden inşada hedeflenen toparlanma desteğini oluşturmak için resmin tamamının görülmesinin önemine işaret eden Waite, şu değerlendirmelerde bulundu: “Rapor, depremden en çok etkilenmiş 5 ilde üretim sektörünün nasıl etkilendiğini yakından incelemekte. Raporda, deprem sonrasında ekonomik sorunlar, tedarik zinciri içindeki kırılganlıklar ve iş gücü üzerindeki etkilere ilişkin bilgiler de bulunmakta. Dayanıklılık altyapısının önemini vurgulamakta ve işletmeler yeni teknolojiler benimsedikçe inovasyon için ortaya çıkan fırsatlar özetlenmekte. Bu rapor, üretim sektörünün sürdürülebilir şekilde nasıl canlandırılabileceğine dair kısa orta ve uzun vadeli tavsiyeleri sunmaktadır.” Konuşmaların ardından Doç. Dr. Esin Sarıoğlu ve Dr. Fatih Balcı, proje sonuç raporlarının sunumunu gerçekleştirdi.