Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Cumhuriyet Bayramı'nı 85 milyon olarak hep beraber coşkuyla kutladıklarını söyledi. Erdoğan, Cumhuriyetin en büyük gelirlerinden en önemli paralardan biri olan TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki tesislerine yönelik düşükça bir terör saldırısı gerçekleştirildiğini hatırlatarak, "Dün TUSAŞ'ımızı ziyaret ettik. Çalışanlarımızla kucaklaştık. Taziyelerimizi ve geçmişimizi ilettik. TUSAŞ tarafından yerli milli Helikopterimiz T-625 GÖKBEY'in ilk törenleriyle Jandarma Genel Komutanlığımıza teslim ettik. Her ne kadar onu daha inançlı, daha azimli, daha bilenmiş, öz güvenleri fevkalade yüksekti.Gözlerinde tam anlamıyla bir anonimlik duygusu vardı.TUSAŞ'taki kişilerin bizzat kendileriyle hainlere göre daha fazla, daha fazla ölenlerin ruhlarını sürdürecekleri. İnşallah de bu fevkalade önemli çabalarında TUSAŞ'ımızın ve savunma sanayi kuruluşlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
'CUMHURİYET, 85 MİLYONUN TAMAMININ CUMHURİYETİDİR'
Erdoğan, Cumhuriyet'in Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında, milletin temsilcilerinin ayrılıklarıyla, milletin ortak kararı olarak vücut bulduğunu belirtti, "Cumhuriyet, belli bir şahsın, belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli bir mezhebin, meşrebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet, zengin olduğu kadar, zavallının da cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, ne kadar batılının, ne kadar güneylinin cumhuriyeti ise o kadar da doğulunun cumhuriyetidir. Sağın da solun da cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, çoğun da cumhuriyetidir, azın da cumhuriyetidir. Cumhuriyetidir. Ve bu cumhuriyettir, Türk'ün de cumhuriyetidir; Türk'ün olduğu kadar elbette Kürt'ün de cumhuriyetidir. vatandaşıyım' diyen Laz'ın, Çerkez'in, Arap'ın, Rum'un, Roman'ın; vatan oranı yaşayan herkesin cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyetin, bizim, hepimizin eseridir; bu cumhuriyet bizim, hepimizin, 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir" dedi.
'CUMHURİYET RUHUNU YAŞATMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Erdoğan, bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağıyla bağlı olan hiç kimsenin, cumhuriyetle, cumhuriyet fikriyle bir meselesi, bir sorunu, bir sorunu olduğunu işaretleyerek, "Geçtiğimiz bir asır tüm sorunları boyunca, cumhuriyetten değil; cumhuriyet fikrinin saklanarak zulmedenlerden, onu İstismar edilenlerden, ona ihanet edilmeyenlerden, bunu yaptılar. Milletimiz, tüm olumsuzluklara rağmen hem cumhuriyet fikrine hem de onu ete kemiğe büründüren Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sımsıkı sahip olmuş, korumuş, kollamıştır. Bugün Cumhuriyetimiz, 85 milyon vatandaşımızın ortak çıkışı olarak, birdir, bütündür. , güçlüdür, dimdik ayaktadır; hem aziz milletimiz için hem de geniş coğrafyamız için umuttur, güvendir. Şehitlerimizin kanından rengi alan ay yıldızlı bayrağımızla, birliğimizin, kardeşliğimizin adeta temel felsefe metni olan İstiklal Marşı'mızla, cumhuriyetin geleceğidir. Cumhuriyet'in özgürlüğü, cumhuriyet ruhu, Allah izin verirse, ebed süresi boyunca, kollamaya, yaşatmaya devam ediyor" dedi.
'TÜRKİYE CUMHURİYETİ DE BU KAOSTAN İSTER İSTEMEZ ETKİLENİYOR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhuriyetin coğrafyasında yıllar boyunca devam eden kanlı savaşların sonuçlarını rapor ederek, "Sevr'de bize bir harita dayatarak, 'Sizin ülkeniz olacak' dediler. 'Hayır' dedik. 'Haritamızı kendimiz çizeriz' dedik. 'Sınırlarımızı kendimiz belirleriz' dedik. , tam bir asırdır, kan, gözyaşları, savaş, çatışma dinmiyor. Osmanlı Devleti'nin mirasçısı olarak, Türkiye Cumhuriyeti de bu kaostan ister istemez etkileniyor. Ancak coğrafyamızdaki kaosa bakanları, korkmuşlar, ürkmüşler, tedirgin olmuşlar ve cumhuriyetimize bir kuş muamelesi Geçmişin korkuları, son dereceleri yapmışlardı. yanlış, kapanmaya, kısıtlamaya, özgürlükleri daraltmaya ve maalesef iç düşmanlar üretmeye biçimde yol açmıştır" diye konuştu.
'CUMHURİYETİMİZİN MAYASI KARDEŞLİKTİR'
Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin olağan bir durumunun olmadığını vurgulayarak, "29 Ekim 1923'te ilk defa sahne tarihisine çıkmış değil, bakın kayıt altına alınarak, sahneye yeniden geçmiş bir milletiz. Kuşkusuz 29 Ekim çok önemli, tarihin kritik bir dönüm noktasıdır, yeni Ancak bu aziz millet yüzlerce yıldır, hem tarihin sahnesine yön veren, hem de tarihin sahnesine yön veren, tarih yazan, tarih yapan bir millettir.Şu dünyada, korkuyu korkutan ve korkutacak olan yegane millet, bunun asil milletidir. en son ve somut örnek, 15 Temmuz şanlı direniştir. Tarihte elde edilen şanlı zaferleriyle, hastalığı başı dik, iftiharla, gururla yürümeyi hak eden yegane millet, bizim milletimizdir. Tüm insanlık dostu bir millettir, yeniden doğruluruz, küllerimizden yeniden doğarız. Yıkılırsak, yeniden dimdik kalkarız. Kolumuzu, kanadımızı kesseler; daha gür, daha kalıcı, daha güçlü bir fidana dönüşümüz. Kimse bizi yanlış bellemesin. Hele hele, bu milletin hiçbir ferdi, korku, ümitsizlik, yeis, karamsarlık içinde olmasın. İşte onun üyesi için; bu cumhuriyetten korkmaz. Korku, Cumhuriyetimizin bir vasfı asla ve asla olamaz. İstiklal Marşı bile 'Korkma' diye başlayan bir milletiz. Bu Cumhuriyet, korkuyla değil cesaretle, ürkeklikle değil öz çalışılır, daralarak değil büyütülerek, dışlayarak değil kapsayarak, ayrıştırarak değil, kucaklayarak korunur, kollanır, büyütülür ve yüceltilir. Bizim Cumhuriyetimizin mayası kardeşliktir; onu ilelebet ayakta tutmayı sürdüren da hiç kuşkusuz, sorgusuz, şüphesiz kardeşliğimizdir" dedi. Cumhuriyet'in 101 yılda çok önemli mesafeler kattığını söyleyen Erdoğan, "Savaştan çıkmış bir ülke, hamdolsun bugün satın alma paritesine göre dünyanın 11'inci ekonomisidir. memleketin her köşesini imar ettik; yurdumuzdaki okullarla, üniversitelerle, hastanelerle, dağıtım, köprülerle, tünellerle donattık. Bağımsızlığımızı korurken; iddialarımızı, ideallerimizi sımsıkı muhafaza ettik. Tek başına savunma sanayinde yaşlılarımızın mesafelerinde nerede olursa olsun nereden geldiğinin en anlamlı göstergesidir" diye konuştu.
'KARDEŞLİĞİ BÜYÜTMEKTEN VAZGEÇMEDİK'
Belli dönemlerde Cumhuriyet'in öz evlatlarının ayrımcılığa, dışlanmaya maruz kaldıklarını söyleyen Erdoğan, "Görmezden gelindiler, ötelendiler, hırpalandılar. Son bir asırda elbette çok güzel günler de gördük; ama daha fazla hüzün gördü, ondan acı gördü, gördü, baskı gördü. AK Partimizi 23 yıl önceki, 14 Ağustos 2001'de kurarken; en büyük hedefimiz, en büyük idealimiz, devlet ile milleti kucaklamak, milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti; Yoksulun sesi çıkmıyordu; garip gurebanın sesi vardı, içeride kaldık, Alevi kardeşlerimizin sorunları vardı; için önümüze çok fazla engel çıkarılır, kitleleri kışkırtırlar, darbe girişimlerinde bulunurlar. Yaşanan ihmallerden ve acılardan nemalananlar, her türlü yol, yöntem ve değeri kullanarak sorunları istismar ettiler. Ama yılmadık, yıkılmadık, durmadık ve kardeşliği büyütmekten asla vaz geçmedik" diye konuştu.
'EŞ ZAMANLI OLARAK KARDEŞLİĞİ BÜYÜTECEĞİZ'
Erdoğan, göreve geldiklerinde, ülkenin tamamıyla birlikte özellikle Doğu-Güneydoğu illerinde ciddi bir ihmalkarlığın söz konusu olduğunu belirterek, "Hiç kimse inkar edemez ki Türkiye'nin tamamıyla birlikte, Doğu-Güneydoğu illerimize, eskidikleriyle, üstyapısıyla, üretimiyle tarihin en büyük yatırımlarını yaptık. Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük adımları attık. Bunu yaparken terörü ve terörün ürediği bataklığı kurutacağız; 22 yıl boyunca aynı minvalde, aynı istikamette sarsılmadan yürüdük, yürüdük. Ne yapılması gerekiyorsa, nasıl yapılması gerekiyorsa, hepsi mevcuttu, deneyimler vardı. Ancak her fırsatta bir duvar, bir ihanet, bir kaçaklık çıktı. Kardeşliğin pekişmesiyle, Türkiye'nin her alanda büyüyeceğini görenler, kardeşliğin önüne set çektiler, tuzaklar kurdular, gizli aparatlarını harekete geçirdiler" dedi.
'40 YILLIK SİYASİ HAYATIMIZI TAÇLANDIRMAK İSTİYORUZ'
Çok bedel ödediklerini söyleyen Erdoğan, "Çok hayal kırıklığına uğradık, çok ihanet gördük, tam anlamıyla kelimenin tam anlamıyla hançerlendik. Ancak dostluğumuzu kaybetmedik, samimiyetimizi yitirdik, hüsnüniyetten vazgeçmedik, kardeşlik hukukundan asla ve asla ayrılmadık. Türkiye'nin ve milletimizin geleceği için ne yapılması" Çünkü bu, bir dönem, bir kesimin değil; topyekun nesillerin hayatlarında önemli olan bir siyasettir. Siyasi hayatımızı taçlandırmak planındayız" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'nin bugün, düne göre çok farklı bir yerde olduğuna işaret ederek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet yetkisi, yönetim kuralları arasında uyum ve koordineu güçlendirdik. Özellikle düzenimize, güvenliğimize, istihbaratımıza sızmış olan hain FETÖ terörü temizledik, temizliyoruz. Millet Savunma sanayimizdeki atılımlarla, hamdolsun terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettik.En önemlisi; 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından, Cumhur İttifakı'nı kurarak hem devletin gücüne hem de milletimize öz güven kazandırdık. Yaygın olarak ve demokrasimizin son 7-8 yıldır maruz kaldığı pek çok saldırının, birçok anti-demokratik müdahalenin püskürtülmesinde ve sağlam bir direniş hattımız olmuştur" dedi.
'BİZİM MUHATABIMIZ MİLLETİMİZDİR'
Türkiye'nin her şeyi daha güçlü olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları söyledi: "Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik bölünmesinde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıktı. Buradan, Cumhur İttifakı'ndaki Yol arkadaşımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletimiz adına, selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey; tavrı, konuşması, söylemi ve siyasetiyle, feraset ve deneyimiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle, her zaman düşmeyen, tarihte istikamet çizen bir liderdir. kendisi onu fırsatta, okuyabilenler için, mazrufa odaklanmayı gösterebilenler için; vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının, en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu, ne manaya geldiğinizi, MHP Genel Başkanı'nın son çağrılarını bu şekilde okuyanlar, önümüze açılan tarihi fırsat penceresini gördüler ve gördüler. heyecanlanır. Buna karşılık, ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde, her zamanki gibi, tutarsızlık ve boş laf bataklığında mücadeleyi arttırmayı. Şununla kalmayı isterim ki bizim muhatabımız milletimizdir. Milletimizin de Türkiye'nin terör kamburundan kurtulması, dünyada ve bölgede yaşanan istikrarsızlıklardan uzak durulması gereken adımların atılması yaklaşmamızı başlattı. Gerisi lafügüzaf, belagat şehvetinde boğulmaktır."
'TERÖRLE MÜCADELEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim, Irak ve Suriye'nin nükleer bölücü teröristlerine, kandan beslenen Kandil'deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur, olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma çabaları, iplerini ellerinde tutan patronlarına devam ettiğini kanıtlamaktan başka bir şey değildir. TUSAŞ 'a yapılan kalleş ve alçakça saldırı bir kez daha görüldü ki teröristin anlayacağı dil, terörle tavizsiz mücadeledir. Türkiye içinde de Irak'ta ve Suriye'de de Avrupa olmak üzere var olduğu her yerde terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürecek, terörle mücadele nerede geliyorsa, Mutlaka kökünü kazıyacağız. Umarım gelecekte milletimize hem boydan boya tüm güney sınırlarımızın fiyatları, hem insanımızın can ve mal güvenliğini garanti kapsamında alacak yeni müjdelerimiz olacak" dedi.