Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Acar, “Toplumumuzda 2 bin kişiden 1’inde görülen Keratokonus hastalığı, korneanın sağlıklı bombeliğini kaybetmesi ve dikleşmesidir. En önemli belirtisi ise, çocuk yaşta göz ovalama, göz kaşıma ve yüz üstü yatarak göz dokusuna basınç uygulamadır. Bu belirtiler görülüp de ihmal edilirse, hastada gelecekte ciddi görme kayıpları oluşabilir. Bu yüzden çocuklarda bu şikâyetler görülürse, acil olarak göz hekimine başvurulmalıdır” dedi.
Liv Hospital Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Acar, korneanın net görmek için biricik ve en önemli göz yapılarının başında geldiğini söyledi. Prof. Dr. Acar, korneadaki en küçük hasarın öncelikle çok ciddi ağrıya ve görme problemlerine yol açabildiğine dikkat çekerek, “Kornea vücudumuzdaki en yoğun sinir hücrelerinin ve ağlarının olduğu dış dünyaya açık bir yapıdır. Bu durum en ufak bir uyarandan dahi etkilenmesine sebep olabilir. Kornea dokusu 5 ayrı tabakadan oluşmakta ve bu eşsiz 5 tabaka birbiriyle organize bir şekilde dokunun saydam ve sağlıklı kalmasını sağlamaktadır. Bu tabakaların her birinin etkilendiği değişik hastalıkları mevcuttur” diye konuştu.
KERATOKONUS GÜNÜMÜZDE 2 BİN KİŞİDEN 1’İNDE GÖRÜLÜYOR
Günümüzde en sık görülen kornea hastalıklarının başında Keratokonus’un geldiğini ifade eden Prof. Dr. Acar, şunları söyledi:
“Keratokonus hastalığı korneanın sağlıklı bombeliğini kaybetmesi ve dikleşmesi, bir diğer ifadeyle konikleşmesidir. Bu hastalık toplumumuzda 2 bin kişiden 1’inde görülür. Bu durum çok ciddi görme kayıplarına yol açar. Bu hastalığın en büyük risk faktörleri, çocuk yaşta göz ovalama, göz kaşıma ve yüz üstü yatarak göz dokusuna basınç uygulamadır. Bu yüzden tüm çocuklarımızı yakın takip etmeli ve eğer göz kaşıma şikâyetleri varsa, çok ama çok hızlı göz doktoruna götürmeliyiz. Uygun alerjik konjonktivit tedavisi ve yakın takiple bu hastalığın oluşması engellenebilir.”
TANI VE TEDAVİDE GECİKİLİRSE KORNEA NAKLİ GEREKEBİLİR
Keratokonus hastalığının ilerleyici kornea incelmesi ve bulanık görme ile karşımıza çıkacağının altını çizen Prof. Dr. Acar, erken tanı ve tedavi hakkında bilinmesi gerekenler ile ilgili, “En erken evrede hastalığın tespiti için yakın takip ve düzenli kontrol şarttır. Kornea topografisi ile çok net bir şekilde tanısı konulup evrelendirilebilir. Kornea çapraz bağlama tedavisi, hastalığın onaylanmış tek tedavisidir. Bu tedaviyle hastalık durdurulur. Çapraz bağlama tedavisi sonrasında da uygun özellikli kontakt lens uygulamaları ile görme rehabilitasyonu sağlanır. Erken tanı, erken uygun tedavi ve uygun özellikli kontakt lens uygulamaları ile hastaların görmeleri korunabilir. Eğer tanıda ve tedavide gecikilirse, hasta kornea nakli yani Keratoplasti ameliyatı ile tedavi edilebilir” dedi.