Siyaset

CHP’li Yaman: Hasta memnuniyeti sübjektif bir kriterdir

Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimlerinin çalışmasındaki kriterler sübjektif olarak nitelendiriliyor. Hasta memnuniyeti konusundaki subjektif kriterlerin bilimsel gerçeklerle çeliştiğine dikkat çekiliyor. Bu kapsamda aile hekimliğinde hasta memnuniyet oranına dayalı teşvik uygulaması getiren Sağlık Bakanlığı’nın bu uygulamasının kabul edilemeyeceği kaydediliyor.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, yeni aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliğinin aile hekimleri ile aile sağlığı çalışanlarını daha da güvencesiz hale getireceğini söyledi.

CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, hekimin kirasını, bakım onarımını, malzeme teminini sağladığı cari ödenekte planlanan yüzde 12'ye kadar çıkabilecek kesinti uygulamasına itiraz etti. “Aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının çalıştıkları binaların kamuya ait olsun, hekim bu ödeme yükümlülüğü altına girmesin derken verilen paranın da kesileceğini görüyoruz” diyen Yaman, “Doğru yöntem, kamuya ait binalarda, kamu kadrolarında, tek kalemde emekliliğe yansıyan, yüksek özlük haklarıyla ve meslek ilke ve etiğine uygun bir çalışma modelidir. Kısacası, antibiyotiği hedefi tutturmak için az yazan aile hekimi değil, hastasına neden daha az yazılması gerektiğini açıklayacak bir zamanı olan aile hekimliği sistemi talep ediyoruz” dedi.

1 Kasım tarihi itibarıyla yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin yürürlüğe girdiğini ve güvencesiz çalışan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının daha da güvencesiz ve keyfiyete dayalı bir düzeni dayatan yeni bir yönetmelikle karşı karşıya olduklarının altını çizen CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman, “Aile hekiminin sözleşmesi, gebelik, loğusalık, bebek ve çocuk izlemleri, bağışıklama, kronik hastalık ve kanser taramaları kapsamında Bakanlıkça belirlenecek ve her sözleşme dönemi öncesinde ilan edilecek hedef puana eşit ya da geçerse yenilenecek ancak. Hangi kriterlere dayanarak hesaplandığı belli olmayan hedef puan dayatması zaten başlı başına güvencesiz çalışmanın bir belgesi âdeta. Örneğin, ihalesini yapıp da alamadığınız temel aşıların bulunamaması nedeniyle yapılamayan bağışıklamadaki hedef puanı tutturamamanın sorumlusu Sağlık Bakanı mı, yoksa aile hekimi mi? Teşvik katsayıları neye göre verildi acaba? Örneğin, gebeler ve loğusalar için verilen 3 katsayısı 65 yaş ve üstü nüfus için 1,6 olarak verilmiş. Bu katsayı uygulaması, artan yaşlı nüfus ve beraberindeki kronik hastalıklar ve sizin yaşlı nüfus eylem planınızla uyumlu mu acaba? Yaşlı nüfus için tüm dünya önceliklendirme yaparken bu katsayıyla siz daha baştan konuya verdiğiniz önemi göstermiyor musunuz? Birinci basamağa yılda 4,9 kez geliyor vatandaşlar, bunun büyük bir kısmını yaşlı nüfus oluşturuyor. Dolayısıyla, yaşlıya verdiğiniz önem ortada” dedi.

Bakanlık sorumluluğunu hekimlere yükledi

Sağlık Bakanının kendi yapması gereken işlerin sorumluluğunu aile hekimlerine yüklediğini belirten Aylin Yaman, “Bu yönetmelik, bir disiplin yönetmeliği, her türlü verilecek ceza konmuş, yazdığı antibiyotik sayısı, tutulmayan nöbet sayısı, ikinci basamağa giden ve gitmeyen hastalar; hepsi birer ceza nedeni. Bu işler verilecek cezalarla değil; basamaklandırma, sağlık okuryazarlığını artırma, gereksiz ve fazla ilaç kullanımını engelleyici politikalar ve ülke demografik verisini doğru yorumlayıp sistem kurma işidir ve aslen Sağlık Bakanının işidir” ifadelerini kullandı.