CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Dezenformasyon Yasası hakkında konuşarak, “Siyasette halka söyleyecek sözü ve vaadi kalmayan iktidar, yargıyı siyaset yapma aracına dönüştürdü. Savcıların sansür, sindirme, susturma amacıyla çıkarılan Dezenformasyon Yasası’nın ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ maddesine dayanarak son bir haftada peş peşe açtıkları dava ve soruşturmalar gerçek niyeti açık etti. Bu da geçen yıl çıkarılan bu düzenlemenin iktidar tarafından yargıyı siyaset aracına dönüştürme amacıyla planlandığını ve şimdi bu amaç doğrultusunda yargı tarafından yaygın biçimde kullanılmasının istendiğini göstermektedir” ifadelerini kullandı. 

“İŞLETMELER KAPISINA KİLİT  VURUYOR”

Gündem hakkında konuşan Erdoğan Toprak’ın açıklamaları şöyle: “Emeklileri düşük maaşlara mahkum ederek ekonomiye yük gören iktidar, emeklilik yaşını yükseltmeye hazırlanıyor. 2025 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında ‘yaşam süresindeki artışa uyumlu olarak emeklilik yaşının yeniden düzenlenmesi, çalışanların daha uzun süre istihdamda kalması’ hedefleniyor. Sayıları 16 milyona varan emekli, dul ve yetimi bütçeye, ekonomiye yük gören iktidarın gündeminde, açlık sınırı altında maaşlara mahkum edilen emeklilere daha iyi olanaklar sağlanması yok. Cumhurbaşkanlığı 2025 Yıllık Programındaki İMF patentli hedefler ve düzenleme hazırlıkları, tam aksine çalışanların ölene kadar çalıştırılıp, öteki dünyada emekli olması anlamına geliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Ekim-2024 kurulan, kapanan şirket istatistiklerine göre 10 ayda kurulan şirket sayısı geçen yıla göre yüzde 20,8 azalırken, kapanan şirket sayısı yüzde 21,2 artışla patlama yaptı. Veriler, reel sektörün, sanayi, ticaret ve hizmet işletmelerinin teker teker kapısına kilit vurduğunu sergiliyor.

“TÜRKİYE EKONOMİSİ BİTKİSEL HAYATTA”

İktidar sözcüleri ve ekonomi yönetiminin enflasyonun düşeceği sözlerinin ne toplumda ne de hanelerde karşılığının olmadığı kasım ayı Tüketici Güven Endeksi (TÜGE) sonucuyla açığa çıktı. Karamsarlık sınırının da altına inen endekste enflasyon ve işsizlikte artış, gelecek 12 ayda ekonomik durumda kötüleşme beklentisi öne çıktı. Sonuçlara göre; temel hedefi enflasyonla mücadele ve dezenflasyon olarak ilan edilen ekonomik programa inanç ve güvenin iyice zayıfladığı açığa çıkıyor. Enflasyonda artış, işsizlikte artış, ekonomik durumda kötüleşme, hanelerin gelirinde erime, borçla yaşamı sürdürme, ev ve araba sahibi olmaktan ümidi kesme sergileyen sonuçlarla endişeli bir tablo öne çıkıyor. Türkiye ekonomisi yoğun bakımda, bitkisel hayatta. Mevcut durum ve gelecek 12 ayda hasta durumdaki ekonomide kimse iyileşme beklemiyor. Son çeyrek istihdam ve işsizlik rakamlarına göre 11 milyon 652 bin kişi olan 15- 24 yaş genç nüfusun 3 milyon 70 bini ne eğitimde ne işte  (NENİ), umutsuz bekleyişte.  Her 100 gençten 26’sının eğitim ve istihdam dışında olduğunu gösteren bu rakamların daha vahim boyutu her 100 kadından 35’inin NENİ kapsamında olması. En verimli, üretken çağında milyonlarca gencin yokluk ve işsizliğe terk edildiği ortamın yaratıcısı olan iktidar, ailelerinin göz bebeği gençlerin geleceklerini karartan, umutlarını tüketen insani ve ekonomik tablonun tek sorumlusudur.

“3’ÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI ENDİŞELERİ BÜYÜYOR”

2024 Ekim ayı ve 10 aylık bütçe gerçekleşme rakamlarında Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait veriler, tarım ve hayvancılıkta yaşanan ağır hasarın temelindeki yanlışları gözler önüne seriyor. Üretim ve destekleme politikalarının gerisinde iktidarın tarımı, üretimi ve üreticiyi yok sayan yaklaşımının yattığı görülüyor. İthalatla açığı kapatma yaklaşımı, kur artışıyla gıdada daha yüksek enflasyona zemin hazırlamaktır. ABD, İngiltere ve Rusya’nın peş peşe aldıkları kararlar tüm dikkatleri yeniden Rusya-Ukrayna savaşına çevirdi. ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’ya Rusya topraklarına saldırı onayı üzerine Rusya’da Nükleer Doktrin kararında değişikliğe gitti. 3’üncü Dünya Savaşı endişeleri büyürken, Rusya ‘Nükleer Barınak’ inşasına hız verildiğini açıkladı. Başkan Biden’ın savaşı şiddetlendiren kararlarına karşılık, yeni Başkan Trump’ın savaş bitirme vaadine rağmen suskunluğu dikkat çekici. Muhtemelen Trump, göreve başladığında ateşkesi sağlayacağını öngördüğü  için bu süreye kadar Biden yönetiminin Rusya’yı olabildiğince yıpratmasına sessiz kalmayı tercih ediyor. Putin de doktrin değişikliğine rağmen, Trump’ın tavrını görmek için 20 Ocak’ı bekleyecek. Doğu Akdeniz’de bir yılı geride bırakan İsrail-Gazze savaşına karşılık Karadeniz’de Rusya-Ukrayna savaşında bin gün geride kaldı. Daha önce Putin’e yakalama ve tutuklama kararı çıkartan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), geçen hafta İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı için tutuklama kararı aldı.  ABD’de Trump’ın göreve başlayınca Ukrayna’ya mali desteği keseceğini ilan etmesi, AB ülkelerinde başta erken seçim kararı alınan Almanya olmak üzere, Ukrayna’ya milyarlarca euro akıtılmasına yönelik tepkiler Batılı ülkelerin Ukrayna’ya desteği aynı şekilde sürdürmelerinin güçleşeceğini gösteriyor.”

Muhabir: Hatice Gürel