Taşımalı eğitim, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla başlatılmış olsa da bugün büyükşehirlerde ve toplu taşıma güzergahlarının bulunduğu bölgelerde, tasarruf tedbirleri kapsamında sona erdirildi. Kış, bu durumun güvenlik, zaman yönetimi ve öğrencilere sağlanan yiyecek hizmeti gibi temel sorunları beraberinde getirdiğini ifade etti. “Taşımalı eğitim, hem öğrenciler hem de aileler için büyük bir belirsizlik kaynağı haline geldi,” dedi.
“TASARRUF ADI ALTINDA EĞİTİMİ KISITLAYARAK GELECEĞİ KARARTIYORSUNUZ!”
Kış, son yıllarda hükümetin tasarruf tedbirleri adı altında eğitimde kısıtlamalara gitmesini eleştirerek, köy okullarının kapatılması ve taşımalı eğitim sistemine yönelik alınan kararların öğrencilere ciddi zararlar verdiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2002-2003 döneminde köylerde 32 bin 401 okul varken, bu sayının 2022-2023 döneminde 8 bin 367’ye gerilediğini kaydetti. Kapanan köy okullarıyla birlikte öğrencilerin taşımalı eğitim sistemine zorunlu olarak yönlendirildiğini ve bu sistemde şu anda 1 milyon 224 bin öğrencinin bulunduğunu söyledi.
“EĞİTİMDE SÜREKLİ DEĞİŞEN POLİTİKALAR VE İSTİKRARSIZLIK”
Kış, AKP iktidarı döneminde eğitim politikalarındaki belirsizlik ve istikrarsızlığa da değindi. Son 22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı’nın değiştirilmesi ve eğitim sisteminin 18 kez revize edilmesinin, uzun vadeli planlamaların eksikliğini ve sürekli değişen politikaların olumsuz sonuçlarını ortaya koyduğunu belirtti. “Bir ülkede eğitim politikalarının her bakan değişiminde yeniden düzenlenmesi, o ülkenin eğitim sisteminde köklü ve sürdürülebilir reformların yapılamadığının göstergesidir,” dedi.
“TASARRUFU EĞİTİME DEĞİL, SARAYA YÖNLENDİRİN”
Kış, taşımalı eğitim güzergahlarının toplu taşıma hizmeti sağlanan yerlerde kaldırılmasını eleştirerek, bu kararın öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. “Amaç köy okullarının kapısına kilit vurmak, binlerce öğrenciyi okulundan etmekmiş. Yetersiz beslenen öğrencilerin aileleri, servis parasını nasıl ödeyecek? Hiç düşünen yok, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e bir kez daha sormak istiyorum tasarruf tedbirleri adı altında taşımalı eğitimi sonlandırmaktaki asıl amacınız nedir?” diye konuştu.
“ATANMAYI BEKLEYEN GENÇLER, BOŞ KALAN KÖY OKULLARI”
Kış, Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyon eğitim fakültesi mezununun atanmayı beklediğini, buna karşılık köy okullarında öğretmen ve bina eksikliği yaşandığını belirtti. Köy okullarının atıl durumda kalmasının önlenmesi için acilen yeniden inşa edilmeleri ve atanmayı bekleyen genç öğretmenlerin bu okullara yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. “Eğitim sistemimizin geleceği için öncelikli adım, köy okullarını yeniden inşa etmek ve genç öğretmenlere fırsat sunmaktır,” dedi.
“KAPANAN KÖY OKULLARI TARIMI DA ETKİLİYOR”
Köy okullarının kapanmasının sadece eğitimde değil, tarım, hayvancılık ve balıkçılık gibi kırsal ekonomik faaliyetlerde de gerilemeye neden olduğunu belirten Kış, köylerin ayakta kalmasının okulların yeniden inşasıyla mümkün olacağını vurguladı. “Tarım ve kırsal kalkınmanın güçlenmesi, köy okullarının yeniden inşasıyla doğrudan ilişkilidir,” diyerek, kırsal bölgelerde eğitim altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kış, hükümete seslenerek bu yanlış karardan dönülmesi çağrısında bulundu. “Eğitimde tasarruf yapmak yerine, saraydan, şatafattan, lüks araç filolarından, yazlık, kışlık, uçan saraylarınızdan tasarruf edin. Bu ülkenin çocuklarının geleceği tasarruf tedbirlerine kurban edilemez,” diye konuştu.