Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda Paris Anlaşması'nın onaylanmasıyla yatırım, üretim ve istihdam politikalarında köklü değişikliklerin olacağına yönelik ifadelerinin anımsatıldığı açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

'Bu taahhüde ve 2053 hedefine ulaşmak için kısa vadede emisyon azaltım hedeflerinin belirlenmesi ve enerji başta olmak üzere sanayi, ulaştırma, bina, tarım, atık ve doğal varlıkların kullanımı konularında yeni eylem planları hazırlanması bekleniyor. Türkiye, dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan ülkeler arasında 16. sırada ve kişi başı emisyon seviyesi her gün artıyor. Sera gazı emisyonlarının azaltımı için öncelikle Türkiye'nin 2053 yılına kadarki süreci kapsayacak kısa vadeli iklim hedefleri belirlemesi gerekiyor. Paris Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefiyle uyumlu bir politika geliştirebilmek için Türkiye'nin halihazırda sera gazı emisyonlarında artıştan azaltımı öngören ulusal katkı beyanını diğer ülkeler gibi gözden geçirmesi ve daha iddialı emisyon azaltım hedefleri sunması bekleniyor.'

YENİ HAZIRLANACAK EYLEM PLANINDA ÖNCELİK ENERJİ SEKTÖRÜNDE

Açıklamada, Türkiye'nin yeni iklim politikası doğrultusunda sera gazı emisyonlarını düşürmek için hazırlayacağı yeni eylem planında enerji sektörünün başta geldiği bildirildi. Türkiye'nin fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkması ve desteğini sonlandırması gerektiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:

'Hükümetin yeni iklim politikası dahilinde ilk adım olarak yeni kömür santrali yapılamayacağını taahhüt etmesi önem kazanıyor. 2053 yılında net sıfır emisyona ulaşmak için yeni kömür yatırımlarının yapılmaması gibi bazı önemli kilometre taşlarının bugün belirlenmesi gerekiyor. Türkiye'nin aynı zamanda kömürden aşamalı çıkış için de bir hedef yıl belirlemesi önem taşıyor. İklim politikasında yeni bir döneme giren Türkiye, kömürden çıkışı planlayarak bu konuda lider ülkeler arasına girebilir.'

Açıklamada ayrıca, iklim değişikliğiyle mücadele için atılacak adımların istihdam, temiz hava, teknolojik gelişim gibi faydaları beraberinde getireceği belirtilerek aktif bir iklim politikasıyla milli gelirin yüzde 7 artırabileceği ifade edildi.

Küresel sıcaklık artışının 1,5 dereceyle sınırlandırılması ve sera gazı emisyonlarının 2050'ye kadar sıfırlanması için ülkelerin ortak çalışmasının teşvik edildiği Paris Anlaşması, 2015'te 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda kabul edilmişti. Türkiye anlaşmayı 22 Nisan 2016'da imzalamıştı.

Editör: Haber Merkezi