Ekoloji Birliği, 'Paris Anlaşması'nı onayla, taahhütlerini acilen yerine getir' başlıklı bir açıklama yayımladı. Türkiye'nin Paris Anlaşması'nı 2015 yılının Aralık ayında imzaladığını ancak hala TBMM'de onaylamadığını ifade eden açıklamada, 'Paris Anlaşmasını onaylamayan 7 ülkeden biriyiz. Ekoloji Birliği olarak Paris Anlaşması'nın Meclis gündemine getirilerek bir an önce onaylanmasını istiyoruz' denildi. Açıklamada, Türkiye'nin son yıllarda iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını en hızlı artıran ülkelerden biri olduğu vurgulanırken, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında olduğu ifade edildi. Madencilik faaliyetleri ile enerji projelerinin ormansızlaşmaya yol açtığı ifade edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 'Ormansızlaşma ise yaban hayatını yok ediyor. Diğer yandan bu tür projelerle hem aşırı su kullanılıyor hem de su rejimleri değişiyor. Yağışlar azalıyor ve kuraklık meydana geliyor. Enerji ve madencilik faaliyetleri, endüstriyel hayvancılık, ulaşım gibi nedenlerle artan karbon salımı nedeniyle yaşanan iklim değişikliği ve sonucunda kuraklık, aşırı iklim olaylarının artışına, iklim krizine ve koronavirüs gibi pandemilere yol açıyor.'
'BİYOKÜTLE SANTRALLERİ ACİLEN KAPATILSIN'
ABD, AB ve diğer emperyalist devletlerin kendi ülkelerinde karbon salımını azaltan önlemler alarak kirli yatırımlarını Türkiye gibi ülkelere taşıdıklarını belirten Ekoloji Birliği yaptığı açıklamada şöyle dedi: 'Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi verilerine göre ülkemizdeki kurulu elektrik enerjisi gücü 95 bin MW. Elektrik tüketimi ise 49 bin MW (3 Eylül 2020'e göre). 'Enerji ihtiyacımız var.' sözleri kocaman bir yalan. Karbon salımına neden olan ve hava kirliliğine yol açan ve dolayısı ile kovidin de etkisini daha da arttıran kömürlü termik santralların, lastik, çöp, atık vb. yakan biyokütle santrallarının acilen kapatılması gerekiyor. Tarım ve Orman Bakanlığı da itiraf etti: Ormanların bütünlüğü bozuldu ve ormanlar parçalandı. Nedeni açıklanmasa da bizler bu duruma enerji ve maden projelerinin neden olduğunu biliyoruz. Maden projeleri ile orman ekosistemleri yok edildi, HES'lerle derelerimiz, ırmaklarımız boğuldu. Sucul ekosistemimiz mahvedildi. Artık ciddi bir kuraklık içindeyiz. Barajlarda içmeye su kalmadı. Yağmur dualarına çıkacağınıza kuraklığa ve yok oluşa, iklim krizine yol açan projeleri durdurun!.'
