Son günlerde kamuoyunun gündeminde olan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin de değerlendirme yapan Yılmaz, “(Narin Soruşturması) faillerin hak ettikleri en ağır cezayı görmeleri için ne gerekiyorsa yapacağız. Cumhurbaşkanı'mız konunun bizzat takipçisi” diye konuştu.

Çalışmaları tamamlanan orta vadeli program’a (OVP) ilişkin soruları da yanıtlayan Yılmaz, "OVP'de en temel amacımız enflasyonu yeniden tek haneye düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak. Büyümenin nimetlerini bütün kesimlere yaymak istiyoruz. Özellikle deprem yükü hafifledikçe bu önceliklerimize daha fazla yoğunlaşacağız" dedi. “OVP'de mevcut jeopolitik durum ve koşullara göre tahminlerimizi güncelledik” diyen Yılmaz, “Kısa vadede enflasyonu düşürürken büyümeden fedakarlık gerekebilir... Orta vadede enflasyonun düşmesi sürdürülebilir büyüme zemini yaratır... OVP'de en temel amacımız enflasyonu yeniden tek haneye düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak” değerlendirmesi yaptı.

"Üretim üzerinden büyüme hedefimiz var"

Bir diğer önemli hususur büyümenin kompozisyonu olduğun ifade eden Yılmaz, “Büyümeyi farklı şekillerde sağlamanız mümkün. Tüketim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Bu daha enflasyonist bir ortam oluşturur. Üretim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Bu ikinci kanal dezenflasyon politikasına destek olur. Bizim de tüketim üzerinden değil üretim üzerinden büyüme hedefimiz var” diye anlattı.

“Biz tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz”

"Tarımı stratejik sektör olarak değerlendiriyoruz. Planlı üretim kavramıyla hareket ediyoruz. Tarım desteklerine güçlü şekilde devam edeceğiz” diyen Yılmaz, “Gıda alanında sevindirici bir gelişme oldu. Ağustos ayı enflasyonunda gıda fiyatları geriledi. İyi bir tarım dönemi yaşıyoruz. Üretim artışı yaşadık bu da fiyatlara yansıdı. Gıdadaki bu gelişme sosyal refah açısından çok kıymetli. Biz tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz ve planlı üretim kanalıyla yolumuza devam ediyoruz” tespitlerinde bulundu.

FED ve ECB faizi indirdiğinde bize faydası olacak

Amerikan Merkez Bankası'ndan (FED) ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) beklenti faiz düşürecekleri yönünde. Bunun bize ve gelişmekte olan dünyaya da yansımasının olumlu olacağını düşündüğüne kaydeden Yılmaz, “Dünyadaki likiditenin arttığı bir döneme girmiş olacağız ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımları olacak. Bundan biz de pay alacağız” diye konuştu.

Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı var

“Bizim siyasi olarak amacımız faizleri düşürmek” diyen Yılmaz, “Planımız, programımız ortada. Merkez Bankası, bu amaçlar çerçevesinde araç bağımsızlığına sahip. Neye bakacaktır? Enflasyonun nasıl gittiğine bakacaktır, beklentilerin nasıl geliştiğine bakacaktır. Ona fazla bir yorum yapmak doğru olmaz ama bizim siyasi çerçevemiz ortada. Biz daha istikrarlı bir Türkiye hedefliyoruz” değerlendirmesi yaptı.

Yılmaz geliri yüksek kesimlere prensip olarak sübvansiyon verilmemesi gerektiğine de dikkat çekerek, “Bunun yerine dar ve orta gelirli kesimleri hedeflememiz gerekli. Gelecek dönemde devlet desteklerini dar gelirli kesimlere odaklayacak politikalarımız olacak” dedi.

Kur korumalı mevduatın, geçen yıl ortalarında 125-126 milyar dolar seviyelerinde olduğunu, bugün 50 milyar doların altına geldiğini kaydeden Yılmaz, “Türkiye düşük KKM ile karşı karşıya” ifadelerini kullandı.

Uluslararası doğrudan yatırımlarda Türkiye'nin payını yüzde 1,5'e yükseltmek istediklerini belirten Yılmaz, yeni yatırımlara kesinlikle ihtiyaç duyulacağına inandığını kaydetti.

Yılmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarının not artışına ilişkin bir soruya da “Kredi derecelendirme kuruluşları, not vermiş, vermemiş, onların bileceği şey. Biz riskleri azaltıp, bünyemizi sağlamlaştırıp yola devam edeceğiz” sözleri ile yanıt verdi.

Seçimsiz dönemlerin altın kıymetinde bir dönem olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “Fırsat penceresi ama bunu erken seçim söylemleriyle gölgelemeye çalışanlar ülkeye fayda getirmiyor” dedi.

Yılmaz, emekli kesimine yüzde 41,5 enflasyon beklenen bir yılda bu oranın 2 katı kadar artış sağladıklarını söylerken, “İmkanlar oluştukça yanlarında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Deprem bölgesine 2 yılda 2,5 trilyon TL kaynak aktardık

“OVP, bütçe sürecimizin en temel dokümanıdır” ifadesini kullanan Yılmaz, “Burada da en önemli mesele depremdir. Deprem bölgesinde ekonomik ve sosyal hayatı canlandırmak için çalışıyoruz. Bunlar büyük yük getiriyor. Çok ciddi bir kaynağın o bölgede kullanılması gerekiyor. Deprem bölgesine 2 yılda 2,5 trilyon TL kaynak aktardık. 2025 yılından itibaren bu kaynak azalacaktır. Bunlar geçici harcamalardır. Bunlar yatırım niteliğinde harcamalardır. Bu da ülkemizi geleceğe daha dirençli hale getirecektir” dedi.

Fotoğraf: AA

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU