Muhammed Ali YAHŞİ
Ankara Tabip Odası, Cumhuriyet’in 100. yılını ‘Cebeci Sıhhiye Hattında Tıbbiyeliler’ başlıklı albüm fotoğrafları sergisi ile kutluyor. Rahmi M. Koç Müzesi’nin ev sahipliğini yaptığı sergi Cumhuriyet sonrası tıp eğitimini modernleştirmek ve yaygınlaştırmak adına atılan adımlardan küçük bir kesit sunuyor. Gülhane’nin Ankara’ya taşınmasının ardından Cumhuriyet’in ilk tıp fakültesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve ardından Ankara’nın ikinci tıp fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinin açılması süreçlerine odaklanan sergide ağırlıklı olarak 50, 60 ve 70’li yıllara ait kareler gün yüzüne çıkıyor. 8 Ekim 2023 tarihine kadar ziyarete açık olan sergide çoğunluğu Ankara Tabip Odası üyesi hekimlerin aile albümlerinden derlenen siyah beyaz fotoğraflar yer alıyor. Bu fotoğraflar aynı zamanda Ankara’nın da geçmişine ait izlerini de içerisinde barındırıyor.
“GÖZLERİNDEKİ IŞILTININ GÜNÜMÜZE IŞIK TUTMASINI DİLİYORUM”
“Sadece Ankara’nın değil Türkiye’nin sağlık sorunlarına deva olan, Cumhuriyetimizin gelişmesinde, sağlıklı nesillerin yetişmesinde çok önemli katkıları olan tıbbiyelileri, sergi vesilesi ile bir kez daha saygıyla minnetle selamlıyorum” diyerek konuşmasına başayan, Dr. Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Baytemür, “Ankara Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği ile olan ilişkileri nedeniyle, Ankara Tıp Fakültesi’nin kuruluşunda da yer alan ve Ankara Tabip Odası İl Yönetim Kurulunda olduğundan Dr. Behçet Kama’yı, Alaaddin Erkmen’i, Nusret Karasu’yu, Cumhuriyetin kadınlar için en anlama geldiğini karşıdan istanbul ve ankaraya uzanan bu zorlu ve uzun yolculuktan sonra Numune Hastanesi Klinik Şefi olan ilk yönetim kurulu üyemiz değerli Nezihe Yener’i saygıyla anıyorum” dedi.
Baytemür, “Dünün ve bugünün değerli bilim insanları tıbbiyelilerin resim sergisinde gözlerindeki ışıltının ve çalışma azminin günümüze de ışık tutmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“HEKİMLER ÜZGÜN,KIRGIN VE UMUTSUZ”
Açılış konuşmasında söz alan Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Mine Coşkun, fotoğraf albümlerini sergide kullanılmak üzere açan hocalara teşekkür ederek, “ Sizin özel albümleriniz olmasaydı bu fotoğraf sergisi gerçekleşemezdi. Sergide emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Türkiye'deki iki göz dal hastanesinden biri olan Ulucanlar Göz Hastanesi’nin kapatılmak üzere olduğunu hatırlatan Coşkun, “Bunun dışında Ankara'daki ilk hastane olan Numune Hastanesi kapatıldı. Hıfzıssıhha Kurumu kapatıldı. Sami Ulus kapatıldı. Dışkapı kapatıldı ve yıkılmak üzere. Bunun gibi birçok sorunla karşı karşıyayız” diye konuştu.1923’te 554 tane hekim varken 2021 yılında 183 bin 569 hekim olduğunu belirten Coşkun, “Sayı çok arttı ama sistem çok dolmuş durumda. Hekimler üzgün, kırgın, umutsuz ve tükenmiş durumda. 2012’de 59 olan iyi hal belgesi alma başvurusu 2022 yılında 2 bin 685 oldu. Sonuç olarak sayımız çok arttı, sorunlarımızı çözmeye çok çalışıyoruz. Ama hekimler çok üzgün, kırgın ve tükenmiş durumdalar” ifadesini kullandı. Coşkun, “Şöyle bir tablo var ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ yaklaşımından ‘Giderlerse gitsinler’ yaklaşımına gelinmiş durumda. Ama umutsuzluk yok bu fotoğrafların ışığında hocalarımızın çabalarıyla, onların ışığında sorunlarımızı ikinci yüzyılda çözeceğimizi umuyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
“KÜÇÜK SIRLARI DEŞİFRE EDEN ÇOK ÖZEL BİR SEÇKİ”
Sergi açılışında konuşan Rahmi Koç Müzesi Müdürü Özgür Ceren Can, “Tabip odası bu sergi fikriyle geldiğinde gerçekten çok heyecanlandık. Çünkü kendi müzemizin koleksiyonuyla ilişkilenen bir seçkiydi bu. Ve aslında albümlerden şans eseri buldukları şeylerdi. Bu çok özel bir keşifti aslında bizim için. Bu fotoğraflara baktığımız zaman gündelik hayatın bütün detaylarına ulaşmak ile birlikte çok önemli detaylar hakkında bilgi alabiliyoruz” dedi. Serginin yapıldığı müzede eczacılık ve tıp seksiyonunun da va olduğunu ve o seksiyonlarda da eski tıp aletleri bulunduğunu ifade eden Can, “Yine eski fotoğrafların ve fotoğraf makinelerinin bulunduğu fotoğrafçılık seksiyonumuz var. Bu her iki seksiyona da atıfları olan çok anlamlı bir koleksiyon oldu. Ve her şeyden önce bizim müzemizin içeriği ile çok örtüştüğünü düşündük” diye konuştu. Fotoğrafları tek tek incelerken seksiyonda sergilenen tıp aletleri, mikroskoplar, muayene aleti, muayenehane donanımları gibi teknolojileri de fotoğraflarda gördüklerini ifade eden Can, Fotoğraflarda dönemin grafik sanatlarına dair, eğitim anlayışına dair her şeye dair detayları bulmanın da mümkün olduğunu söyledi. Ayrıca dönemin siyasilerini, mimarisini ve modasını fotoğraflardan takip etmenin mümkün olduğunu da belirten Can, “Kuşkusuz bu anlamda bir arşiv niteliğinde ve çok kıymetli her açıdan. Fakat benim en çok hoşuma giden şey bu fotoğraflarda pırıl pırıl, gülümseyerek kendileri ve mesleklerine son derece saygı duydukları her hallerinden belli doktorlarımızla karşılaşmaktı. Genel olarak fotoğrafları izlediğinizde şunu göreceksiniz. Bir kıvanç duygusu var doktorlarda. Verilen her pozda bir Cumhuriyeti kurmuş olmanın, yeni bir toplumun inşasında artık bir rol alıyor olmanın kıvancını görüyorsunuz o yüz ifadelerinde. Muzip bir tarafı da vardı doktorlarımızın, bu da çok keyifli. Hani biz gündelik hayatta doktorlarla karşılaştığımızda onlarla biraz daha ciddi ilişkiler kuruyoruz sağlık ciddi bir şey olduğu için. Onları kendi aralarında, sınıflarında eğitim sırasında, muayenehanelerinde nasıl tatlı güzel ilişkiler kurduklarını, bazen nasıl muziplikler yaptıklarını da fotoğraflardan takip edebiliyoruz. O yüzden kuşkusuz biz resmi tarih anlatısı değil onun yerine duygusal gündelik yaşama çok fazla atıfları olan bence o anlamda küçük sırları deşifre eden çok özel bir seçki oldu” diyerek konuşmasını tamamladı.
NURSEN YAVAŞ’DA ZİYARETÇİLER ARASINDAYDI
Rahmi M. Koç Müzesi Sergi Salonu’nda açılan ‘Cebeci Sıhhiye Hattında Tıbbiyeliler’ sergisini ziyaret edenler arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın eşi Nursen Yavaş’da vardı. Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Mine Coşkun ve Rahmi Koç Müzesi Müdürü Özgür Ceren Can eşliğinde sergiyi gezen Yavaş, eserleri inceleyerek detaylı bilgi edindi.