Rosenau 16 Ekim 1913 tarihinde yani günümüzden yüzyıl önce hijyen ve sanitasyonu şöyle anlatıyordu:

'…Günümüzde, suyun arıtımının ve sütün pastörizasyonunun tifoyu azalttığını ancak ortadan kaldırmadığını biliyoruz. Kalıntı tifoyla insandan insana bulaştığı bilinerek dolayısıyla bulaşıcı bir hastalık olarak savaşılmalıdır. Sıklıkla tifonun enfeksiyöz olduğu bulaşıcı olmadığı söylenir. Bu ifadede büyük bir yanlışlık vardır, çünkü tifo hem enfeksiyöz hem bulaşıcı ya da daha iyi bir ifadeyle bulaşkandır. Bulaşıcı ve enfeksiyöz terimleri kesin tanımları olmayan popüler terimlerdir ve bunların ayırdı herhangi bir amaca hizmet etmez. Bulaşıcı hastalıklar enfeksiyöz olabilir enfeksiyöz hastalıklar bulaşıcı olabilir. Ayırım yapaydır ve vazgeçilmelidir.

Modern bilim tüberkülozun bulaşıcı ve enfeksiyöz olduğunu ancak daha önceleri sanıldığı gibi kalıtsal olmadığını öğretir. Verem hem hijyen hem de sanitasyon yoluyla savaşılması gereken bir hastalık örneğidir, hijyenik yaşam enfeksiyona direnci artırır, sağlıklı davranışlar ve çevreler mikrobu alma şansını azaltır.

Bu nedenle birisi sağlığın Yunanca diğeri Latince karşılığı olan iki eski terim olan hijyen ve sanitasyon terimlerinin farklılığı yoğunlaşmaktadır. Giderek hijyen sözünü kişiyle sanitasyonu ise çevreyle sınırlamaktayız. Hijyen kişisel sanitasyon ise kişi dışıdır. Bu durumda öğrencilerin hijyeninden okul binasının sanitasyonundan söz ederiz. Panama Kanalı Bölgesinin sanitasyonun işçilerin ise hijyenik koşullarını konuşuruz. Sağlık bilimlerinin günümüzdeki rönesansından önce hijyen ve sanitasyon az ya da çok birbiri yerine kullanılmıştı. Ayırımlar genişleyen bilginin sonucu olarak büyüyen bir gereksinimdir.

Temizlik sanitasyonun kalbi ve ruhudur. Her ne kadar bilim kişisel hijyenin artan önemini gösteriyorsa da kişi dışı sanitasyonun değerini azaltmamıştır. Çevrenin çok sayıdaki hastalığın yayılımında çok az etkili olduğu gösterilmiştir ki kızıl, difteri, boğmaca, kızamık, çiçek, frengi, kabakulak, beyin-omurilik yangısı örmek verilebilir. Bu gerçeklerin ışığında bazı sağlık görevlilerinde hastalıkların yayılımında kişinin önemini abartma ve çevreninkini ihmal etme eğilimi doğmuştur. Çevremizin bakın ve temizliğinin büyük önem taşıdığı büyük ve önemli bir grup hastalık vardır. Bu sınıftakiler bağırsak atıklarıyla yayılan tifo, kolera, çengelli kurt hastalığı, dizanteri ve bağırsak asalaklarıyla oluşan diğerleri gibi enfeksiyonları kapsamaktadır. Bu hastalıklara eskiden 'pislik hastalıkları ' denirdi. Bu terim kişisel hijyeni sanitasyona baskın duruma getirdiğinden sönmektedir. Bir zamanlar pislik hastalıkları özel bir ad taşıma onurunu kazanmıştı-çürüme (bozunma) kuramı -bu ilk kez 1858 yılında Murchison tarafından ortaya atılmıştı. Her ne kadar Murchison'un kavramları oldukça yanlışsa da tifonun gerçekte bir pislik hastalığı- en azından pis hastalık olduğunu unutmamalıyız çünkü birinin bağırsak atıklarıyla diğerinin ağzı arasında bir devre kurulmuştur.

Bu bizi kir hastalığı üretmediğine göre ihmal edilmelidir, kirli çöp difteri yatmadığına göre tolere edilmelidir, organik maddelerin bozulmasından oluşan kötü kokular bilinen herhangi bir hastalığın kötü buğusunu taşımadığına göre izin verilmelidir biçimindeki yanlışlara götürmemelidir. Bundan daha büyük bir yanlış olamaz. Temizlik hala imandan gelir ve kişisel hijyen bakış açısından her zaman olduğu gibi önemlidir. Zihin ve beden temizliği, ev ve çevresinin temizliği, kent ve ülkenin, kiler ve çatı arasının, iskele ve atölyenin, Pazar yeri ve sokakların temizliği, soluduğumuz havanın, içtiğimiz suyun, yediğimiz yiyeceklerin temizliği, geliştirdiğimiz alışkanlıklar sağlam bir koruyucu hekimlik yapısı için önemli temel taşlarıdır. Çağlar boyu geçirdiği deneyimler insanoğluna temizliğin sağlık verdiğini tersinin ise hastalıklara yol açtığını öğretmiştir. Sadece iki yıl önce iyi yönetilmiş ve enerjik sanitasyon kampanyası hastalığın gereksiz yere sürekli varlığını sürdürdüğü Washington, Yakima County'de tifoyu basit bir genel temizlikle ortadan kaldırdı. Bu uygulama modern sanitasyona gereken önemin verilmediği durumlarla ilgili çok iyi bir örnektir…'