Hatice GÜREL
Sporcuların uzun yıllardır kullandığı “buz banyosu” yöntemi son dönemde bazı ünlülerin sosyal medya hesaplarından paylaştıkları buz dolu küvete girme görüntüleri ile popüler bir konu haline geldi. Buz banyosu ve soğuk duşun faydaları bilim dünyası tarafından uzun süredir bilinen bir şey fakat özellikle buz banyosunun yetkin olmayan kişiler tarafından yapılması önemli sağlık sorunlarına da yol açabiliyor.
Yüzyıllardır bilinen buz banyosunun dünya genelinde son 10 yılda trend olmasını sağlayan Hollanda’lı Wim Hof, kendi geliştirdiği Wim Hof Metodu’un etkisini, Everest dağının son kampına kadar üzerinde sadece bir şort ile tırmanarak kanıtlamış. Wim Hof Metodu, özel bir nefes tekniği ve buzlu su veya soğuk duşun birleşiminden oluşan bir teknik.
HİPERTANSİYON VE KALP HASTALARI UZAK DURMALI
Türkiye’de Wim-Hof Metodun temsilcisi ise Wim-Hof Akademi’den Eğitmen sertifikası alan tek Türk Doruk Taraktaş, doktorların buzlu küvetleri Hipertansiyon ve kalp hastaları için kesinlikle önermediklerini belirtiyor. Taraktaş’a göre buzlu küvete girme çalışmasının mutlaka bunun eğitimi almış soğuk çalışmalarında uzmanlaşmış eğitmenler ile yapılmalı.
Buzlu küvet birçok kişi için çok korkutucu gözükse de, Wim Hof Metod eğitimlerinde, amacın buzlu suya girmek olmadığı, soğuk su ve WHM nefes çalışmasını kullanarak nasıl güçlü bir irade ve sağlıklı bir bedeni oluşturabileceğiniz, strese karşı nasıl kontrolü ele alacağınız ve gerçek potansiyelinizin sandığınızdan ne kadar büyük olduğu öğretiliyor.
BUZLU KÜVET YOKSA SOĞUK DUŞ DA OLUR
Buzlu küvete girme çalışmasının pek çok kişi için hem teknik hem maddi açıdan her gün yapılabilecek bir egzersiz olmadığını belirten Taraktaş, her gün çok kısa soğuk duşlar alarak soğuk suyun tüm faydalarından yararlanabileceğimizi söylüyor. Ancak kilit noktanın irade ve süreklilik göstermek olduğunu da ekliyor.
“Güçlü bir bağışıklık sistemi ve stresi kontrol edebilen bir zihin yapısı için disiplinli bir şekilde her gün 30 saniye soğuk duş yeterli” diyen Doruk Taraktaş, bu işe başlamak isteyenlere “hiç zorlamadan, çok küçük adımlarla” çalışmalarla başlanmasını öneriyor.
