Ebru APALAK

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Ankara’da Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü’nün önünde bugün bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan BTS Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nazım Sarsılmaz, çalışanların Havacılık Tazminatındaki adaletsizlik ve bozulan iş barışından şikâyetçi olduklarını aktardı. Çalışanların uzun yıllardan beri Havacılık Tazminatı sorunu olduğunu dile getirdi. Söz konusu tazminattan Türkiye’nin aldığı payın, Avrupa ülkelerinden daha az olduğuna dikkat çekti. Yaklaşık üç yıldan beri sorunların çözümü için kendilerine çalışmaların sürdüğünün söylenmesini “Bu şikâyetlerin muhatapları, bu sorunlara daha fazla duyarsız kalmamalıdır.” ifadeleriyle eleştirdi.

ÇALIŞANLARIN DAHA ÇOK YOKSULLAŞMASI NASIL AÇIKLANABİLİR?”

Sarsılmaz, DHMİ Genel Müdürlüğü çalışanlarının büyük bir kısmının yoksulluk sınırının altında ücret aldığını, barınma ve sağlık gibi en temel gereksinimlerini karşılayamadığını söyledi. Havacılık sektörünün son yıllarda büyüdüğünü kaydederek, “Havacılık sektörünün neredeyse bütün sektörlerden daha fazla büyüdüğü bir zamanda çalışanların gittikçe daha çok yoksullaşması nasıl açıklanabilir?” diye sordu.

DHMİ’ye yapılan hülle atamalarına tepki gösteren Sarsılmaz, kurumların halkın olduğunu belirtti. Sarsılmaz, “Liyakatsiz hülle atamalar bir yandan kurumu çürütürken, diğer yandan da çalışanların kuruma olan inancını ve aidiyet duygusunu sarsarak ve gelecekleri ile ilgili hayallerini imkânsız kılmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Sarsılmaz, bütçe görüşmelerinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in köprülerin satılacağını ve birçok kurumun özelleştirileceğini açıklamasına da değindi. BTS’nin ve bağlı oldukları Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun özelleştirmelere karşı mücadele tarihi olduğunu kaydederek, “Havalimanları halkındır satılamaz, yandaşa peşkeş çekilemez.” dedi.

BTS, DHMİ’YE SORUNLARI SORDU

BTS, DHMİ Genel Müdürlüğüne sorunlara dair şu soruları sordu:

-Kurum çalışanlarımızın Havacılık Tazminatı gelirlerinde ülkemizin de üyesi olduğu Eurocontrol’e üye diğer ülkeler gibi faydalanmasını neden istemiyorsunuz?

-Eurocontrol’den gelecek olan daha fazla dövizin her kuruşundan, doğrudan ve dolaylı olarak çalışanlardan kesilen vergilerin hazineye girmesini neden istemiyorsunuz?

-Biz Havacılık Tazminatından her çalışanımızın maksimum şekilde faydalanmasını ve iş barışının sağlanmasını istiyoruz. Peki siz neden istemiyorsunuz?

-Hülle atamalar ile ilgili mahkemelerce verilen altmışın üzerinde iptal kararı neden kurum tarafından görmezden gelinip tekrar hülle yapılarak uygulanmış gibi yapılıyor?

-Havacılık tazminatına yönelik kurumumuzdaki Havelted tarafından kazanılan Danıştay kararı neden uygulanmıyor?

-Hiçbir personeli mağdur etmeyecek şekilde Tayin Yönetmeliği neden çıkarılmıyor?

Sözlü mülakatlar neden kaldırılmıyor?

-İşe gelmeden maaş alan bankamatik memurları işe gelmedikleri halde neden günlük yoklamalarda işe gelmiş gibi gösteriliyor?

-Kadrosu Şube Müdürü, Başmüdür ve Şef olan kişilere bile aktif görev neden verilmiyor? Neden bu insanların hizmetinden faydalanılmıyor da memurlar tarafından vekaleten yürütülüyor? Kamu yararı bunun neresinde?

-Kurumumuzun imajı, sizin için hiçbir anlam ifade etmiyor mu? İstisnasız her çalışanın şikâyetçi olduğu Havacılık Tazminatı konusunda resmi bir açıklamanız hiç mi olmayacak?

Editör: Sezer Ç.