Çocuk işçilik dünyada ve Türkiye’de vahim bir tablo sergilemekte. Çocukların çoğu tarımda olmak üzere farklı işlerde çalışmakta ve eğitim hakkından maruz bırakılmakta. Bu konuda önlem alınmadığı gibi çocuklara giderek daha çok güvencesiz ve kötü çalışma koşulları dayatılmakta, çocuk işçiliği giderek daha çok tehlikeli işlere kaymakta, çocuk iş cinayetleri de artmakta.
“ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİNDE KIRLAR DEĞİL KENTLER İLK SIRADA”
İşçi Sağlığı Ve iş Güvenliği Meclisi (İSİG) çocuk işçilere yönelik raporunu tamamladı. Rapora göre son bir yılda tarım sektöründe 24 çocuk (20 işçi ve 4 çiftçi), sanayi sektöründe 17 çocuk, inşaat sektöründe 13 çocuk ve hizmet sektöründe 12 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Oransal olarak bakıldığında tüm çocuk işçi ölümlerinin yüzde 36’sı tarımda meydana gelmiş.
Rapora göre kırsal yoksulluğun devam etmesine rağmen çocuk işçi ölümleri kentlere kaymış durumda. Bunun bazı nedenleri raporda şöyle açıklanıyor: “Kırsal yoksulluk bitmediği gibi derinleşerek devam ediyor. Ne var ki, kentsel yoksulluğun derinleşmesi, özellikle MESEM’de gördüğümüz üzere bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi (OSB) gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda. Tarım işçisi çocuklar tamamen sosyal hayattan dışlandığı ve yerleşim merkezleri dışında hem yaşadıkları hem çalıştıkları alanda çevrelendiklerinden ötürü ölümleri devlet ve sermaye tarafından “görünmez” kılınıyordu. Oysa çocuk işçiler artık her yerde, kentlerin merkezinde, AVM’lerde, sokakta, şantiyelerde, sanayide ve OSB’lerde. Her ailede veya sülalede bir çocuk çalışıyor, her sokakta tanıdık bir çalışan çocuk var. Üretimden gelen bu gerçeklik çocuk işçiliği “görünür” kılıyor ancak çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla “meşrulaştırılmaya çalışılıyor” ve ölümler maskeleniyor.”
“ÇOCUKLARIMIZ EZİLEREK, BOĞULARAK, YÜKSEKTEN DÜŞEREK ÖLÜYOR”
Raporda tarımda ölen çocukların 14’ü mevsimlik tarım işçisi, 6’sı çoban ve 4’ü çiftçi. Bu çocukların ölümünde en büyük neden boğulmalar. Günde 10-12 saat ve gündüz 40-50 derece sıcaklıkta çalışan bu çocukların en temel sorunu barınma, okula gidememe, yeterli beslenememe ve temiz suya ulaşamama. Tarımda ölen çocukların neredeyse yarısı sıcak havada çalışmadan bunalıp girdiği su kanalında veya derede boğulma nedeniyle hayatını kaybetmiş.
MESEM uygulamasının ana sonucu sanayide çalışan çocukların sayısının artması. Dokuzu metal olmak üzere gıda, tekstil, ağaç, enerji ve taşımacılık işkollarında çalışan çocukların ana ölüm nedeni ise makinaya sıkışma, patlama ve yanma.
MESEM uygulamasının bir etkisi de inşaatlarda çalışan çocukların sayısının artması. Geçen yıl ölen çocukların yüzde 20’si inşaatlarda çalışıyordu. Yine bu çocukların yarıdan fazlası inşaatlardaki en çok ölüm nedeni olan yüksekten düşerek hayatını kaybetti. Uzun yol taşımacılığında muavinlik veya moto-kuryelik yapan çocukların sayısının artışına paralel trafik kazası nedeniyle ölümlerde de artış gözleniyor.
“2023-2024 EĞİTİM ÖĞRETİM DÖNEMİNDE ÇOCUK İŞ CİNAYETLERİNİN ŞEHİRLERE GÖRE DAĞILIMI”
7 çocuk İstanbul’da; 5 çocuk Şanlıurfa’da; 4’er çocuk Adana, Kocaeli ve Konya’da; 3’er çocuk Ankara ve Kayseri’de; 2’şer çocuk Çorum, Gaziantep, Hatay, Malatya ve Manisa’da; 1’er çocuk Adıyaman, Aksaray, Antalya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Isparta, Karaman, Kilis, Kütahya, Mersin, Muğla, Niğde, Ordu, Şırnak, Zonguldak ve Irak’ta çalışırken hayatını kaybetti.
Raporun sonuç bölümünde çocuk işçiliğinin yasaklanması, mesleki öğrenimin çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanması ve kamusal kurallar çerçevesi içinde olması gerektiği söyleniyor.
Fotoğraf: AA