İl Milli Eğitim Müdürlüğünce Taceddin Dergahı'nda düzenlenen etkinlik, saygı duruşunda durulması ve Ankara Büyükşehir Belediyesi mehteran takımı eşliğinde okunan İstiklal Marşı'yla başladı.
Kur'an tilavetiyle devam eden etkinlikte, Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü İstiklal Marşı'nı Güzel Okuma Yarışması Ankara birincisi Mustafa Mehdi Erdoğan ile Üç Kuşak İstiklal Marşı'nı Güzel Okuma Yarışması Altındağ birincisi Amine Erva Bayrak İstiklal Marşı okudu.
Katılımcılar arasında Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon ile Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan da yer aldı.
"O ruhu, o inancı, o mücadeleyi anlamak ve yaşatmak zorundayız"
Argon, burada yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nın yalnızca milletin zaferini anlatan bir şiir değil, aynı zamanda milletin ruhunu, inancını, azmini ve karakterini en güçlü şekilde ortaya koyan bir destan olduğunu ifade etti.
Ersoy'un torunu olmaktan gurur duyduğunu dile getiren Argon, "İstiklal Marşı, bir milletin vicdanıdır. Sadece bir dönemin değil, milletimizin asırlar boyu süren bağımsızlık iradesinin ve istiklal aşkının mısralara dökülmüş halidir. O, yüreğinde milletin acısını, sinesinde vatan aşkını taşıyordu. O yüzden bu marş sadece edebi metin değil, milletin kaderine yön veren bir ruh manifestosudur. Biz bugün o ruhu, o inancı, o mücadeleyi anlamak ve yaşatmak zorundayız." dedi.
Argon, Ersoy'un mirasını yaşatan Sebilürreşad dergisine teşekkür ederek, "Akif, hiçbir zaman şahsi menfaatler peşinde koşmamıştır. Makam ve mevki için kalemini eğip bükmemiştir. Sadece hakikat uğruna yazmış, konuşmuş ve yaşamış, koşmuştur. Bugün bizlere düşen görev de budur; İstiklal Marşı'nın ruhunu yaşamak, bağımsızlık iradesini korumak ve Akif'in milletine duyduğu sevdayı geleceğe taşımaktır." diye konuştu.
Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Mücadelesi kahramanları ile Mustafa Kemal Atatürk'e şükranlarını sunan Argon, İstiklal Marşı'nın kabulünün 104. yılını en kalbi duygularıyla kutladı.
"İstiklal Marşı, geleceğe taşınması gereken milli mirastır"
Prof. Dr. Arıcan da "Bu özel gün yalnızca tarihi hatırlatma değil, aynı zamanda milli kimlik ve bilinç inşasında önemli kilometre taşıdır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanlık döneminde 12 Mart'ın İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü olarak kutlanması için gösterdiği çabalardan dolayı minnetlerini sunan Arıcan, bu marşın milletin tarihi hafızasını, mücadelesini, istiklal ve istikbalini en yüksek düzeyde ifade eden metinlerden biri olduğunu belirtti.
Arıcan, İstiklal Marşı'nın milli kimliği inşa eden ve yaşatan bir belge olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İstiklal Marşı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmesi sadece bir marşın seçilmesi anlamına gelmez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde milli mücadelemizin manevi cephesini güçlendirmek için özel olarak davet edilen Mehmet Akif Ersoy, sanki Ankara'ya bir anlamda İstiklal Marşı'nı ve ayrıca bu milletin milli bir mutabakat metnini yazmak için gelmiştir. Bu, İstiklal Marşı'nın aynı zamanda ortak sözleşme olarak görülmesidir. İstiklal Marşı yalnızca geçmişin ürünü değil, aynı zamanda geleceğe taşınması gereken milli mirastır. Bu milletin evlatları var olduğu sürece bu miras varlığını devam ettirecektir. Bir milletin varlığını sürdürebilmesi, kendi tarihi hafızasını diri tutmasıyla mümkündür."
Etkinlikte Uluslararası Prof. Dr. Muhammed Hamidullah Anadolu İmam Hatip Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Gökhan Özkal'ın "Çanakkale Şehitlerine" şiirinin yazılış hikayesini anlattığı meddah gösterisinin ardından Altındağ Belediyesince günün anısına temsili ağaç dikimi gerçekleştirildi.
