Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beslenme ve Diyet Kliniği’nden Diyetisyen Asım Batuhan Fidan, balık sezonunun açılması nedeniyle balığın sağlık açısından faydaları hakkında bilgilendirmede bulundu.

Balığın yaşamın her döneminde sağlığın korunması ve gelişmesine katkıda bulunan bir besin olduğunun altını çizen Diyetisyen Asım Batuhan Fidan, “İyi kalitede protein, uzun zincirli çoklu doymamış n-3 yağ asitleri (n-3 LCPUFA), D vitamini, iyot gibi besin öğelerini içermesi nedeniyle balık etinin düzenli ve yeterli miktarda tüketimi önerilmektedir. Özellikle fetüsün bilişsel ve görsel gelişimi için gerekli olan dokosahexaenoik asit (DHA), gebelik döneminde annenin balık tüketimine bağlıdır. Yaşamın ilk döneminde bebek için en iyi besin olan anne sütünün DHA içeriği de büyüme ve gelişimin tamamlanması açısından önemlidir. Çocuklarda mental gelişim ve nörolojik sağlık için balık, oldukça etkili bir besindir” şeklinde konuştu.

İYİ BİR ANTİ-KANSEROJEN

Balığın içerdiği protein, yağ ve diğer besin grupları sayesinde ise iyi bir anti-kanserojen besin olduğunu da sözlerine ekleyen Fidan, “Yetişkinler için özellikle kalp ve damar sağlığı üzerinde çok önemli etkileri bulunan bu protein türünün haftada 5’ten fazla tüketilmesi durumdan kalp krizi riskini yüzde 30 oranında düşürdüğünü gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Aynı zamanda kas ve iskelet sistemi üzerinde de kemik erimesini engellemek gibi içerdiği aminoasitler ile önemli etkisi vardır. Bu nedenle haftada minimum 2-3 kez balık tüketimini öneriyoruz” dedi.

SAÇ VE CİLDE DE FAYDASI VAR

Balığın içerdiği yağ asidi grubu sayesinde saç, cilt gibi dokuların yağlı kalması ve dokusunun korunmasında oldukça değerli bir besin olduğunu belirten Fidan, şu bilgileri paylaştı:

“Balık, protein, uzun zincirli çoklu doymamış n-3 yağ asitleri (LC-PUFA), vitamin ve mineral içeriğinden dolayı önemli bir besindir; bireyler yaşamın her döneminde tüketebilir. Balıketi, genellikle yüzde 15-20 oranında protein içermektedir. Balıketi başta B12 (kobalamin) olmak üzere B grubu vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. Mineral bakımından da zengin olan balıketi fosfor, selenyum, potasyum, iyot, çinko, demir ve magnezyum içeriği açısından önemli bir besindir. Bununla birlikte, mikro besin öğesi kompozisyonu balığın tür ve beslenmesine göre farklılıklar göstermektedir. Yağlı balıkların A vitamini (retinol) ve D vitamini içeriği yüksektir. Yağda çözünen diğer bir vitamin olan E vitamini (tokoferol) balıklarda yüksek miktarda bulunmasına rağmen, büyük bir bölümü yağların oksidasyonunu önlemek amacıyla kullanıldığı için balık tüketimiyle alınan E vitamini miktarı düşüktür.”

KIŞIN YAĞLANDIĞI İÇİN BESİN DEĞERİ ARTIYOR

Balıkların av dönemlerine dikkat edilerek tüketilmesi gerektiğini altını çizen Fidan, “Biliyoruz ki, balıklar yaşadıkları sulardaki suyun soğuması ile yağlanmaya başlıyor ve besin değerleri bakımından kendini zenginleştiriyor. Kış döneminde özellikle beslenme örüntümüzde sık sık yer vermek sağlığımızı korumamız açıdan oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

Diyetisyen Fidan, özellikle taze balık tüketirken içinde bulunulan ayın hangi balıklar açısından uygun olduğunu bilmenin önem taşıdığını belirtti. Diyetisyen Fidan, ülkemizde hangi ay, hangi balığın tüketilebileceğini şöyle sıraladı:

Ocak: Ahtapot, alabalık, hamsi, istavrit, kalkan, kefal, kırlangıç, kolyoz, mercan, mürekkep, pisi balığı, tavuk balığı, torik.
Şubat: Ahtapot, alabalık, hamsi, istavrit, izmarit, kalkan, kefal, kırlangıç, kolyoz, levrek, mercan, mezgit, mürekkep, pisi balığı, tavuk balığı, torik.
Mart: Ahtapot, alabalık, istavrit, izmarit, kalkan, kefal, kırlangıç, kolyoz, levrek, mercan, mezgit, mürekkep, pisi balığı.
Nisan: Ahtapot, alabalık, istavrit, izmarit, kalkan, kefal, kırlangıç, kolyoz, levrek, mercan, mezgit, mürekkep, pisi balığı.
Mayıs: Ahtapot, alabalık, kefal, kırlangıç, kolyoz, levrek, mercan, mezgit, mürekkep, pisi balığı.
Haziran: Ahtapot, akya, alabalık, kırlangıç, kolyoz, kupes, mercan, mürekkep, orfoz, pisi, sardalya, trança.
Temmuz: Ahtapot, akya, alabalık, çipura, çinekop, kırlangıç, kolyoz, kupes, mercan, mürekkep, orfoz, pisi, sardalya, sinarit, trança.
Ağustos: Ahtapot, akya, alabalık, barbun, çipura, çinekop, kırlangıç, kılıç, kolyoz, kupes, lüfer, mercan, mürekkep, orfoz, palamut, pisi, sardalya, sinarit, trança.
Eylül: Ahtapot, akya, alabalık, barbun, çipura, kırlangıç, kılıç, kolyoz, kupes, lüfer, mercan, melanur, mürekkep, orfoz, palamut, pisi, sardalya, sinarit, trança.
Ekim: Ahtapot, akya, alabalık, barbun, dil, iskorpit, karagöz, kefal, kırlangıç, kolyoz, lüfer, mercan, melanur, mürekkep, orfoz, palamut, pisi, sardalya, sazan, torik, trança, uskumru.
Kasım: Ahtapot, alabalık, barbun, dil, hamsi, iskorpit, karagöz, kefal, kırlangıç, kolyoz, mercan, mürekkep, palamut, pisi, sardalya, sazan, tavuk balığı, turna, torik, uskumru.
Aralık: Ahtapot, alabalık, hamsi, iskorpit, kefal, kırlangıç, kolyoz, mercan, mürekkep, palamut, pisi, sardalya, tavuk balığı, turna, torik.”

DİP BALIKLARINDAN UZAK DURULMALI

Balık seçiminin önemine değinen Fidan, “Balık seçerken en önemlisi aslında dip su balıklarının geldiği bölgedir. Çünkü bazı bölgelerdeki balıklar ağır metaller içermekte ve özellikle buralarda dip balıklarını tüketmek, bu besini sağlıksız hale getirebilmektedir. Taze balığı seçmek için ise balığın gözlerinin parlak ve dışa bombeli olmasına dikkat edilmelidir. Tazeliğini yitirmeye başlayınca, gözleri buğulanmaya başlar ve daha sonra içeri çöker. Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklar da bayatlamaya başladıkça derisinin parlaklığı azalır. Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Hâlbuki bayatlamış balıklarda bu iz kalır. Donmuş balık alırken de taze olmasına dikkat edilmeli ve donmuş balık etiketindeki üretim tarihini kontrol edilmelidir” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: DHA