Sayıştay bir rapor açıklıyor… Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) batıyor! Siz devletin bankası ile Simit Sarayı'nı kurtarırken, devletin demir yolları zarardan batıyor… Hani böyle bir durum doğal olarak yatırım yapılmayıp da kaderine terk edilen ve de sonunda 'zarar ediyor' diye satışa çıkartılan şeker fabrikalarını elbette gündeme getiriyor… Malum sadece şeker fabrikaları yatırımları devam etse ve de sahip çıkılsa memleketin ne işsizi, ne de borcu harcı kalacak…

Veyahut da 'hayalimiz' diyerek onca devlet hastanesinin içini boşaltıp hasta garantili Şehir Hastaneleri işine girip ondan sonra olmadı diyerek başa dönmeye kalkışmak yeterince ders olmadı mı diye düşünüyor insan…

Sayıştay'ın rapora göre; TCDD'nin bir yıllık zararı 2.5 milyar lira… Uçtuğumuz, kaçtığımız, çılgın projelerimiz anlatılırken, dönüp bir bakıyoruz TCDD zararda! Acaba niye zarar etmiş TCDD?

Bakalım;

Sayıştay, 2018 yılında öngörülenden 863 milyon lira fazla zarar eden TCDD'nin bazı yatırımlarında yeterli altyapı çalışması yapılmadan proje hazırlandığını saptamış. Ayrıca projelerin hedeflenen sürelerin ya iki, ya da dört katı zamanlarda tamamlandığı da tespitler arasında…

TCDD'ye ait Mersin Limanı içinde yer alan ancak liman kapsamında olmayan 12 bin 40 metrekare büyüklüğündeki arsanın da 2007 yılından bugüne kadar bedelsiz olarak kullanıldığı, kurumun kredi borçlarını ödeyemediği, faiz işleyen ve kur fakları nedeniyle her yıl artan borçlara acilen çözüm bulunması gerektiği gibi konular ve de uzun uzun bir köşe yazısında verilemeyecek çok fazla zarara neden olacak detaylar…

Ama her şeyin ötesinde tüm bu yapılmayanların ya da yapılmak istenmeyen eksiklerin nedeni gün gibi ortada… Çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk defa TCDD, yolcu taşımacılığı hizmetini özel sektöre devretmeye hazırlanıyor. Ve acaba kim ellerini ovuşturuyor TCDD'nin üzerine konmak için…

Demiryolu Düzenleme Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan bir taslak yönetmeliği söz konusu… Taslağa göre, ihale ile yolcu taşımacılığı özel sektöre verilecek… Ve de ihaleyi alan şirkete kamu yükümlülüğünü yerine getirdiği gerekçesi ile tahmini maliyet tutarının yüzde 20'si ödenecek. İhaleyi alan şirket, sözleşme üzerinde değişiklik yaparak sefer artırımı ve azaltımı yapabilecek.

Bütün alt yapı hizmetlerinin TCDD tarafından karşılanacak taslakta ayrıca şu ifadelere dikkat çekmek gerek;

Oluşturulacak 'Değer Tespit Komisyonu' maliyet belirlerken, bir trenin çalıştırılması için hesaplanan tahmini maliyette bütün biletler satılmış gibi kabul edilecek.

İhaleyi alan firmaya kamu yükümlülüğü için tahmini maliyet tutarlarının azami yüzde 20'si makul kar oranı olarak verilecek.

Demiryolu taşımacılığı tehlikeli iş ve işyerleri sıfatında yer almasına karşın tren üzerinde çalışan personel şirketler tarafından asgari ücret ile çalıştırılabilecek.

Yaşanabilecek kazalar ve bu kazaların yaralanma ve ölümle sonuçlanması dikkate alındığında sigorta giderinin kim tarafından ödeneceği muallakta…

Hizmet sunumunda ve trenlerin seferleri sırasında kaç personelin çalışacağı belli değil…

Sözleşmede öngörülmesi şartıyla kamu hizmeti yükümlülüğüne, avans teminat mektubu karşılığında sözleşme bedelinin yüzde 30'u avans verilecek.

Yani altyapıların kamu bütçesinden, işletmeciliği özel sektörden yeni bir özelleştirmemiz geliyor… Bakalım yeni Katarlımız kim olacak?