Malumunuz bu çelişkinin sahibi MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli… Şimdilerde seçim isteyenlere karşı o da ortağı gibi 2023'ü adres gösteriyor… Geçmişte ve de çok yakın geçmişte aklına her geldikçe seçim istemesi konusuna hiç girmeyelim ortağın… Biz kendisini seçimsever biliriz ama! Sözde muhalefettekilerin seçim istemesine karşı, ortağıyla aynı düşünüyor…

Ne yardan ne serden geçiyor halleri MHP Genel Başkanı'nınki…

Seçim istenmesine neden; ekonominin artık yürüyecek halinin kalmaması, işsizliğin, eğitimin, sağlığın içinde bulunduğu handikap… Esnafın, emeklinin, öğrencinin, öğretmenin geçim derdi… EYT'li, tazminatını alamayan madenci… Neden, niye olduğu ve de niye önüne geçilemediği bilinmeyen bir döviz fiyatı tırmanışı… Bu tırmanışın iliğimize kadar işlemesine karşın Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak'ın işin o kısmına bakmaması ve de durumu sıkıntı olarak görmemesi rahatlığı!

Şimdi karşı tarafta durum böyleyken, 18 yıldır memleketin yönetimi elinde olan AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın itiraflarına ne demeli…

Ne dedi daha 10 gün öncesi Sayın Erdoğan;

'Bizim inancımızda dünya, ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekersek, yarın ruz-i mahşerde onu biçeriz. Dünya tarlasına iyilik, güzellik eken, ahiret hasadında iyilik, güzellik toplar. Bu hayatın albenisine kendini kaptırıp nefsinin esiri olan kişi ise dünyasını da ahiretini de kaybeder. İmtihan dünyasında kul, varlıkla beraber yoklukla, nimetlerle beraber külfetle de sınanır…

Gerçek mümin, musibetler karşısında, 'Kahrın da hoş, lütfun da hoş' diyerek acıyı bal eyleyendir. Kur'an-ı Kerim bizlere 'Her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın' olduğunu müjdeliyor. Nitekim koronavirüs salgınıyla mücadele ettiğimiz sıkıntılı dönemde, millet olarak, Rabb'imizin birçok müjdesine mazhar olduk.'

Sayın Cumhurbaşkanı her şey güllük gülistanlık olduğu için mi bu sözleri sarf etti dersiniz?

Herkes duyuyor da Sayın Bahçeli mi duymuyor Erdoğan'ın söylediklerini… Maske takmadığı için uyarılan esnafın 'gebereyim de kurtulayım' sözlerini… Dönercinin canından bezmiş haline daha ne kadar gözlerini kapatabilir hükümetin ortağı…

Ben ne gözlerini ne de kulaklarını kapatmadığı kanaatindeyin ortağın… Eğer öyle olsa 'askıda ekmek' konusu hiç dile getirilmezdi tarafından… Hele ki hükümetin ortağı olarak sorumluluklarında olan bir konuda bu kadar dip olma halini içeren bir uygulamayı gündeme getirmek! Hiç olacak iş değil…

Mevcut tablo ile kim ister ki böyle bir yönetimin ortağı olmayı? Sayın Bahçeli'nin ki; olsa olsa 'istemem yan cebime koy' durumları daha fazla vebal almamak için…

Ayrıca; Eğer varlıktan 'askıda ekmek' ise… Başlat o zaman 'askıda sucuk', 'askıda süt', 'askıda pastırma' da görsün 'ekmeksizler'!