Bizim ekonominin gidişatı aynen deve misali… Biliyorsunuz 'Deveye boynun eğri' demişler, 'Nerem doğru ki?'demiş…

Eğik, bükük gidiyoruz… Bu bağlamda AKP Hükümeti'nin neye hizmet, neye niyet ettiğini anlamak artık anlaşılır olmaktan çoktan çıktı… Sarayın tarafından bakılınca muhteşemiz… Büyüyoruz, coşuyoruz, düzlükteyiz! Diğer tarafta alım gücü diplerde olan vatandaş düzlüğün içinde sürünüyor! İş, güç nasıl? Sormaya gör… Tam da bir dokun bin ah işit hali…

Uçan, coşan ekonominin durumundan alın size bir örnek;

Maskesiz bir çocuğa neden maskesiz oynadığını, sokağa çıktığını soruyorum… Yanıtı 'Annem maske vermiyor ki…' Yani 1 lira da olsa sürekli kullanılması gereken maskeyi çocuğuna alamayan annenin, babanın çocuğuna bu yanıtı verebilecek kadar şahane bir ekonomi! Bu arada parasızlıktan maske tasarrufu yapan ailenin çok yeni bir ev aldığını öğreniyorum... Hani şu ekonomiyi canlandırmak için kamu bankalarının verdiği düşük faizli kredi ile alınanlardan! Diyeceğim o ki; Pandemi sürecinde olmazsa olmaz maske dışında da bundan sonra daha çok şey için 'yok' yanıtı alacak çocuklar…

Yıl sonu olmadan elindeki maaşı ev almak için ödemesi yıllarca sürecek krediye bağlayanlar ile ilgili patlamaları görmemiz sürpriz olmayacak… Zaten kuş yemi kadar olan gelir krediye gidince, kartlar şişecek, esnafın Covid-19 ile duran işleri tümden bitecek… Çünkü millet ev aldı diye yemeye, içmeye, giymeye harcama yapamayacak…

Uçan, koşan ekonominin diğer bir boyutunda miilyonlarca çalışan… Endişe içerisinde kıdem tazminatının akıbetinin ne olacağını bekliyor…

Çünkü; işten atılmanın önünde ciddi bir bariyer olan kıdem tazminatının iktidarın hedeflediği şekilde fona devredilmesiyle işten atılma kolaylaşacak ve milyonlarca işsize daha milyonlarcası katılacak…

Büyüyen ekonominin iktidarı acz içinde… Kıdem tazminatını fonlasa rahatlayacağını zannediyor!

Yani aslında 'Harç bitti yapı paydos' durumu ortada… Sorun iktidarın bu durumu kabul etmemesi ve hala uçan, kaçan, ekonomiden söz edilmesi…

Ne kıdem tazminatıyla, ne emekliye geçineceği parayı kısıtlamakla, ne fabrikaları elden çıkartmakla, ne de kazancı olmayan dar gelirlinin maaşını ev kredilerine bağlamakla ekonominin düzlüğe çıkacağı yok… Bu anlamda daha fazla tecrübe yaşamamıza da gerek yok…

Çözüm; en yalın hali ile vatandaşın sesine kulak vermek…

Yoksa Z Kuşağı'nın dediği gibi 'Oy moy yok' bundan sonrasında görünen…