TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda, Genel Sağlık Sigortası prim borçları, aile hekimliği ve sevk sistemi, katılım payları, birinci basamakta geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları, 2008 yılı ve öncesinde sigortalı olan engellilerin hakları gibi birçok düzenlemenin de yer aldığı 28 maddelik Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri tamamlandı.

Teklifin geneli üzerine söz alan CHP’li Yaman, konuşmasına kamuda yaşanan atama sorunlarına değinerek başladı ve bu konunun ilgili yasa teklifinde yer almamasını eleştirdi. CHP’li Yaman yaptığı konuşmada, “Kamuya sözleşmeli personel atandığında, daimi kadroya yani memur kadrosuna geçerken, 3+1 kuralı var ve bu konuda çok büyük mağduriyetler yaşanıyor. Birçok meslek grubunda, örneğin hemşirelikte, bu mağduriyet derinden hissediliyor. Atama sonrasında üç yıl farklı bir şehirde yaşamak, özellikle kadın ağırlıklı bir grup olan hemşireler için çok zor. Bu durum aile bütünlüğünü bozan ve kadınların, iş hayatından kopmasına yol açan bir hâle gelmiş vaziyette. Bu nedenle çok sayıda kişi işten ayrılmak zorunda kalırken, sağlık sistemi de bu kopuşlardan derinden etkilenmekte. Ülkemizde bugün çok ciddi bir barınma krizi yaşanıyor, iki farklı ilde kiralık ev tutma, iki farklı ile gidip gelirken gerekli olan ulaşım masraflarını karşılayabilmek artık sürdürülebilir değil ve bu noktada da iş hayatından kopan genellikle kadınlar olmakta. Bu nedenlerle, 3+1 olarak tanımlanan çalışma yönteminin, ki bu konuda bir kanun teklifim de mevcut, 1+1 şeklinde değiştirilmesi mutlaka gündeme gelmeli” dedi.

KADINLARA DOĞUM BORÇLANMASI HAKKI VERİLMELİ

Kadınların doğum borçlanması sorununa da değinen CHP’li Yaman, “kadınlar, “doğumun sigorta başlangıcından sonra gerçekleşmiş olması” koşulu nedeniyle, doğum borçlanması hakkından yararlanamıyor. Bilindiği gibi, sadece, sigorta girişi sonrasındaki doğumları takip eden iki yıl boyunca, borçlanma olabiliyor. Oysa bunun mutlaka, yine kadının iş yaşamındaki fırsat eşitsizliğinin giderilmesi amacıyla, sigortalanma öncesini de kapsayacak şekilde gerçekleşmesi gerekiyor, tıpkı erkekler için askerlikte yapıldığı gibi. Sigorta öncesindeki askerlikte erkeklere nasıl bu hak veriliyorsa, kadınlara da bu hakkın verilmesi gerekiyor. Bu, hem kadın istihdamının, hem de 1,51’e inen doğurganlık hızının teşviki için önemli. Doğum yapan kadın iş hayatına mecburen geç katılabiliyor, dolayısıyla istihdamın önünde önemli bir engel olan bu konuda bir düzenleme yapıldığı takdirde, kadının sigortalanmayı beklemeden de annelik planlamasını teşvik edebilecek bir durum ortaya çıkabilir” değerlendirmesinde bulundu.

 AİLE HEKİMLERİNİN İSTEĞİ PARA DEĞİL İTİBAR

Komisyon görüşmelerinde aile hekimlerinin sorunlarına da değinen CHP’li Yaman, “Aile hekimliği için belirtilmesi gereken nokta şu: Aile hekimlerinin sorunu para değil; şu anda yapılmak istenen, mesai saatleri sonrasında tamamlayıcı tıp uygulamaları vb üzerinden gelir yaratarak geçici çözümler üretmek, doğru bir yaklaşım değil. Burada aslolan, meslek onuru. Bugün aile hekimlerimiz çok önemli bir rolü üstleniyor, bu da koruyucu hekimlik. Her şeyin parayla çözülebileceği mantığını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Sistemsel bir sorundan bahsediyoruz. Sağlık sisteminde basamaklandırma doğru bir yaklaşım fakat bunu katılım payları üzerinden değil, aile hekimi sayısını artırarak, aile hekimi başına düşen nüfusu azaltarak ve emekliliğe yansıyacak yüksek özlük haklarıyla gerçekleştirmek önemli.

Son olarak grup elamanlarının kadro sorunlarına da değinen CHP’li Yaman, “grup elemanı adı altında çalışmanın hem itibarsızlaştırma hem de özlük hakları anlamında sıkıntıları bulunmaktadır. Bu yılın bitimine kadar grup elemanlarının kadroya geçeceğine dair önceki dönem Sağlık Bakanının bir sözü vardı. Bu yapıldığı takdirde birinci basamağı güçlendirmenin bir yolu açılacaktır. Mutlaka özlük hakları bakımından çalışanları güçlendirmeniz gerekiyor ve grup elemanları da bunların içinde” dedi.

Muhabir: Hatice GÜREL