Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), yerli deniz kabuklularını koruma hedefi kapsamında Atlantik denizyıldızlarının istilasıyla mücadele etmek için kıyı toplumlarını seferber etti. Bilim insanlarınca Atlantik denizyıldızlarının Akdeniz’in her yerinde artarak, Türk kıyılarına ulaşmalarından itibaren Marmara ve Karadeniz dahil olmak üzere Türk denizlerine yayıldığı tespiti üzerine harekete geçildi. UNDP, bu kapsamda Türkiye’nin bu tehditle başa çıkmasını desteklemek amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile iş birliği yaptı. Küresel Çevre Fonu tarafından sağlanan 3,3 milyon dolar finansman desteği ile 'Denizel İstilacı Yabancı Türler Projesi' başlatıldı. Proje kapsamında yapılan çalışmada istilacı denizyıldızlarının hızla büyüyerek üredikleri ve bulundukları ortama kolayca uyum sağladıkları tespit edildi. Denizyıldızlarının, Türkiye kıyılarında önemli bir denizel kaynak olan midyeleri tüketen istilacı bir tür olduğuna dikkat çekildi. Bu istilacı türe dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için Marmara Denizi'nde denizyıldızı toplama etkinliği gerçekleştirildi. Dalış yapan onlarca dalgıç, kısa sürede yüzlerce denizyıldızı topladı.
'GİTTİKÇE BÜYÜYEN BİR TEHDİT OLUŞTURUYOR'
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, yük gemilerinin balast tanklarında taşınan bu istilacı türün, Türk denizlerinin biyoçeşitliliği ve su ürünleri için büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi. Vinton, "Denizel istilacı yabancı türler, Türkiye’de kıyısal biyoçeşitlilik ve su ürünlerine bağlı geçim kaynakları için gittikçe büyüyen bir tehdit oluşturuyor ve küresel ısınma bu riski artırıyor. Sonuçta bu, yeni tehditlerin Türk denizlerine girişini önlemeye yardım etmek için deniz taşıtları ve yük gemilerinin nasıl işletileceğini düzenleyen uluslararası ve bölgesel anlaşmaların yapılmasını gerektiren bir sorundur" dedi.
Vinton, Türkiye kıyılarında bulunan diğer bir istilacı tür olan aslan balığının aksine, denizyıldızının insanlar tarafından yenilemediğini belirtti.
UNDP Türkiye Proje Yöneticisi Mehmet Gölge ise "Dünyadaki birçok denizel canlı türü, deniz taşımacılığı nedeniyle kendi doğal yaşam alanlarının dışına taşınıyor; küresel ısınma da bu türlerin yeni yurtlarına çabucak uyum sağlamasına yol açan uygun bir ortam yaratıyor. İstilacı türler ve onların yerel biyoçeşitlilik ve geçim kaynakları için yarattıkları tehditler hakkında kıyı toplumlarında farkındalığı artırmamız gerekiyor" dedi.
SEMPOZYUM DÜZENLENECEK
Atlantik denizyıldızı ilk olarak 1993 yılında Marmara Denizi’nde, 2003 yılında da Karadeniz’de görüldü. Bu istilacı türlerin Türkiye sularına ulaşmasında balast suları etkili oldu. Türkiye’de istilacı yabancı türlerle mücadeleyi desteklemek amacıyla 28-30 Kasım'da Antalya’da İstilacı Yabancı Türlerle Mücadelede Balast Suyu ve Biyofouling Yönetimi Uluslararası Sempozyumu düzenlenecek.