Ebru APALAK

Diğer adı “Nuh’un Pidesi” olan Aşure’nin tarihi, İslam peygamberi Muhammed’in torunu Hüseyin ve ailesi ile takipçilerinin Kerbelâ’da şehit edildiği Muharrem ayındaki acı olaylara dayanıyor. Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure Günü bu nedenle İslam dünyasında önemli bir oruç ve ibadet günü. Ancak bu yıl gıda fiyatlarındaki artış, aşurenin de tadını kaçırdı. İçinde 40 çeşit malzeme bulunan geleneksel tatlı, artık herkesin yapıp dağıtabileceği bir yiyecek değil.

Aşurenin içine konulan malzemeler, tarife ve coğrafyaya göre değişse de Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumda ana malzemelerle hazırlanan aşurenin maliyeti yaklaşık 437 lira. İçinde buğday, fasulye, nohut, ceviz, fındık içi, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, karanfil ve şeker gibi malzemeler bulunan aşurenin maliyeti geçtiğimiz yıla kıyasla bu yıl neredeyse iki katı.

AŞURE GELENEĞİ BÖYLE GİDERSE KAYBOLABİLİR

İnsanlar arasında dayanışma, paylaşma ve hoşgörüyü simgeleyen aşure, Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere birçok İslam ülkesinde Muharrem ayının onuncu gününde tüketilen geleneksel bir tatlı. Türkiye, Suriye, İran, Bosna ve Müslümanların yaşadığı diğer ülkelerde önemli bir yeri olan aşure; genellikle nohut, kuru fasulye gibi bakliyatlarla kuru üzüm, kuru kayısı, fındık gibi birçok kuruyemiş ve meyveyle hazırlanıyor.

Aşure Günü’nde bazı topluluklar, ibadet eder, vaaz ve anma törenleri düzenler. Aşure’nin kökeni, Müslümanların kutsal kitabı Kuran’ı Kerim’de geçen Nuh’un gemisinin tufandan kurtulması ve gemideki insanların aralarında yiyecekleri paylaşmasına dayanıyor.

Aşurenin içine konulan malzemelerin her biri farklı bir anlam taşıyor. Buğday bolluğu, nohut dayanıklılığı, fasulye ise barışı simgeliyor. Geleneksel olarak büyük bir kazanda pişirilen aşure, komşular ve arkadaşlar arasında, camilerde veya toplum merkezlerinde dağıtılıyor. Ancak Türkiye ekonomisinin durumu, aşure geleneğinin de kaybolmasına neden olacak.

Editör: Ezgi Bardakçı